Amed'de Kürtçe eğitim verilen ve valilik kararıyla mühürlenen Ferzad Kemanger Okulu için valilik ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne yapılan başvuru sonrasında müfettişler okulda incelemelerde bulundu. Yapılan incelemede okulun eğitime başlaması için özel okullarda aranan fiziki şartların yerine getirilmesi ve müfredatın düzenlenmesi istendi.

Amed'de valilik tarafından 3 kez mühürlenen Ferzad Kemanger Okulu için Kurdi-Der'in yaptığı başvuru sonrasında Milli Eğitim Müdürlüğü'nden görevlendirilen müfettişler okulda incelemelerde bulundu. Yapılan incelemede, okulun eğitime başlanması için bazı fiziki şartların yerine getirilmesi ve müfredatın düzenlenmesi istendi.

Kurdi-Der Başkanı Sebahattin Gültekin, valilikten gönderilen yanıtta herhangi bir olumsuz durumun söz konusu olmadığını belirtti. Yazıda, okulla ilgili eksikliklerin giderilmesinin istendiğini anlatan Gültekin, "Okulun fiziki durumu ve müfredatla ilgili düzeltilmesi istenen konular var. Bu konular da tüm özel okullar için geçerli olan şeyler" diye konuştu.

Okulla ilgili bunun yanı sıra yasalardan kaynaklı sıkıntıların olduğunu ancak eğitime devam ettiklerini ve edeceklerini vurgulayan Gültekin, "Bu da siyasi bir iş. Şu anda çözüm süreci var. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu ve tüm hükümet yetkilileri sürecin ilerleyeceğini açıklıyor. Yasalarla ilgili sorunlarda meclisin çözmesi gereken bir durumdur. Zaten eğer Kürt sorununun varlığını kabul ediyorsa ve bu çözülmeye çalışıyorsa Kürtlerin anadilde eğitim hakları ile ilgili de düzenlemeler de yapılacak diye umut ediyoruz. Umarız bir an önce bu konuda adım atılır" şeklinde konuştu.

Okulu Kürtlerin anadil sorununa dikkat çekmek için açtıklarını, birkaç derneğin bir araya gelerek yaptığı çalışmayla eğitim ve öğretimin olmayacağını vurgulayan Gültekin, şunları söyledi:

"Maalesef Türkiye'de önce kaos yaşanır sonra yasalar düzeltilir. Atmak istediğimiz adım da buldu. Bu konuya dikkat çekmek ve farkındalık oluşturmak istedik. Bu farkındalık bir nebze de olsa yaratıldı. Ancak bu konunun yasallaşmaması nedeniyle henüz rahatlamadık. Çünkü Türkiye'de siyaset sürekli değişiyor. Olumsuz bir cevap yok ama her an müdahale edilebilir. Bu da toplumda huzursuzluk yaratır. Diyarbakır'da Türkçe eğitim veren bin 552 okul varken, bir tane Kürtçe okula da müsaade edilmelidir. Bize neden 1 Eylül'den önce başvuruda bulunmadığımızı söylüyorlar. Hangi yasaya göre başvurabiliriz ki? Böyle bir kanun yok. Gerekli yasaların da bir an önce çıkarılmasını talep ediyoruz."