Urfa Barosu: Dört yıldır sistematik işkence var

Urfa Barosu, Halfeti’deki yaşanan işkencelerin ardından hazırladığı bir raporda, 2015’ten bu yana bölgede sistematik işkence olduğu tespitinde bulundu.

Urfa Barosu, Halfeti ilçesi Dergili (Dêro) mahallesinde 18 Mayıs tarihinde yaşanan bir çatışma ardından, gözaltına alınanlara yönelik işkence iddialarına ilişkin raporunu açıkladı.

Başkan Abdullah Öncel, TEM Şube’de yaşanan işkencelerin Cumhurbaşkanı Tayip Erdoğan’ın "Yargı reformu" paketini açıkladığı bir dönemde gerçekleştiğine dikkat çekti.

Öncel, “Yargı bağımsızlığının ayaklar altına alındığı bir dönemde, Urfa’da işkenceye karşı hakim ve savcıların aldığı tutum yargı bağımsızlığının olmadığının bir kanıtıdır” dedi.

Bu açıklama ardından Urfa Barosu İnsan Hakları Merkezi tarafından hazırlanan işkence raporu basınla paylaşıldı.

Halfeti’deki çatışmadan sonra Bozova ve Halfeti ilçelerine bağlı mahallerde 51 kişi gözaltına alınmış, ağır işkence ve insanlık dışı muamelelere maruz kalmıştı.

Raporda, Urfa Emniyetinde yaşanan işkence vakalarına yer verildi. Raporda şu ifadeler dikkat çekti: “2015 yılından günümüze kadar kentimizde sistematik hale getirilmiş bir işkencenin varlığı değerlendirilmektedir.”

Rapor, mevcut işkence sistematiğini 22 Temmuz 2015’te Ceylanpınar’da iki poliin öldürülmesi ardından gerçekleşen gözaltılarla başlatıyor.

Raporda, en son Dergili Mahallesi'nde yapılan inceleme sonucuna ise şöyle yer verildi: “Hem gözaltında kötü muamele mağdurları ve köy halkının beyanları, oluşan kontrol noktası ve köyde dolaşan sivil araç ve ekipler sebebi ile bir korku ve gerilim ortamı hakim. Gözaltından çıkanlar evlerinde dahi kalamadıklarını özellikle beyan etmişlerdir. Evin bahçesinde taş duvar, yanında ve duvarda birbirine yakın mesafede yoğun kurumuş kan izlerinin olduğu tüm heyetimiz tarafından da gözlendi. Mağdurlardan G. A’nın halen yaşananları anlatır iken gözlerinin dolduğunu ve bu yaşanan hiç bir şeyi hak etmediklerini ısrarla beyan etmiştir. Hem kendileri hem de gözaltındaki diğer kişilerle ilgili tanıklıklarını ayrıntıları ile anlatmışlardır.”

Raporda, özellikle şu tespit dikkat çekiyor: “Şanlıurfa Barosu İnsan Hakları Merkezimize yapılan toplam 51 mağdur/mağdur yakını başvurusu üzerine heyetimizin yaptığı birebir görüşme, adli raporlar, ayrıntılı anlatımlar, gözlem ve incelemeler; gözaltına alınan şahısların işkence ve kötü muameleye maruz kaldıklarını doğrulamaktadır.”

Çok sayıda önerinin yer aldığı rapor şu şöyle noktalanıyor: “Heyetimiz; Türkiye Cumhuriyeti'nin taraf olduğu insanlık dışı ya da onur kırıcı muamele ve işkence ile ilgili tüm sözleşmelere uygun şekilde “Bağımsız” ulusal ve uluslararası denetim mekanizmalarının oluşturulması ve artık ülkemizde ve özellikle 2015 yılından beri işkencenin sistematik hale getirildiği Şanlıurfa’da işkencenin son bulması adına hükümeti derhal gerekli girişimlerde bulunarak bu insanlık suçunu işleyen ve bu suça ortak olanların yargı önünde hesap vermesi için harekete geçmeye davet etmektedir. Ayrıca tüm bu yaşananlar karşısında sessiz kalan tüm yetkili ve sorumlu kurum ve kuruluşları göreve davet ediyoruz.”