Rojava'da El Kaide uzantılı El Nusra ve Irak-Şam İslam Devleti çete gruplarının saldırıları ve yaşanan ambargo nedeniyle topraklarını terk ederek Türkiye ve Güney Kürdistan'a göç eden binlerce Rojavalı, YPG'nin direnişi ardından topraklarına dönmeye başladı. Rojava'ya açılan sınır kapılarının kapalı olması nedeniyle aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu gruplar, her gün kaçak yollarla ölümü göze alarak topraklarına dönmeye devam ediyor.

Suriye'de yaşanan iç savaşın ardından, Haseki, Şam, Rakka, Halep gibi kentlerden kaçarak Kürtlerin yoğunlukta bulunduğu Qamışlo, Dêrik, Tirbêsipî, Girkê Legê, Çil Axa, Serêkaniyê gibi kentlere sığınan onbinlerce Arap ve Kürt, Türkiye'nin sınır kapılarını kapatarak ambargo uygulaması ve El Nusra ile Irak-Şam İslam Devleti çete gruplarının saldırılarından dolayı, can güvenlikleri nedeniyle kaçak yollarla Türkiye ve Güney Kürdistan'a göç etti.

Türkiye'ye gelen Rojavalıların bir kısmı kamplara yerleştirilirken,  Arap ve Kürtlerin binlercesi ise İstanbul, Mersin, Antep, Diyarbakır, Mardin, Urfa, Kilis gibi kentlere kaçak yollarla giderek göçebe hayatı yaşamaya başladı. Kamplarda kalmayan on binlerce kişi, sığındıkları kentlerde günlük işlerde ya da dilencilik yaparak yaşamaya çalışırken, gıda ve ilaç sıkıntısı nedeniyle 200 binden fazla kişi ise Güney Kürdistan'ın Duhok ve Hewler kentlerinde oluşturulan Birleşmiş Milletler denetimindeki kamplara yerleştirildi.

Türkiye ile Güney Kürdistan'daki kamplarda veya sığındıkları kentlerde yaşam mücadelesi veren, her türlü onur kırıcı davranışa maruz kalan Rojavalılar, YPG ve YPJ güçlerinin Serêkaniyê, Afrin, Kobani, Çil Axa gibi birçok cephede çete gruplarına karşı direnişi karşısında topraklarına dönmeye başladılar.

Yüksek Kürt Konseyi ile TEV-DEM'in çalışmaları sonucunda, kısmen de olsa su sorununun halledilmesi, tahrip edilen ve atıl durumda bulunan kamu fırınlarını işletilerek ekmek üretimine geçilmesi, ardından da tarım faaliyetlerine hız verilmesi ardından sürgün hayatı yaşayan Rojavalılar her gün yüzlerce kişi gruplar halinde kaçak yollarla topraklarına geri dönüyor.

Türkiye'nin Rojava'ya açılan başta Nusaybin, Şenyurt, Suruç olmak üzere tüm sınır kapılarını kapatması ardından, Türkiye'nin değişik kentlerinde zor şartlarda yaşayan aileler de, Rojava'daki direniş karşısında ülkelerine dönmeye karar verdi. Sınır kapılarının kapalı olması nedeniyle, Mardin ve Urfa'dan kaçak yollarla tel örgüleri ve mayınlı araziden geçen gruplar hergün topraklarına dönmeye başladı.

Ölümü göze alarak topraklarına dönen Rojavalılar, sınırı geçtikten sonra ANF'ye yaptıkları açıklamada Türkiye'de zor şartlarda yaşamaya çalıştıklarını, günlüğü 10 liradan günlük işlerde çalıştıklarını, binlercesinin dilenmek zorunda kaldığını, Rojava'da YPG'nin direnişini gördükten sonra topraklarına dönmeye karar verdiklerini söylediler.

Sınırdaki halktan, Türkiye ile Rojava sınır hattında her gün yüzlerce kişinin geri dönüş yaptığı bilgisi alınırken, çete saldırıları ve ilaç sıkıntısı nedeniyle Sêmalka sınır kapısından Güney Kürdistan'a giden Rojavalılardan da hergün binlercesinin de geri döndüğü öğrenildi.

MARDİN'DE GERİ GÖNDERME MERKEZİ BÜRO AMİRLİĞİ KURULDU

Rojava'da kaçak yollarla geri dönüşlerin başlaması ardından, bunun önüne geçmek için Mardin Valiliği de Yabancılar Şube Müdürlüğü Sınırdışı ve Geri Gönderme Merkezi Büro Amirliği kurdu. Bu amaçla, Kızıltepe ilçesine bağlı sınırdaki Şenyurt Beldesinde, Belediyeye ait Kültür Binası, bu merkez için tahsis edildi.

Kurulan büro amirliğinde görevli 10 personel, Mardin ve çevre illerde bulunan sığınmacının geçişlerinin daha sağlıklı yürümesi için hizmet verecek. Şenyurt sınır kapısından da, Rojavalıların ülkelerine dönmek için başvurdukları ve bazı engellemelere rağmen gruplar halinde halkın Rojava'ya döndükleri öğrenildi.

Kızıltepe Kaymakamı Erdoğan Turan Ermiş basına yaptığı açıklamada, Şenyurt beldesinde kurdukları birim sayesinde günde yaklaşık 100 kişinin geri dönüş yaptığını açıkladı.