Utku bebek, eceliyle ölmedi

Seyrek ailesi, görme engelli 3 yaşındaki oğulları Utku Furkan Seyrek’in ölümüne sebebiyet verdikleri iddiasıyla Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesindeki doktorlar hakkında suç duyurusunda bulundu.

Seyrek ailesi, görme engelli 3 yaşındaki oğulları Utku Furkan Seyrek’in ölümüne sebebiyet verdikleri iddiasıyla Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesindeki doktorlar hakkında suç duyurusunda bulundu. ANF’ye konuşan acılı anne Gülcan Seyrek, oğullarına gerekli muayeneyi yapmayıp ölümüne sebep olan hastanenin ilk vukuatı olmadığını vurguladı. Seyrek, doğumdan önce ve sonra da aynı hastanede çalışan doktorların oğlunun görme engelli olduğunu bile fark etmediğini, ziyarete gelen komşuların yaptığı uyarı üzerine gerçeğin ortaya çıktığına dikkat çekti. Acılı anne, Hipokrat yemini çiğneyerek görevini kötüye kullanan doktorların cezalandırılmasını isterken, torununun resmini bir dakika bile ellerinden düşürmeyen Perihan Seyrek, “Böyle doktor olmaz olsun. Bizim yüreğimiz yandı başka ailelerin yanmasın” dedi.

Henüz 3 yaşında olan Utku Furkan Seyrek bebek doğuştan görme engelliydi. Bayrampaşa’daki Rehabilitasyon Merkezi’ne giden Utku, 17.03.2015 tarihinde sabaha karşı rahatsızlanınca anne ve babası tarafından Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin çocuk acil servisine götürüldü. Burada ailenin, bebeğin hastanede kalmasına ilişkin tüm ısrarına rağmen, o gece nöbetçi olan Ceren Arslan isimli doktor tarafından muayene dahi edilmeden, fitil verilerek evine geri gönderildi. Ancak 1.5 saat sonra nefes almakta zorlanan ve dudakları mosmor kesilen Utku bebek yine yetiştirildiği aynı hastanede hayatını kaybetti. Utku’yu muayene eden Doktor Ceren Arslan, görevli hemşire, hastanenin çocuk acil servisinden sorumlu nöbetçi amiri, hastane başhekimi hakkında 20 Mart 2015 tarihinde suç duyurusunda bulunan Seyrek ailesini Küçükçekmece’deki evlerinde ziyaret ettik. Hüzün ve öfkenin bir arada yaşandığı evde, Utku bebeğin ardında kalan ve çok sevdiği oyuncağı sarı renkli cipi sanki o gelip oynayacakmış gibi hala salonda duruyordu.

‘BÖYLE DOKTOR OLMAZ OLSUN’

Şoku üzerinden atamayan acılı anne Gülcan Seyrek, bunun Kanuni Sultan Süleyman Hastanesi’nin ilk vukuatı olmadığını belirtiyor. Utku’nun doğumunu gerçekleştiren aynı hastane doktorlarının oğlunun görme engelli olduğunu bile fark etmediğine dikkat çeken acılı anne, “Utku doğmadan önce 4 kez kontrol olduğum ve doğumu yaptığım bu hastanenin doktorları, Utku’nun görme engelli olduğunu bile fark etmediler. Ancak doğumundan 24 saat sonra ziyarete gelen komşumuz gözlerin açılmamasının normal olmadığı uyarısı yaptıktan sonra oğlumun sağ gözünün hiç görmediği, sol gözünün ise yüzde 30 gördüğü ortaya çıktı” dedi.

