2011 yılında Van'da meydana gelen depremlerin ardından konteynır kentlere yerleştirilen ancak yıldırma politikalarıyla konteynırlardan çıkartılmaya çalışan depremzedelerin açlık grevi, talepleri karşılanmadığı için ölüm orucuna dönüştü.

Van'da 23 Ekim ve 9 Kasım 2011 tarihlerinde yaşanan büyük depremlerde evlerini kaybeden, konut talepleri karşılanmadan konteynır kentten çıkarılmaya çalışılan depremzedelerin dramı sürüyor.

Anadolu konteyner kentte, Valilik tarafından elektrik kesintisinin uygulanmaya başlaması ardından 18 gün önce süresiz dönüşümlü açlık grevine başlayan depremzedelerden 4’ü dün eylemlerini ölüm orucuna dönüştürdü.

Valilik ise, 120 aile ve 400 kişinin kaldığı konteyner kentin tahliyesi için her yolu deniyor. 22 gün önce elektrikleri kesilen kentin camisi kapatıldı, güvenlik görevlisi geri çekildi.

‘TALEPLERİMİZ KARŞILANANA KADAR DİRENECEĞİZ’

Kendilerine yönelik uygulamalara tepki göstermek amacıyla ölüm orucuna başlayan Gülten Turgut, bu eyleme mecbur bırakıldıklarına dikkat çekti. Devletten sadece haklarını istediklerini kaydeden Turgut tek taleplerinin konut olduğunu belirterek, talepleri karşılanıncaya kadar eylemlerini sürdüreceklerini söyledi.

Konuyla ilgili görüştüğümüz diğer açlık grevi eylemcileri ise, Valilikten yetkililerle bir görüşme yaptıklarını ancak taleplerinin karşılanmadığını söyledi. Valiliğin geçici çözümlerle kendilerini kandırmaya çalıştığını ancak kalıcı çözüm istediklerini ifade eden depremzedeler, devletin uygulamalarının kendilerini oldukça mağdur ettiğini belirtti.

Depremzedeler çocukların 16 Eylül'de başlayacak yeni eğitim öğretim yılını da konteynırlarda karşılayacaklarını belirterek, en azından çocuklar için kente elektrik verilmesini talep etti.