Van’da kalıcı baskı düzeneği

HDP PM Üyesi Özgür Zeydanoğlu, Van’ın ve partilerinin özel bir politikayla kuşatma altına alındığını; kalıcı bir baskı düzeneğinin kurulduğunu söyledi.

Van’ın, HDP’nin en yüksek oy aldığı büyükşehir olduğunu hatırlatan PM Üyesi Özgür Zeydanoğlu, iktidar baskısının da bununla orantılı sergilendiğini ifade etti.

Zeydanoğlu, Van’a uygulanan baskı politikalarını ANF’ye değerlendirdi. 2015’ten beri bir istibdat rejiminin uygulamaya konulduğunu belirten Zeydanoğlu, AKP ve MHP resmi ortalığıyla beraber, kendileri dışında, bütün kesimlere yönelik sistematik ötekileştirme ve baskı düzeneğinin kurulduğunu söyledi. Bu  baskı sisteminden her zaman olduğu gibi en fazla HDP’nin etkilendiğini kaydeden Zeydanoğlu, Van’da ise daha özgün uygulandığını belirtti. Zeydanoğlu, şunları söyledi: “Van, büyükşehirler içinde en yüksek oyu aldığımız ve kitle desteğimizin en fazla olduğu yerlerden birisi. Baskılar da bununla orantılı hesaplanmış. 2016’dan itibaren kente halka açık bütün faaliyetler Valilik kararıyla 15’er günlük rutinlerle yasaklanıyor. İktidar partisi, tüm faaliyetlerini kayyum ve hatta kolluk kuvvetlerinin kolaylaştırıcı/destekleyici tutumuyla gerçekleştiriyor. Onlar stant açabiliyor, bilboard asabiliyor ama bize tamamen yasaklanmış durumda. Kentin en işlek ve gözde yerlerinde açıklama, miting yapabiliyorlar. Bizler bundan mahrum bırakıldık. Parti binamızın bulunduğu sokakta yaptığımız açıklamalarda bile sıklıkla müdahale ediliyor. Parti binamız sürekli kolluk güçlerinin kuşatması altında. Tüm çalışmalarımız önce kriminalize ediliyor ve sonra da partimiz suç odağı olarak gösteriliyor.”

KAÇIRILIP TEHDİT EDİLİYORLAR

Parti yöneticilerine ve çalışanlarına yönelik haksız tutuklamaların sürdüğünü dile getiren Zeydanoğlu, şöyle devam etti: ”Gençlik Meclisi’ndeki arkadaşlar, sahte plakalı araçlarla kaçırılıp tehdit ve şantaja maruz kaldı. Suç duyurusu ve şikayetler sonuçsuz kalıyor, hatta aleyhimize davalar açılıyor. Kısacası baskı iklimindeyiz fakat her koşulda kentin en aktif ve en dinamik partisiyiz. Halkımız ile birlikte demokrasi mücadelemiz sürüyor. Baskılar bizi engellemeyecek. Arkadaşlarımızın özverisi ile bu zor koşullarda büyük demokrasi mücadelemiz devam ediyor.”

ÖZGÜN VE FARKLI BİR KENT

Van’ın birçok açıdan özgün ve farklı olduğunu; 90’lı yıllardaki köy boşaltmalarla birlikte çevre ilçeler ve illerin tamamından Van’a bir kültür taşındığını hatırlatan Zeydanoğlu, “Zor koşullarda yoğun bir yaşama tutunma mücadelesi verildi, üstelik politik mücadele içinde yapıldı. Politik mücadelesi ile yaşam mücadelesi iç içe geçti. Kentin insanı politik mücadeleyi biliyor. Diğer taraftan hinterlandı geniş bir şehirdir Van. Çevrede bulunan 7 şehrin siyasal, sosyal ve ticari merkezi durumundadır” şeklinde konuştu. 

HALKIN BEKLENTİLERİNİ BİLİYORUZ

Van halkının 90’lı yılların ortasından itibaren bütün seçimlerde tercihini demokratik siyaset geleneğinden yana yaptığını anımsatan Zeydanoğlu, “Van halkı bu tercihini hiç değiştirmedi. Gittiğimiz her yerde halkın teveccühüne mazhar oluyoruz. Gittiğimiz bir sokakta, çaldığımız her kapıda iyi dileklerle karşılanıyoruz. Bu hep böyle sürüyor. Halkımızın partimize olan desteğine karşılık biz de halkın beklentilerinin farkındayız” dedi.

İKTİDAR ÇÜKÜŞ SÜRECİNDE

İktidarın şu anda tam bir çöküş sürecinde bulunduğunu; toplumun artık bu yükü taşıyamaz hale geldiğini vurgulayan Zeydanoğlu, şunları söyledi: “AKP’nin artık gitmesi için bütün koşullar mevcut. Geriye kalan şey, bu gidişi hızlandırmak. Siyasi politik ve toplumsal mücadele alanlarını geliştirmekle bu mümkün. Daha da önemlisi tüm demokratik güçleri demokrasi mücadelesinde konumlandırmak. Bugün AKP-MHP’nin yükünü taşıyan geniş halk kitlelerini ortak bir mücadelede buluşturmalıyız.”