Hastanenin Utku’nun rahatsızlandığı 17 Mart gecesinde de aynı sorumsuzluğu gösterdiğini aktaran anne Seyrek, oğlunu ölüme götüren saatleri şöyle anlattı: “Saat sabah 03.00 sıralarıydı. Utku sürekli kusmaya başladı. Karnı şişmişti. Panik içinde onu en yakın hastane olan Kanuni Sultan Süleyman Hastanesi’nin çocuk acil servisine götürdük. Ceren Arslan isimli doktor geldi ve ölçüm veya cihaz kullanma lüzumunu görmeden, elbiselerini dahi çıkartmadan şöyle karnına elleriyle dokundu. Çocuk buz kesmesine rağmen, ateşi olup olmadığını sordu. Olmadığını ellerinin buz gibi olduğunu söylediğimizde ise, ‘Soğuk almış gazı var’ diyerek bizi müşahede odasına gönderdi. Buraya gelen hemşire elime neye yaradığını bilmediğim bir fitil vererek, çocuğumun poposuna yerleştirmemi istedi. Hastanede kontrol altında tutulmasına dönük tüm ısrarlarımıza rağmen, ‘Gerek yok’ denilerek ilaç reçetesi yazıldığı gibi eve geri gönderildik.

‘EVDE HAYATINI KAYBETTİ SÜSÜ’

Eve gittikten sonra oğlumu yatağına yatırdım. 1.5 saat sonra saat 07.00 sıralarında Utku’nun babaannesi, kayınvalidem Perihan’ın çığlığı ile ayağa fırladık. Utku’yu kontrol eden babaannesi, karnındaki şişmenin arttığını, dudağında morarma olduğunu, yüzünün sarardığını, ancak nabzının attığını fark edip, hemen ambulans çağırdı. Hastaneye geldiğimizde oğlum hala yaşıyordu. Çocuk acil serviste bu kez başka doktorlar vardı. Çocuğuma kalp masajı yaptılar. Daha sonra apar topar kırmızı odaya aldılar. 15 dakika sonra yanımıza gelen doktorlar ‘Başınız sağ olsun’ diyerek Utku’nun hayatını kaybettiğini söylediler. Eşim Nazif’in hastaneye gelirken hala yaşadığını vurgulamasına rağmen, doktor sorumluluğu hastanenin üzerinden atmak için Utku’nun hastanede değil, evde hayatını kaybettiğini iddia edip, bu şekilde kayda geçirdiler.”

Çocuğunun doktorların kusuru nedeniyle hayatını kaybettiğini vurgulayan acılı anne, oğluna gerekli tıbbi müdahale zamanında yapılsaydı bugün hayatta olacağını belirterek, oğlunun ölümüne sebebiyet veren tüm doktorların cezalandırılmasını istedi. Torununun resmini bir dakika bile kucağından düşürmeyen Perihan Seyrek ise, “Böyle doktor olmaz olsun kızım. Bizim yüreğimiz yandı başkalarının yanmasın” dedi.

‘TAKSİRLE DEĞİL KASTEN ÖLDÜRME’

Konuştuğumuz Seyrek ailesinin avukatı Musa Baykal, maktul Utku Furkan Seyrek’in doktorlar ve hastane görevlilerinin ihmali sonucu vefat etmesine rağmen, savcılıkta yapılan ön araştırmada olayın, “Bu işin fıtratında var. Doğal ölüm” diye yansıtılmak istendiğine dikkat çekti. Baykal, “Savcılık makamının ve emrindeki kolluğun olayla alakalı herkesin ifadesini alması ve hastanedeki kamera görüntülerini incelemesi gerekirdi, ama bunları yapmadılar” dedi. Aile ile birlikte 20 Mart’ta Küçükçekmece Cumhuriyet Savcılığı’na başvurduklarını söyleyen Baykal, hastanede görevini ihmal eden doktorlar hakkında suç duyurusunda bulunduklarını aktardı. Şu anda soruşturmanın Türk Ceza Kanunu’nun 85. maddesinde düzenlenen “Taksirle adam öldürme” suçundan açıldığını, ancak kendilerinin TCK’nın 83. maddesinde düzenlenen, “Kasten ihmali davranışla adam öldürme” suçu kapsamında değerlendirilmesini isteyeceklerini bildirdi. “Bu çocuk eceliyle ölmedi” diyen Baykal, “Burası koskoca bir eğitim araştırma hastanesi. Buradaki başhekim kimse, buradaki acil servis prosedürünü iyi denetlememiş olmalı ki bu kadar keyfilik söz konusu. Bu işin peşini bırakmayacağız” dedi.