HDK ve HDP İstanbul Meclisi, Cumartesi günü Qamişlo’dan Nusaybin sınırında geçmek isteyen üç sivilin Türk askerlerin açtığı ateşle katledilmesini Galatasaray Meydanında protesto etti. Polisin yoğun ablukası altında gerçekleşen eylemde konuşan BDP İstanbul İl Eşbaşkanı Emrullah Bingül, AKP hükümetine, “Ya yargısız infazı aydınlatırsın ya da sorumlu olursun” diye seslendi.

“Rojava sınırındaki yargısız infazı kınıyoruz” “Bijî Berxwedana Rojava” pankartının açıldığı eylemde, yaşanan yargısız infaz, “Bijî berxwesana Rojava” , “Bijî Berxwedana YPG”, “Bijî Biratiya gelan”, “Katil devlet hesap verecek”, “Yaşasın hakların eşitliği” sloganlarıyla lanetlendi. Protestoda ilk sözü HDP İstanbul Meclisi Eşbaşkanı Şamil Altan aldı.

DÖKÜLEN SAHTE GÖZYAŞLARINA DEĞİL, ZİHNİYETE BAK

Rojava devrimini boğmak adına Kuzey Kürdistan ve Rojava sınırı boyunca her türlü silahı, çeteyi geçit veren zihniyetin, üç sivili gözünü kırpmadan katlettiğini hatırlatan Altan, “Neden çünkü Rojava devriminden çok korkuyorlar” dedi. Rojava devrimi Ortadoğu halkları için demokrasi, özgürlük, özerkliğin, adaletin geleceği olduğunu vurgulayan Altan, bu durumun gerici sömürgecilerin işine gelmeyeceğini hatırlattı.

Üç sivilin Türk askeri tarafından katlettiği gün, Başbakan Erdoğan, Mesut Barzani, Şiwan Perver üçlüsünün Diyarbakır’da koro halinde Megrî türküsünü söyleyip sahte gözyaşı dökerken, İstanbul’da da polisin ateşlediği gaz fişeği nedeniyle 155 gündür komada olan Berkin Elvan için adalet isteyenlerin ise polisin terörüyle karşı karşıya kaldığını vurgulayan Altan, “Demokrasi vadisiyle önümüze mayın arazileri döşeyip, polis asker dikenler demokrasinin D ‘sini getiremeyecekleri gibi Rojava devrimini de boğamayacak ” dedi.

HANİ BARIŞ RÜZGARI ESİYORDU

Altan’dan sonra sözü BDP İstanbul İl Eşbaşkanı Emrullah Bingül aldı. Sınırda katledilen üç sivilin ailesine başsallığı dileyerek sözlerine başlayan Bingül, BDP İl örgütü olarak bu yargısız infazı nefretle kınadıklarını ifade etti. Eğer gerçekleşen bu katliamın belirtildiği gibi Türk devletinin kasti saldırısı değilse AKP hükümetinin derhal bu konuda açıklama yapması gerektiğini altını çizen Bingül, aksi taktirde bu katliamdan AKP hükümetini sorumlu tutacaklarını vurguladı. Bu saldırının tam da Türkiye’de barış rüzgarlarının estiği bir dönemde gerçekleştirilmesinin manidar olduğuna dikkat çeken Bingül, AKP hükümetine “Eğer bu yaşanan yargısız infaz provokasyon değilse o vakit bunu aydınlatmak zorundasınız. Buna yanaşmadığınız taktirde Amed’de barış adına gerçekleştirdiğiniz buluşmanın da bir göz boyama olduğu ortaya çıkacaktır” diye konuştu.

Nerede olursa olsun Kürt halkının Rojava devrimine sahip çıkacağını hatırlatan Bingül, Rojava’da ki tüm kazanımların Ortadoğu halkına yayılacağını belirti. Sömürgecilerin barış, eşitlik, adalet getiren bir devrime tabii ki karşı çıkacağını ancak Ortadoğu’daki ezilen halkların bu saldırı ve provokasyonları boşa çıkartacak mertebeye ulaştığını vurgulayan Bingül, herkesi 24 Kasım 2013 tarihinde Kadıköy’de yapılacak “Diren Rojava İstanbul Seninle” mitingine çağırdı.

 SINIRDAKİ ÖLÜMLERİN SAYISI 7’YE YÜKSELDİ

Bingül ardından HDK ve HDP İstanbul İl Meclisi adına açıklamasını Neriman Şaşmaz okudu. Türkiye’nin Rojava’yla barışmamak ve Kürt halkının idaresini tanımamak için direndiğini hatırlatan Şaşmaz, bu perspektifte geçtiğimiz günlerde Qamişlo’dan Nusaybin’e geçmeye çalışırken askerlerin açtığı ateş sonucu katledilen 3 sivil ile birlikte son bir ayda sınırda öldürülen sivil sayısının 7’ye yükseldiğine dikkat çekti.

ROJAVA’DAN UZATTILAN DOSTLUK ELİNİ TUTTUN

İnsani yardımlara sınır kapatan AKP hükümeti ve Türk devletinin, El Nusra ve El Kaide türevi çetelere her türlü lojistik destekte bulunduğunu hatırlatan Şaşmaz, AKP hükümetine şöyle seslendi: “Rojava ‘dan Türkiye’ye uzatılan dostluk elini tuttun. Sınırları insani yardımlara ve ilişkilere açın.Ticari,ekonomik ve kültürel ilişkileri geliştirmek ortamı hazırlayın.El Nusra,El Kaide türevi çetelere lojistik desteği durdurun. Ve şunu artık anlayın duvarlar, tel örgülerle, mayın arazilerle Kürt halkının arasındaki doğrudan ilişkiyi, fiziki ve fikri bağı,duygu birliğini onlarca yıldır uygulanan şiddete dayalı inkar ve imha politikalarıyla bozamadınız.Bundan sonra da bozamazsınız”

Şaşmaz,sivil insanları sınırda katledenler hakkında derhal idari ve cezai soruşturma başlatılmasını istedi.