Tutsak Şimşek: Analarla tecridi kırdık

Elbistan Kapalı Cezaevi’nde 1 Mart’tan 26 Mayıs’a kadar açlık grevinde olan Salih Şimşek, “Direnişi annelerin omuzlaması ve sesimizi dışarıya yansıtması sayesinde tecridi kırdık” dedi.

Maraş/Elbistan Kapalı Cezaevi’nde tutulan ve 86 gün açlık grevinde kalan 22 yıllık tutsak Salih Şimşek, tecridin kırılması zaferinin beyaz tülbentli annelere ait olduğunu söyledi. Babası Behçet Şimşek ise tecriden yeniden konulmaması için mücadele edilmesi gerektiğini belirtti.

Salih Şimşek, ailesi ile yaptığı telefon görüşmesinde tecridin kırılmasına ilişkin konuştu. Aylarca hükümetin ve devlet yetkililerinin direnişlerini görmezden geldiğini hatırlatan Şimşek, “Kendimizden ve haklı talebimizden emindik. İrademiz sağlamdı ve sonuç alana kadar bırakmayacağımız netti. Pes edeceğimizi düşünerek yanıldıklarını kendileri de kabullendi. Leyla Güven’in başlattığı bu eylemin cezaevlerinde bu kadar sahiplenileceğini de daha sonra dışarıda anneler tarafından büyütüleceğini de düşünemediler. Birleşerek büyüttüğümüz bu mücadele, sonunda bizlere zaferi getirdi” dedi.

BİZLERİ MERAK ETMEYİN

Açlık grevi ve ölüm oruçlarının bitirilmesi ardından kendisinin ve durumu kritik olan arkadaşlarının hastaneye götürüldüğünü söyleyen Şimşek, “Bizleri merak etmeyin. Morallerimiz zaten yüksekti ama artık çok daha iyiyiz. İçeride bizlerin sürdürdüğü bu direnişi annelerin omuzlaması ve sesimizi o kadar güçlü bir şekilde dışarıya yansıtması sayesinde tecridi kırdık. Bu zafer bizlerden çok beyaz tülbentli anaların zaferidir” şeklinde konuştu.

YENİDEN TECRİDE İZİN VERMEYELİM

Tecridin kırılıp eylemin bitirilmesini, kendilerine verilen büyük bir bayram hediyesi olarak aldıklarını ifade eden baba Behçet Şimşek ise şunları söyledi: “Onlar resmen açlık grevindelerdi, bizler de içten içe. Onlar içeride, anneleri sokakta direndi. Sesleri olabilmek için gitmediğimiz kapı kalmadı. Sonunda 8 yıllık tecrit son buldu. Bundan sonra önemli olan eyleme dahil olan arkadaşlarımızın sağlıklarının normale dönmesidir. Biz aileler olarak bunun takipçisi olacağız. Diğer bir önemli ve takipçisi olunması gereken konu ise gerçekten tecridin yeniden konulmaması için verilecek mücadeledir. Buna izin vermeyeceğiz.”