Kadıköy’de düzenlenen yolsuzluk ve rüşvet protestosunda darp edilerek gözaltına alınan 42 kişinden çoğunun lise öğrencisi olduğu ortaya çıktı. Çarşamba’yı Perşembe’ye bağlayan gece gözaltına alınan 17 yaşındaki lise öğrencileri D.G., O.Ç., K.Y. yaşadıkları polis şiddetini ilk kez ANF’ye anlattı. Üç karakol gezdirildiklerine söyleyen gençler, “Darp ve taciz edildik. Küfür ve ters kelepçeye maruz kaldık” dedi. Psikolojileri bozulan üç genç, polis hakkında suç duyurusunda bulunmaya hazırlanıyor.

Türkiye’yi sarsan yolsuzluk ve rüşvet skandalı sonrası “Hükümet istifa” şiarıyla Kadıköy’e akın eden yüzlerce kişi arasında lise öğrencileri D.G., O.Ç., K.Y. de vardı. Y kuşağı olarak adlandırılan lise öğrencileri polis tarafından tabii tutuldukları fiziki ve psikoloji şiddetti anlattı.

ERKEK POLİSLER ÜZERİMİ ARAYARAK TACİZ ETTİ

Kadıköy Adliyesi’nin önünde gece saat 02:30 sırasında üç çevik kuvvet polisinin üzerine çulladığını belirten 17 yaşındaki D.G. yaşadıklarını şöyle aktardı: “Adliyenin önünde üç çevik kuvvet polisi etrafımı sararak beni darp etmeye başladı. Ağıza alınmayacak cinsiyetçi küfürler ediyorlardı. Daha sonra onlara yaklaşık 8 çevik kuvvet polisi daha eklendi ve hep beraber kafama, yüzüme tokatlar indirerek sürüklemeye başladılar. O esnada yere düştüm. Avazım çıktığı kadar bağırdım. Çok korktum. Biri saçımdan çekerken, diğerleri vücuduma tekmeler indiriyorlardı. Beni yerden kaldırıp, polis aracının içine soktuklarında beni arkadan ele taciz ettiler. Aracın içinde de vurmaya devam ettiler. Bir çevik kuvvet polisi yanıma gelip , ‘Seni o… seni’ diyerek göğsüme tekme attı. Tekmenin şiddetiyle arkaya doğru uçtum. Nefes alamıyordum.

Yol boyunca beni oturtmadılar. Üzerime gelip üzerimi aramaya kalkıştılar. Bir kadın olduğumu, böyle bir haklarının olmadığını hatırlatarak tepki gösterdim. Ancak banamısın demediler. Ellerimi arkadan kelepçeleyerek tüm vücudumu ele aradılar. Resmen tacize uğradım. Cebimdeki cep telefonu alarak yere vurdular. Aralarından biri telefon şarjını boynuma dolayıp saçlarımı çekti. Bu eziyet yol boyunca sürdü.”

Hayatında böyle vahşi bir uygulamaya maruz kalmadığını ifade eden D.G., “Gelen vuruyor, giden vuruyordu. Çok ağır küfürler ettiler çok incindim” dedi.

'PSİKOLOJİM ALTÜST OLDU'

Polis şiddetinden nasibini alan diğer bir genç ise, 17 yaşındaki lise son sınıf öğrencisi O.Ç., Kadıköy adliyesinin önünde gözaltına alındığını belirten O.Ç yaşadıklarını şöyle anlattı: “6 çevik kuvvet polisi yumruklarla üzerime çullandı. Biri sağ kolumu ters çevirip bükerken, diğerleri beni darp ederek Türkcell mağazasının camına yapıştırdı. Plastik kelepçelerle ellerimi arkadan kelepçeleyerek üzerimi aradılar. Anneme, bacıma küfür ettiler. Oradan sürüklenerek götürüldüm. Yolda aralarından biri bana, ‘20 sene hapis cezası al da gör gününü’ dedi. Bu söylenene güldüğümde kafamı akrep aracın kaportasına vurdular. Polis aracına bindirmeden diğer gözaltına alınmış gençlerin dizilmiş bulunduğu duvara yasladılar. Yüzümüz duvara dönük o şekilde bekletildik. Gelip giden rasgele vuruyordu. Araca itekleyerek bindirdiler.”

Geçirdiği bir trafik kazası sonrası travma yaşadığını ve bu nedenle ilaç kullandığını dile getiren O.Ç., “Erkek olmama rağmen , ben hayatımda ne darp edildim ne kavga ettim. Ne ailem, ne herhangi birisi tarafından bu şekilde dövüldüm. Bu şiddet beni tekrar kaza gününe götürdü. Psikolojim bozuldu. Polisler hakkında suç duyurusunda bulunacağım” diye konuştu.

ANNE KIZ GÖZALTINDA

Lise 3. sınıf öğrencisi K.Y. ise annesiyle birlikte gelmişti Kadıköy protestosuna. Tıpkı yaşıtları D.G. ve O.Ç. gibi polis şiddeti onu Kadıköy adliyenin önünde yakaladı. 17 yaşındaki K.Y., yaşadığı korku dolu anları şöyle aktardı: “Çevik kuvvet ekipleri birden koşarak kitlenin üzerine geldi. Herkes kaçışıyordu. Annemi kaybetmiştim. Onu ararken 20 polis üzerime geldi. Beni tekmeleyerek gözaltına alınan birkaç gencin bulunduğu adliyenin köşesine sıkıştırdılar. Ben korkumdan bir geçin arkasına sığındım. Bir polis , ‘Sen değil miydin bana küfür eden?’ diye sorarak kafama gaz bombası ateşleyen silahın dipçiğiyle vurmaya çalıştı. Orada öylece bekletilirken bir baktım ki annemi de getirdiler. Anne kız gözaltındaydık.

RAHİMİNE TEKME YİYEN KADIN

Astım hastasıyım. Bu yoğun baskı karşısında astım krizi geçirdim. Kendime zor geldim. Yanımıza 27 yaşlarında bir kadın getirildi. Yürümekte zorlanıyordu ve ağlıyordu. Annem ona niye ağladığını sordu. Çevik kuvvetin rahimine tekme attığını söyledi. Çok acı çektiği belliydi. İsmi Nesrin’di. Daha sonra ben, annem ve Nesrin akrep aracına bindirilerek Rıhtım Polis Karakolu’na götürüldük.”

POLİSLER HAKKINDA SUÇ DUYURUSU

Sırayla Kadıköy’deki Rıhtım Polis Karakolu, Sahrayıcedit Karakolu ve Kadıköy Çocuk Şubesi’ne götürülen D.G., O.Ç., K.Y., 16 saat boyunca gözaltında tutuldu. Parmak izi, yüz taraması ve fotoğrafları çekilerek fişleme uygulamasına tabii tutulan üç liseli genç, karakolda polislerin kendilerine, “Kolluk kuvvetlerine görevlerini yaptırmamak, kamu malına zarar vermek ve polise mukavemet” yazılı bir kağıdı imzalattırdıklarına da dikkat çekti.

Kızı D.G.’yi Kartal Adliyesi’ne götüren Baba Alaaddin. G. ise çok öfkeliydi. Polislerin bu şekilde kızını darp edip, taciz etmesi kabul edilmez olduğunu vurgulayan baba, protesto haklarını kullandıkları için gençleri öldüresiyle döven polislerin insanlık suçu işlediğini altını çizdi. Baba, polisler hakkında suç duyurusunda bulunacağını söyledi.