Tarihçi yazar İhsan Colemergi, Müzenin kapalı olmasının asıl amacının Kürt halkının kendi geçmişini ve tarihini öğrenmeyi engelleme olarak gördüğünü belirtti.

Van’da yeni Van müzesinin inşaat çalışmaları sürerken, binlerce yıllık tarihi eserler ise eski Van Müzesinde çürümeye terk edildi. 2011 yılında meydana gelen büyük depremlerin ardından kapanan Van müze bir daha açılmadı ve binlerce yıllık tarihi eserler halkın ziyaretine kapatıldı.

Binlerce esere ev sahipliği yapan Van Müzesinin kapalı olması tepkilere neden oluyor. Binlerce yıllık tarihi eserler kapalı olan Van Müzesinde çürümeye terk edilirken, bu eserlerin muhafaza edildiği Van Müzesi 5 yıldır yurttaşların ziyaretine kapalı bulunuyor. Tarihçi Yazar İhsan Colemergi, Kürt tarihine, uygarlığına, kültürüne tanıklık eden binlerce yıllık tarihi eserlerin halktan saklandığını ve bunun kabul edilemez olduğunu belirtti. Van Müzesinde bulunan eserler çürümeye terk edilmiş durumda olduğunu ifade eden Cölemergi, Kürt halkının tarihi olan bu eserlerin bir an önce halkın ve turistlerin ziyaretine açılması gerektiğini söyledi

 Konuya ilişkin bilgi veren Tarihçi-Yazar İhsan Colemergi, Van Müzesinin çok zengin tarihi eserleri bünyesinde bulundurduğunu belirterek, “ Bu eserler bize şunu gösteriyor; Kürt tarihi ve medeniyetini ne kadar zengin olduğudur. Maalesef bu kadar zengin bir medeniyeti içinde bulunduran Van kenti, hak etmediği bir muamele görüyor. Van Müzesinde resmi kayıtlara göre binlerce tarihi eser bulunuyor. Müze bahçesinde Urartu dönemine ait çivi yazılı zafer stelleri, kitabeler ve Tanrı Teişeba kabartması. Prehistorik dönemden Urartu döneminin son dönemine ait eserler bulunmaktadır. Tilkitepe ve Kızdamı yerleşmelerinden elde edilen obsidyen ve kemik aletlerden oluşan prehistorik buluntular, 3. bine ait aletler ve seramikler ile 2. bine ait boya bezemeli seramik örnekleri ve asıl önemli eserler ise Urartu dönemi oluşturmaktadır. Karagündüz Nekropol kazısına ait mezar buluntuları, Çavuştepe, Toprakkale, Van Kalesi, Anzaf Kaleleri ve Ayanis Kalesi kazılarında ortaya çıkarılmış olan pişmiş topraktan çanak ve çömlekler, bronzdan miğferler, kılıçlar, kemerler, mutfak kapları ile duvar mozaikleri gibi buluntular ile Urartu döneminin ihtişamını gözler önüne sermektedir. Müzenin iç avlusunda ise Neolitik döneme ait Tirişin Yaylası kaya resimleri, Urartu Dönemine ait çivi yazılı kitabeler ve Gevaş Selçuklu Mezarlığı'ndan getirilen taş sandukalar bulunmakta. Van-Hakkâri yöresine özgü kilimlerin oluşturduğu dokuma eserler koleksiyonu, Van yapımı gümüş kemerler, bilezikler, tepelikler, küpeler, gerdanlıklar ile tütün tabakaları, değişik malzemelerden teşbih ve ağızlıklar ile bronzdan mutfak kapları müzede buluyor. Ayrıca değişik tarihlere ait el yazması Kuran-ı Kerim'ler ve edebi eserler yer alıyor. “ dedi.

BU BİLİNÇLİ BİR UYGULAMA

Müzenin kapalı olmasının asıl amacının Kürt halkının kendi geçmişini ve tarihini öğrenmeyi engelleme olarak gördüğünü belirten Cölemergi, “Bu bilinçli bir uygulamadır. Asıl amaç bu eserleri halktan gizlemektir. Çünkü Kürt halkının çok zengin bir medeniyete sahiptir. Kürtler tarih boyunca çok büyük uygarlıklar ve devletler kurmuşlardır. Kürtlerin kurduğu bu uygarlıklar Kürt halkına ve dünya medeniyetine zengin bir miras bırakmıştır. Yıllardır sudan bahanelerle bu zengin medeniyeti halktan saklamaya çalışıyorlar. Son derece olumsuz bir durumdur. Yetkililerin yapığı bu uygulama kabul edilemez” şeklinde konuştu.

YENİ YAPILAN MÜZE KENTİN YAPISINA UYGUN DEĞİL

Yeni yapılan müzenin kentin yapısına uygun olmadığına dikkat çeken Cölemergi şöyle konuştu: “Yapımı devam eden müze Van’da büyük medeniyet kuran Urartu yapılarına uygun değildir. Van’ın kendine has olan taşları ve yapıları varken, müzenin dış görünüşü cam mekan ile yapılması, kentin doğasına ve tarihine uygun değildir. Bu müze yapılırken, Urartu Medeniyetine göre yapılması gerekirdi. Ama maalesef yapılan yapı Kürt tarihini yansıtmıyor. Yıllardır yapılan müze bir türlü bitirilmedi. Bu müze yıllardır bilinçli bir şekilde bitirilmiyor. Amaç Kürt halkını tarihinden ve kültüründen uzaklaştırmaktır.”