Ýstanbul Baðımsız Milletvekili Levent Tüzel, Diyarbakır ve Kocaeli’de yaşanan polis şiddetlerini Ýçişleri Bakanı Ýdris Naim Şahin’e sordu.

Ýstanbul Baðımsız Milletvekili Levent Tüzel, Diyarbakır ve Kocaeli’de yaşanan polis şiddetine ilişkin Ýçişleri Bakanı Ýdris Naim Şahin’e iki ayrı yazılı sonu önergesi verdi. Tüzel ilk soru önergesinde Diyarbakır’ın Kocaköy (Karaz) ilçesinde 28 Aralık günü Şik ailesinden 5 kişinin 20’ye yakın sivil ve resmi polis tarafından dövülerek gözaltına alındıðını vurgulayarak, “Aile bireylerinden Amed Şik’in polislerce silah dipçiðiyle sırtına vurulması sonucu kaburgasının kırıldıðı, Mehmet Şik’ın burnunun kırıldıðı ve yüzünün çeşitli yerlerinin darp edildiði, Şik ailesinin küçük çocuðu Rojda’nın başından ve kulaðından yaralandıðı, anne Şık’in de kolunda darp izleri olduðu belirtiliyor. Geçtiðimiz günlerde de Sur Belediyesi sınırları içinde polis kurşunu ile 30 yaşındaki Özgür Arda’nın yaşamını yitirmesinin ardından gerçekleşen bu vahim olay, ‘işkenceye sıfır tolerans’ denildiði bir dönemde, işkencenin ve cinayetlerin karakolda, sokak ortasında güpegündüz insanlık dışı bir şekilde sürdürülmesi kabul edilemez” dedi.

Tüzel, Diyarbakır’da ki polis şiddetine ilişkin Bakan Şahin’e şu soruları sordu: “Bu polisler, bir anneyi ve 4 çocuðunu evinin önünde rencide edip, zor kullanma gücünü yetkisini nerden alıyor? Olaydan birkaç gün önce, Hakkı Şik, polislere kapısının önünde uygulama yapmamalarını ve evden 30 metre ilerde yapmalarını istediði halde, bu talep neden dikkate alınmamıştır? Bu olay sırasında bulunan Polisler ve Kocaköy Emniyet Müdürlüðü hakkında soruşturma açtınız mı? Hükümetinizin işkenceye sıfır, yurttaşlara sıfır tolerans mıdır? 2002 yılından bu güne kadar işkence ve kötü muamelede tolerans projesiyle hedeflenen bulunduðu, insan haklarına, hukuka aykırı davrandıðı, orantısız güç kullandıðı gerekçesi ile kaç emniyet görevlisi görevden alındı, kaçı açıða alındı, kaçına hapis cezası verildi?”

KOCAELÝ'DE POLÝS ŞÝDDETÝ

Tüzel, Kocaeli’de 25 Aralık günü asgari ücrete ilişkin yapılan yürüyüşe polisin müdahale ettiðini ve müdahale sonucu Murat Aslan ile Talat Tunç ve Mustafa Yıldız’ın polis tarafından darp edildiðini belirterek, “Şehir merkezinde gündüz saatlerinde demokratik ve barışçıl açıklamalara tahammül göstermeyen Kocaeli Valisi ve Kocaeli Emniyet Müdürlüðü benzer uygulamalara Kocaeli Üniversitesi Kampüsünde de devam etmektedir. Üniversiteye sıklıkla giren polis, demokratik ve barışçıl açıklamalara karşı tahammülsüz müdahalelere devam etmektedir. Nitekim Kocaeli Üniversitesinde görev yapan Akademisyenler 28 Aralık’ta yaptıkları yürüyüş ve açıklamayla polisin bu tutumunu kınamışlardır” dedi.

Tüzel, Bakan Şahin’e şu soruları yöneltti: “Adana’da asgari ücret mitinginin yasaklanmasını, Edirne’de “eylemlerin yasaklanmasını” Kocaeli de kent merkezinde ve Üniversitede yapılmak istenen basın açıklamalarının zor kullanılarak engellemesini, ”toplantı ve gösteri yapma hakkının, düşünceyi ifade etme ve basın özgürlüðünün” ihlal edilmesi olarak deðerlendiriyor musunuz? Anayasanın 24. Maddesinde yer alan; “herkes önceden izin almadan silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü yapma hakkına sahiptir” hükmüne raðmen, Valiler ve Emniyet güçleri, bu hakkın yurttaşlarca kullanmasını neden engellenmektedir? Adana, Kocaeli ve Edirne Valileri ve Emniyet yetkililerinin anti demokratik, hukuksuz işlemleri nedeniyle bir soruşturma açmayı düşünüyor musunuz? Son dönemde Bakanlıðınızca, basın açıklamaları, eylem ve gösterilerin önlenmesi yönünde Valiliklere bir genelge gönderilmiş midir? Gönderilmiş ise içerini kamuoyu ile paylaşmayı düşünüyor musunuz? Hükümetinizin “ileri demokrasi” kriterleri arasında, yurttaşların hak talep etmek, bir konuya dair görüş ve eleştirilerini açıklamak, hükümetin politikalarını protesto etmek için basın toplantısı, yürüyüş ve gösteri yapılma yasaðı mı bulunmaktadır?”