ÝHD: Direnme hakkı yaşama geçirilmeli
ÝHD: Direnme hakkı yaşama geçirilmeli
Ýnsan Hakları Derneði (ÝHD) Ýstanbul Şubesi, birçok şehirde eş zamanlı yapılan operasyonlarda 80'i aşkın kişinin gözaltına alınmasının, hükümetin düşünenleri ve muhalifleri cezaevlerine atarak yok etme politikasının ürünü olduðunu kaydetti.
ÝHD Ýstanbul Şubesi, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısı'nın talimatıyla Batman, Siirt ve Mardin merkez ve ilçelerinde yürütülen operasyonlar çerçevesinde aralarında BDP il ve ilçe örgütleri, ÝHD, MEYA-DER, KURDÎ-DER, Barış Anneleri Ýnisiyatifi Temsilciliði gibi demokratik kurumlara yapılan baskınlar hakkında yazılı açıklama yayınladı. Yapılan açıklamada, son üç yıldır devletin yasal, açık ve meşru çalışma yürüten Kürt siyasetçileri ve Kürt halkının hakları için siyasi çalışma yürüten farklı kesimlerden bireyleri "yasadışı KCK üyesi olduðu" iddiasıyla gözaltına aldıðına dikkat çekildi.
Yapılan operasyonlarla yasal ve açık siyaset yapma yollarının kapatıldıðına dikkat çekilen açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Dava dosyalarından belli olduðu gibi tutuklamalar somut delile göre deðil iktidarın Kürt muhalefetini yargı eliyle bastırma plan ve programının bir parçası olarak gerçekleştirilmekte. Gözaltı ve tutuklamaların aşama aşama gerçekleştirilmesi, boşalan yöneticilerin yerine getirilenlerin kısa bir süre sonra tutuklanması, herhangi somut bir delilin ortaya konulmaması yaşananların faşist siyasi rejimlerdeki uygulamalarla benzerliðini ortaya koymakta. Binlerce siyasetçinin, insan hakları savunucusunun cezaevlerine doldurulması muhalefetin, özgür düşüncenin boðulmak istenmesi ülkede demokratik bir rejimin olmadıðını gözler önüne sermiş durumdadır. Bir tanesine tahammülümüz yokken binlerce siyasi mahpusun bulunduðu bir ülkede demokrasinin, insan haklarının sözünü etmek mümkün deðildir."
Hükümetin, düşünenleri ve muhalifleri cezaevlerine atarak yok etme politikası güttüðüne dikkat çekilen açıklamada, bu durumun toplumun özgürlüðü ve güvenliði için açık bir tehdit hali aldıðı belirtildi. Açıklamanın sonunda topluma, baskıcı ve imhacı politikalara karşı duyarlı olma, meşru ve barışçıl araçlarla temel bir hak olan direnme hakkını yaşama geçirme çaðrısı yapıldı.
ÝHD Ýstanbul Şubesi, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısı'nın talimatıyla Batman, Siirt ve Mardin merkez ve ilçelerinde yürütülen operasyonlar çerçevesinde aralarında BDP il ve ilçe örgütleri, ÝHD, MEYA-DER, KURDÎ-DER, Barış Anneleri Ýnisiyatifi Temsilciliði gibi demokratik kurumlara yapılan baskınlar hakkında yazılı açıklama yayınladı. Yapılan açıklamada, son üç yıldır devletin yasal, açık ve meşru çalışma yürüten Kürt siyasetçileri ve Kürt halkının hakları için siyasi çalışma yürüten farklı kesimlerden bireyleri "yasadışı KCK üyesi olduðu" iddiasıyla gözaltına aldıðına dikkat çekildi.
Yapılan operasyonlarla yasal ve açık siyaset yapma yollarının kapatıldıðına dikkat çekilen açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Dava dosyalarından belli olduðu gibi tutuklamalar somut delile göre deðil iktidarın Kürt muhalefetini yargı eliyle bastırma plan ve programının bir parçası olarak gerçekleştirilmekte. Gözaltı ve tutuklamaların aşama aşama gerçekleştirilmesi, boşalan yöneticilerin yerine getirilenlerin kısa bir süre sonra tutuklanması, herhangi somut bir delilin ortaya konulmaması yaşananların faşist siyasi rejimlerdeki uygulamalarla benzerliðini ortaya koymakta. Binlerce siyasetçinin, insan hakları savunucusunun cezaevlerine doldurulması muhalefetin, özgür düşüncenin boðulmak istenmesi ülkede demokratik bir rejimin olmadıðını gözler önüne sermiş durumdadır. Bir tanesine tahammülümüz yokken binlerce siyasi mahpusun bulunduðu bir ülkede demokrasinin, insan haklarının sözünü etmek mümkün deðildir."
Hükümetin, düşünenleri ve muhalifleri cezaevlerine atarak yok etme politikası güttüðüne dikkat çekilen açıklamada, bu durumun toplumun özgürlüðü ve güvenliði için açık bir tehdit hali aldıðı belirtildi. Açıklamanın sonunda topluma, baskıcı ve imhacı politikalara karşı duyarlı olma, meşru ve barışçıl araçlarla temel bir hak olan direnme hakkını yaşama geçirme çaðrısı yapıldı.
