Yerel yönetimler ve demokratikleşme tartışılıyor
Yerel yönetimler ve demokratikleşme tartışılıyor
Yerel yönetimler ve demokratikleşme tartışılıyor
HDK ve HDP'nin düzenlediği Yerel Yönetimler Konferansında konuşan Doç. Dr. Ayten Alkan kadınların temsiliyetine dikkat çekti. Sabancı Üniversitesi'nden Dr. Ümit Şahin ise "halkın ve hayatın içinden" politikalar belirlenmesini istedi.
HDK ve HDP'nin düzenlediği "2014 Yerel Seçimlerine Doğru Yerel Yönetimler Konferansı" devam ediyor.
Konferansın "Yerel yönetimler ve demokratikleşme" başlıklı ikinci oturumuna İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim görevlisi Doç. Dr Ayten Alkan, Şehir Plancısı İkbal Polat ve Dr. Ümit Şahin konuşmacı olarak katıldı.
Ayten Alkan, "yerel yönetimler ve cinsiyet" üzerine konuştu. Alkan, yerel yönetimlerin üç temel tanımlayıcı işlevi olduğunu belirtti, bunları "temsil, katılım ve yerel hizmet" olarak açıkladı.
Türkiye'de yerel yönetimlerin "hemşehri hukuku" ilişkisi düzeyinde olduğunu kaydeden Alkan, 2005'de çıkarılan Belediye Kanunu'nda bunun biraz daha "gelişmiş" gibi gösterildiğini söyledi. Alkan, Türkiye'deki mevzuatta hizmet boyutunun çok öne çıktığını belirtti. Alkan, kent hakkı için "kent kaynaklarına ulaşma bireysel özgürlükten çok öte bir şeydir" dedi ve ekledi: "Kenti değiştirerek kendimizi değiştirme hakkı."
1930'dan bu yana Türkiye'de kadınların yerel yönetimlere seçildiğini hatırlatan Alkan, ilk olarak Artvin'in Yusufeli Beldesi'nde kadın belediye başkanı olduğunu söyledi.
2009 seçimlerinin sonuçlarına göre sadece 27 belediyeye kadınların başkanlık yaptığını, kadınların daha çok il meclis ve belediye meclis üyeliklerinde yer aldığını hatırlatan Alkan, en çok BDP'de kadın belediye başkanın seçildiğini söyledi.
Türkiye'deki düzenleme ve mevzuatların kadınlar bakımından yetersiz olduğunu belirten Alkan, 2005'de çıkarılan Belediye Kanunu'nda sadece üç yerde "kadın" kelimesinin geçtiğini söyledi.
Kadın katliamlarına dikkat çeken Alkan, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bünyesinde 593 kapasiteli 27 barınma evi olduğunu, belediyelerin bünyesinde ise saedce 19 barınma evi bulunduğuna dikkat çekti. Alkan, nüfusu İstanbul'un yarısı oranında olan İsveç'te 160, 16 milyon nüfuslu Hollanda'da 100'den fazla barınma evi olduğu bilgisini verdi.
Alkan, şehirlerin, kadınların yaşaması bakımından gerekli şekilde düzenlenmediğini kaydetti.
NİLÜFER KENT MECLİSİ DENEYİMİ
Şehir Planlamacısı İkbal Polat, Bursa Nilüfer Belediyesi Kent Meclisi deneyimini anlattı.
Yerel ve mahalle ölçeğinde yönetme ihtiyacından hareketle, 2009 yılında 42 mahallede komisyonlar kurulduğunu söyleyen Polat, muhtarlar, spor kulübü yöneticileri, cami yöneticisi, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile seçilmişlerden oluşan meclislerin aylık toplantı yaparak, aldıkları kararları belediyeye ilettiğini, belediyenin bu kararları dikkate almak zorunda olduğunu kaydetti. Bu örgütlenme ile mahalledeki emekçilerin belediye yönetiminde söz hakkına sahip olduğunu kaydetti.
'HALKIN VE HAYATIN İÇİNDEN POLİTİKALAR BELİRLENSİN'
Sabancı Üniversitesi'nden Dr. Ümit Şahin, "yeşil yerel yönetim kavramı ve nasıl olacak" konusunda konuştu.
AKP'nin Gezi direnişi sırasında zedelenen itibarını düzeltmek için seçim sürecini kullanacağını belirten Şahin, "Yerel seçimi, yerel seçim haline getirmek hem politik hem de yaşam bakımından çok önemli. Gezi direnişinin demokrasi ve ekoloji boyutuna sahip çıkarak yerel seçimleri yerel seçim haline getirmeliyiz" dedi.
İstanbul'da Kanalistanbul, 3. havaalanı gibi "mega" projeler göz önüne alınarak, ulaşım, yeşil alanlar ve katılım bakımından politikalar üretilmesi gerektiğini kaydeden Şahin, kentsel dönüşüm projelerine de değindi. Şahin, "Kentsel dönüşüm"ün bir direniş konusu olduğunu, direnişle kazanılabileceğini belirterek, "Seçime direnişle gidilemez. Direniş iktidara karşı olur ama seçim halkla yapılabilecek bir şey" dedi.
Yerelleşmenin her şeyden önce bir ölçek meselesi olduğunu ifade eden Şahin, ölçek büyüdüğü ölçüde katılımın imkansız hale geldiğine işaret etti.
Şahin, "Ne yapmalıyız" sorusunu ise şöyle yanıtladı: "Detaylı bir çalışma yapılmalı, ulaşım ve yeşil alanlar konusunda net bir örnek çıkarılmalı. Sakin şehir, yeşil kent olmanın kriterleri ele alarak bunlar üzerinden kent politikaları geliştirilmeli. Halkın ve hayatın içinden politikalar belirlenerek, yerel seçimlere gitmeliyiz."