ÝHD yöneticisine ajanlık teklifine tepki

ÝHD yöneticisine ajanlık teklifine tepki

ÝHD Genel Merkezi ve Ankara Şubesi, ÝHD Şube Yöneticisi Cengiz Mendillioðlu’na polisin ajanlık teklifine tepki göstererek, yapılanın insan hakları mücadelesine ve ÝHD’ye bir saldırı olduðunu vurguladı.

ÝHD Ankara Şubesi, şube yöneticisi Cengiz Mendillioðlu’na polisin ajanlık teklif etmesine ilişkin basın toplantısı düzenledi. Mülkiyeliler Birliði’nde düzenlenen basın toplantısına ÝHD Genel Başkan Yardımcısı Hasan Erdoðan, ÝHD Ankara Şube Başkanı Av. Halil Ýbrahim Vargün, Cengiz Mendillioðlu ile BDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoðan katıldı. Basın toplantısına çeşitli sivil toplum örgütleri de destek verdi.

Konuya ilişkin açıklama yapan ÝHD Genel Başkan Yardımcısı Erdoðan, telefonla yapılan teklif sırasında kullanılan ibarelerden, ortam dinlemesi ve benzeri yöntemlerle yakinen izlendiklerini bir kez daha gördüklerini belirterek, “Demokrasi, açılım, şeffaflık, hak arama özgürlüðü laflarının havada uçuştuðu, ama kırıntısının dahi olmadıðı bir ülkede yaşadıðımızı bildiðimiz için şaşırmadık. Derneðimize yapılan başvurular ve basına yansıyanlardan bilmekteyiz ki işçilere, memurlara, öðrencilere, öðretmenlere, basın mensuplarına, avukatlara, toplumun tüm kesimlerinden muhalif ve hak arayanlara muhbirlik, ajanlaştırma dayatılmaktadır” dedi.

‘SALDIRI ÝHD’YE YÖNELÝKTÝR’

Bu tür saldırılara karşı toplumun tüm kesimlerini duyarlı ve dikkatli olmaya, gerekli tepkiyi göstermeye çaðıran Erdoðan, bundan sonra da bu tür saldırıların takipçisi olacaklarını ve insani tepkilerini her yerde sergileyeceklerini söyledi. Ajanlık teklifi yapılan ÝHD Ankara Şube Yöneticisi Cengiz Mendillioðlu da bunun ÝHD’ye yönelik bir saldırı olduðunu söyledi. “Dernek olarak devrimci tutsakların taleplerini kendi taleplerimiz olarak sahiplendik. Bu nedenle de bunların yaşanacaðını biliyorduk” diyen Mendillioðlu, benzer yönelimlerin yine devam edeceðini ve buna karşı da tavır sahibi olacaklarını ifade etti.

BDP Milletvekili Nursel Aydoðan, AKP’nin bu yönelimlerinin son yıllarda arttıðına dikkat çekerek, “Yapılmak istenen kişiliksiz, kendie saygısı olmayan bir toplum yaratma çabasıdır. AKP iktidara geldiðinde ‘işkenceye sıfır tolerans’ diyordu. Bizler de merakla bekliyorduk nasıl olacak diye. Geçmişte, 1990’lı yıllarda işkenceyle, zorla ajanlaştırma ve farklı uygulamalar yaşandı. Ýşkenceyle itiraflar alındı. Ancak AKP’nin, işkencesiz bu uygulamaları nasıl yapacaðı merak konusuydu. Tabii günümüzde yine farklı yöntemlerle sergiliyor bunu AKP iktidarı” dedi.

SONUÇ ALMALARI MÜMKÜN DEÐÝL

Aydoðan, AKP’nin bu tür yöntemlerle sonuç almak istediðini belirterek, şunları söyledi: “Ancak AKP, devrimcileri tanımıyor. Devrimcilerin, iddialı ve kararlı olduðunu bilselerdi bu yöntemlerle başarılı olamayacaklarını bilirlerdi. Sonuç almaları da mümkün deðil. Bu yöntemler 1990’lı yıllarda yoðunca denendi ve başarısız oldu. Sonuç olarak Kürt hareketi giderek büyüdü ve kitleselleşti. Bunun yanında Türkiye devrimci hareketinin de yer alması bu dayanışmayı güçlendirdi. Saldırılar da buna yöneliktir.”