Ulm kentinde demokratik eylemler düzenleyen Kürtler ve dostları polis kıskacında. Polis, 'merkezi yönetimin kararı' ile Erdoğan aleyhindeki açıklama ve sloganları 'suç' sayıp harekete geçiyor. Baskı altında olan Kürtler ve demokratlar ise sessiz değil.

Almanya'nın Ulm kentinde, Kuzey Kürdistan'daki öz yönetim direnişlerine destek vermek, katliamları protesto etmek için düzenlenen miting ve yürüyüşlere davalar açılıyor. Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan aleyhindeki konuşma ve sloganları 'suç' sayan polis, dava yoluyla gözdağı veriyor.

Ulm polisi, bu tutumunu ise 'merkezi yönetimin kararı' şeklinde açıklarken, Türkiye ve Erdoğan'ı savunmak zorunda olduklarını savunuyor.

ERDOĞAN'A KARŞI DAYANIŞMA İNİSİYATİFİ

Bu saldırılar karşısında harekete geçen demokratik göçmen kurumları ve Alman ilerici, devrimci ve antifaşistleri ‘’Erdoğan’a karşı, demokratik gösteri hakkımızı savunuyoruz’’ diyerek, ceza alanlarla dayanışma inisiyatifi kurdu. İnisiyatif konuya ilişkin bir de imza kampanyası başlattı.

İki NAV-DEM üyesine verilen para cezaları, yapılan itirazlar sonucu iptal edilip davalar düşerken, AGİF üyesi Cem Toprak'a verilen cezaya yapılan itiraz ise henüz mahkeme tarafından kabul edilmedi.

Ulm polisinin saldırıları bunlardan ibaret değil. 1 Mayıs'ta sendikalar ve göçmen kurumların ortak düzenlediği yürüyüşte ve yine Newroz'da baskılarını sürdürmüştü. Bu baskılardan bazıları, eyleme katılanların kimliklerine el koyulma ve polis şubesine çağrılmaları şeklinde oluyor.

Dayanışma İnisiyatifi, önümüzdeki süreçte birçok etkinlik yapma kararı alacaklarını ifade etti. Baskıların sürmesi halinde imza kampanyasının tüm Almanya çapına taşınacağı da bildirildi.