Welat Yıldız, tutuklu yüzlerce öðrenciden biri. Yıldız'ın yargılandıðı dava Türkiye'de hukukun geldiði noktayı bir kez daha gözler önüne seriyor. Demokratik eylemlere katıldıðı, montu başkasının montuna benzediði için bir yıldır tutuklu olan Yıldız'ın yargılandıðı davanın karar duruşması yarın görülecek.
Welat Yıldız, 2012 yılının 15 Şubat'ından bu yana tutuklu. Yolda yürürken kimlik kontrolü yapıldıktan sonra tutuklanan Yıldız'ın hikayesi oldukça ilginç.
Babasını çocuk yaşta kaybeden Yıldız, aðabeyinin siyasi yaşamından dolayı çocuk yaşta polis şiddeti ile tanışır. 2009 yılında Dicle Üniversitesi Ýşletme Bölümü'nü kazanan Yıldız, Sosyalist Gençlik Derneði faaliyetlerine katıldıðı için defalarca polis tarafından tacize uðrar, baskı görür. Gördüðü baskılar ve ekonomik nedenlerden dolayı okulunu bırakmak zorunda kalan Yıldız, bir süre sonra yeniden sınava girerek Antep Üniversitesi Ýnşaat Teknikerliði bölümünü kazanır. Baskı ve soruşturma burada da Yıldız'ın peşini bırakmaz. Hakkında açılan bir soruşturma için Cumhuriyet Savcılıðı tarafından ailesinin evine gönderilen tebligat üzerine Diyarbakır'a gelen Yıldız, 15 Şubat'ta adliyeye giderek ifade verir. Bu sırada GBT kontrolü de yapılır.
ÝKÝNCÝ KEZ GÝTTÝÐÝ ADLÝYEDEN TUTUKLU OLARAK ÇIKTI
Yıldız, ifade verdikten sonra Öcalan'ın Türkiye'ye getirilişinin yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen basın açıklamasına katılır. Basın açıklamasının ardından eve gittiði sırada, kent merkezinde polis tarafından yeniden durdurulur ve hakkında yakalama kararı olduðu iddiasıyla gözaltına alınır.
Yıldız daha emniyete götürülmeden hakkında tutulan dosya hazırlanır ve hızla adliyeye sevk edilir. Birkaç saat içerisinde ikinci kez gittiði adliyede savcıya ifade vermek için bekleyen Yıldız, polislerin yaptıðı telefon konuşmasına tanık olur. "Amirim diðer dosyayı da sonra ekleriz, arkadaşımız saðlam" sözleri, Yıldız'ın tutuklanacaðının habercisidir. Polis, Yıldız'ın tutuklanmasına karar vermiş, savcı ve sevk edildiði hakimlik prosedür gereðidir aslında. Yıldız, aynı gün ikinci kez gittiði adliyeden tutuklu olarak çıkarılarak, Diyarbakır D Tipi Cezaevi'ne götürülür.
Tutuklandıktan iki ay sonra hazırlanan iddianamede demokratik eylemler "yasa dışı" ilan edilerek, Yıldız'ın çok sayıda iddiadan onlarca yıl hapisle cezalandırılması talep ediliyor. Dosyadaki tek "ciddi" delil ise montunun, olayların yaşandıðı bir basın açıklamasında çekildiði iddia edilen, yüzü maskeli birinin üzerindeki monta benzemesi, Mezopotamya Sosyal Formu yürüyüşünde üzerine giydiði ESP önlüðü.
Yıldız'ın dosyasındaki skandallar bununla da bitmiyor. Bırakmak zorunda kaldıðı ve ayrıldıktan sonra hiç gitmediði Dicle Üniversitesi'nde Roboskî Katliamı'nı protesto için yapılan boykota katıldıðı iddia ediliyor. Ýddianın dayanaðı ise Yıldız'ın kent merkezinde bulunan Koşuyolu Parkı'nda arkadaşları ile birlikte çektirdiði fotoðraf. Söz konusu fotoðrafın üniversite yerleşkesinde, boykot sırasında çekilen fotoðraf olduðu savunuluyor. Oysa aðaçlar, insanlar, banklar, duvarlar fotoðrafın Koşuyolu Parkı'nda çekildiðini kanıtlıyor.
KARAR DURUŞMASI 24 OCAK'TA
Üniversite öðrencisi Yıldız, bu "delil" nedeniyle bir yıldır Diyarbakır D Tipi Cezaevi'nde tutuklu. Bir yıldır defalarca hakim karşısına çıkan Yıldız, dosyadaki hukuksuzluklara dikkat çekti, ancak deðişen bir şey olmadı. Welat Yıldız'ın yargılandıðı davanın karar duruşması 24 Ocak'ta Diyarbakır 4. Aðır Ceza Mahkemesi'nde görülecek.
ESP üyeleri 24 Ocak 2013 Perşembe günü saat 09:30da Diyarbakır Adliyesi önünde konu ile ilgili basın açıklaması yapacak.