Yeni OHAL valisi Erdoðan - Mehdi Atay

Yeni OHAL valisi Erdoðan - Mehdi Atay

AKP iktidara geldiði günden bu yana koruduðu resmi tezini ilk kez yüksek sesle dile getirdi ve Tayyip Erdoðan'ın talimatı ile “Kürt sorunu” ifadesinin kullanımını yasakladı. Kürdistan'da uzun zaman yaşanan faili meçhullerin, işkencenin, gözaltında kayıpların, köy boşaltmaların yasal kılıfını oluşturan Olaðanüstü Hal Valiliði(OHAL) döneminin bir uygulaması AKP'de yeniden hortladı. Kürdistan genelinde ciddi bir oy kaybı yaşayan AKP kendisinden önceki tüm Ankara iktidarlarının miras yedisi olduðunu ikrar ediyor ve yeni bir inkar dönemini başlatıyor. Ankara vesayetinin Kürdistan'da ikame ettiði Truva Atı AKP'nin Örgütlü Kürt Muhalefeti üzerinden Kürtler'e yönelik baskılarını daha da artıracaðı bir döneme girdiðimiz anlaşılıyor.

Kürt sorunu konusunda zamana yayarak Özgürlük Hareketi ve ona paralel gelişen örgütlü Kürt muhalefetini tasfiye hesabı yapan Erdoðan, kendi partisinden başlayarak yeni bir OHAL dönemi başlatıyor. ”Kürt açılımı” ile hedeflediði tasfiye gerçekleşmeyince şiddet politikalarına hız veren Erdoðan, kaldırdıðını iddia ettiði Kürt inkarında eski diskuru yeniden üretiyor.

Erdoðan, bir süredir kendisi ile görüşmek isteyen, partisinin “Kürt kökenli” il başkanları belediye başkanları ve diðer parti yöneticileri ile milletvekillerini parti genel merkezinde topladı. Basına yansıdıðı ve yalanlanmayan kadarı ile toplantıda konuşanlar, “Erdoðan'ın Kürt sorunu konusundaki üslubunun Kürtler'i rahatsız ettiðini” ifade ediyorlar. Ayrıca Roboski katliamı sanıklarının bulunmamasının, ana dil sorunu, son olarak da dokunulmazlıklar konusunun da AKP'ye oy kaybettirdiðine dikkat çekiliyor. Ancak kendileri de “Kürt kökenli” olan konuşmacıların hiç birinin söz konusu durumlara ilişkin kişisel bir rahatsızlıðını ya da eleştirisini dile getirdiði yansımadı haberlere. Onlar “sokaktaki Kürd'ün” tepkilerine “aracı” oldular. Kendi kaygıları ise partilerinin oy kaybetmesini önlemekti.

Bu konuşmaların ardından, söz alan Erdoðan kendisinden önce yapılan konuşulanların hiç birinin doðruluk payı olmadıðını dikte eden bir konuşma yapıyor. Başbakan olduðu ilk günlerde Moskova'da bir işçinin Kürt sorununa ilişkin sorusuna, “düşünmezsen sorun yoktur” cevabı veren Erdoðan o günden bugüne bir adım ilerlemediðini bir kez daha gösteriyor. Erdoðan, “Kürt sorunu” ifadesini kullanan milletvekillerini ve il yöneticilerini azarlayarak, “Milli Birlik ve Kardeşlik Projemize geri adım atmadan devam ediyoruz. Gerekeni yaptık, yapıyoruz. Yaptıklarımızla ezber bozduk. Siz de bu ezberden vazgeçin, Kürt sorunu tabirini kullanmayın. Sorunun adı terör sorunudur.” diyerek “Kürt sorunu” tanımını yasakladı. Erdoðan böylece ilk atanan deðil “seçilen” OHAL valisi oldu.

Erdoðan bir yılını geride bırakan Roboski katliamı konusunda da askerin arkasında olduðunu açık bir biçimde ifade ediyor. Öncelikli olarak, “Roboski” adının kullanılmasını yasaklıyor. Kürt inkarına son verilmesinde önemli bir aşama olarak görülen ismi deðiştirilen yerleşimlere eski adlarının verilmesi talebi ortada dururken Erdoðan, milletvekillerine ve parti yöneticilerine halen kullanılan Roboski adının kullanılmasını da yasaklıyor.

Roboski katliamını “Uludere olayına” indirgeyen Erdoðan, katliamda askeri “haklı çıkaracak” gerekçeleri de üretiyor. Erdoðan, “Uludere olayında gereðini yaptık. Biz doðruları söylüyoruz. Atacaðımız adımlar önemli, onların ne söylediði deðil. Başından itibaren konunun üzerine eðildik. Yargı gerekli deðerlendirmeyi yapıyor, oradan çıkacak karar önemli. Bazı detaylar da gözden kaçmamalı. Kaçakçılık yapan grubu bölgedeki karakol fişekle uyarmış ancak buna raðmen grup ilerlemiş. Aynı bölgede bir yıl önce de PKK saldırısında 9 şehit verildiðinde karakol komutanı soruşturma geçirdi. Komutan, Heron görüntülerine raðmen neden o teröristlerin vurulmadıðı sorulduðunda, ‘Kaçakçı olabilir’ diye vurmadık yanıtını verdi. Bunlar da dikkate alınmalı.” sözleriyle katliamın üstünün örtüleceðini duyuruyor ve buna partisinden gelecek olası “tepkilerin” de önünü kesiyor.

AKP ve etrafında öbekleşen grupların “Kürt inkarına” son verildiði iddiasının nasıl bir safsata olduðu da böylelikle Erdoðan tarafından açık bir biçimde ilan ediliyor. Kürt halkının meşru taleplerini kedi yaptıðı-izin verdiði yasal düzenlemelerle sınırlayan Erdoðan, Kürdistan'a yönelik yeni bir savaş konseptinin haberini veriyor. Kendisinden önceki iktidarların Kürdistan'da uðradıðı hezimetin kapısını çaldıðını fark eden Erdoðan da şiddetin dozunu artırıyor.