Tutsak yakınlarının nöbeti sürüyor: Herkes ses çıkarsın

Tutsak ailelerinin Van Barosu'ndaki nöbeti 13. gününde. Nöbetteki konuşmalarda, tüm Kürtlerin cezaevlerindeki zulme karşı sesini çıkarması gerektiği vurgulandı.

Tutsak yakınları, Van Barosu’nda başlattığı Adalet Nöbeti'ni 13’üncü gününde sürdürüyor. Ailelere bugün Kamu Emekçileri Sendikası (KESK) Van Şubeler Platformu dayanışma ziyaretinde bulundu. Ziyarette konuşan Eğitim Sen Van Şube Eşbaşkanı Murat Atabay, tutsaklara düşman hukukunun uygulandığını söyledi.

Özellikle son yıllarda cezaevlerinde artan hak ihlallerine değinen Atabay, son bir haftadır 7 tutsağın yaşamını yitirmesinin de bunun en büyük örneği olduğunu söyledi. Atabay, "Özellikle Garibe Gezer'in şüpheli ölümü, Aysel Tugluk'un Adlı Tıp Kurumu'nun (ATK) ‘cezaevinde kalamaz’ raporuna rağmen 'cezaevinde kalabilir' kararı verilmesi, yine infazı dolmuş olmasına rağmen hala cezaevlerinde birçok tutsağın kaldığını biliyoruz. Uygulanan bu yöntemin bir düşman hukuku olduğunu belirtmek istiyoruz. Hem hasta tutsaklar üzerinde uygulanan yöntemler hem hastanelere nakilleri sonrasında 15 gün karantinada tutulmaları, birçok hasta tutsağın hastaneye gitmesi önünde bir engel oluşturuyor. İnfazı bitmesine rağmen farklı disiplin cezalarıyla tutsakların tahliye edilmemesi ile aslında tutsaklara 'biz kendi hukukumuz dahil hiçbir hukuki tanımıyoruz. Bu anlamda da sizi ayrıca cezalandırıyoruz' deniyor. Devletin bir an önce bu düşmanca politikalardan vazgeçmesi gerekiyor" diye konuştu. 

'TÜM SİYASİ TUTSAKLAR İÇİN EYLEMDEYİM'

Van F Tipi Cezaevi'nde ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan İrfan Subay'ın annesi Behice Subay, "Oğlum siyasi gerekçelerle tutuklandığında 17 yaşındaydı. 7 yıldır cezaevinde. Oğlum hakkında somut tek delil olmamasına rağmen tutuklandı ve ceza aldı. Ben sadece oğlum için değil tüm siyasi tutsakların serbest bırakılması talebiyle eylemdeyim. Tüm Kürtler de yapılan bu zulme karşı tepki göstersin. Artık, cezaevinden ölüm haberi duymak istemiyoruz. Tutsaklarımızın tahliyesini istiyoruz” dedi.