Yüksekdağ'ın rehineliğine devam

HDP'nin rehin tutulan Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ'ın duruşması görüldü. "Rehineliğe devam" kararının çıktığı duruşmada Yüksekdağ savunma yaptı.

Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) rehin tutulan Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın duruşması, Ankara 16’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Pandemiyle birlikte dışarıda olduğu gibi cezaevlerinde de hakları birer birer ellerinden aldığını aktaran Yüksekdağ, Türkiye’nin önünü göremez hale getirildiğini belirtti.

'İKTİDAR VİRÜSÜN FATURASINI HALKA ÇIKARDI'

Yüksekdağ'ın savunmasının satır başları şöyle:
"Bu koşullar içinde avukatlarımla savunma hazırlamam. Daha sık benim davaların bütünüyle aleni olsa bile siyasi davalardır; ben de çıkarım siyasi savunma yaparım.
Kapalı görüş mekanlarında her şeyimiz kayıt altına alınıyor. Tedbir altında bir dizi yasak ve kısıtlama var, bunu kabul etmemiz mümkün değil. Virüse karşı insanlar savunmasız. Bu kriz çok daha önce çözülebilecekken siyasi iktidarın beceriksizliği nedeniyle faturanın halka çıkarıldığını görüyoruz. Kapitalizmin aşırı kâr hırsı, devletlerin gözünü kör ettiği koşullarda bu tür felaketlerin yaşanmaması mümkün değil. Bir acı gerçek de ortaya çıktı, hiçbir devlet toplumu koruyacak pozisyonda değil. Devlet bir kalkan enstrümanıdır ama böyle bir devlet olma özelliğini tamamen bitirmiş durumda. Bize, kendi halkına ücretsiz maske dağıtmayan bir siyasi iktidar ne kadar mükemmel bir politika uygulayabilir ki... Bu süreçte siyasi iktidar avukatımla görüşme hakkımı gasp ediyor. Salgın sürecinin üstesinden gelebilmenin ilk yolu halk sağlığıdır. Amerika’da niye yer yerinden oynadı çünkü halk sağlığı üzerine kurulu bir sistemleri yok. Geriye baktığımız 20 yıl içerisinde toplum sağlığı tamamen rafa kaldırıldı; çocukluğumda hatırlarım, sıtma salgınları çok fazla yaşanırdı, kapı kapı dolaşırdı sağlık çalışanları, 1980’nin başından bahsediyorum. Toplumsal zenginliğin çok daha düşük olduğu koşullarda felaketleri engellemek için kapı kapı sağlık çalışanları dolaşırdı. 83 milyonun yarısına test yapmayı başaramamış bir siyasi iktidar...

'OLAĞANÜSTÜ ŞARTLAR'

Olağanüstü şartlarla karşı karşıyayız. Durmadan siyasi iktidar yargıya talimat veriyor. HDP’nin iki eşbaşkanı olarak iki defa tutuklanarak hapiste tutuluyoruz. Selahattin Demirtaş’ı 10 yıl hapiste tutmak için ikinci tutuklama kararı verildi. Bize operasyon yapıyorsunuz; kendi mahkemenize niye yapıyorsunuz? Kötülük icat etme yetenekleri bazen köreliyor demek ki, tekrara düşüyorlar. Kendi sistemlerini de katlederek bunu yaptılar. Bir tanesi çıkıp kral çıplak diyemiyor.

'ÖLÜM ORUÇLARI KİTLESELLEŞİRSE ŞAŞIRMAYIN'

Adil yargılanma talebiyle Türkiye'de ilk defa açlık grevi yapılıyor. Bu memlekette çeşitli taleplerle açlık grevi ve ölüm oruçları yapıldı ama bakın talepler hangi seviyeye geldi... Bu memlekette hukukçular adil yargılanma talebiyle ölüm orucu yapıyorsa bunun siyasi iktidarın suratına inmiş bir tokat olması gerekir. O insanların bedenlerinden başka koyacak bir şeyleri yok; güvenecek hiçbir kurum kalmamış. Bu kitlesel düzeye yayılırsa kimse şaşırmasın."
Yüksekdağ’ın savunmasının ardından avukatları Ruken Gülağacı ve Sezin Uçar söz aldı.

REHİNELİĞE DEVAM

İddia makamı, Yüksekdağ hakkında tutukluluğun devamını istedi.
Mahkeme heyeti, Yüksekdağ’ın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Mahkeme heyetinin bir üye hakimi, tutukluluk kararına şerh koydu.
Duruşma 28 Eylül'e ertelendi.