Yurtsever Hüseyin Yaprak ikinci kez tutuklandı
Türkiye'nin talebi üzerine ikinci kez tutuklanan Kürt yurtseveri Hüseyin Yaprak’ın hastahaneye kaldırıldığı öğrenildi.
Türkiye'nin talebi üzerine ikinci kez tutuklanan Kürt yurtseveri Hüseyin Yaprak’ın hastahaneye kaldırıldığı öğrenildi.
Türkiye'nin talebi üzerine ikinci kez tutuklanan Kürt yurtseveri Hüseyin Yaprak’ın hastahaneye kaldırıldığı öğrenildi. Yaprak en son 14 Mayıs günü Zürih Türk konsolosluğu önünde Sterk TV’nin seçimlere ilişkin sorularını yanıtlamış aynı günün gecesinde İsviçre polisi tarafından gözaltına alınmıştı. Yaprak, "Umarım, İsviçre ikinci kez Türkiye’nin sahte gerekçelerini fark eder ve asıl amacın siyasi çalışmalarıma yönelik olduğunu görür ve beni serbest bırakır" dedi.
FAİLİ YAKALANAMAYAN SUÇ BAHANE GÖSTERİLİP TUTUKLANDILAR; İŞKENCE GÖRDÜLER
1967 Urfa-Bozova doğumlu Kürt yurtsever Hüseyin Yaprak, 1988 yılında Antep'te ikiz kardeşi Salih'le birlikte siyasi nedenlerle tutuklanmış, yeteri delil elde edilemediği için aynı günlerde işlenen ve faili yakalanamayan adli bir suç bahane edilerek ömür boyu hapse çarptırılmıştı. 10 gün boyunca kardeşiyle korkunç işkencelere maruz kalmalarına rağmen olayı kabul etmeyen ve bunu mahkemede de tekrarlayan kardeşlerden Hüseyin Yaprak, ömür boyu mahkumiyet alırken kardeşi serbest bırakılmıştı. Hüseyin Yaprak mahkumiyetten bir süre sonra ikiz kardeşiyle yer değiştirip 1992 yılında İsviçre'ye çıkarken, kardeşi Yusuf, Özal döneminde çıkarılan infaz yasasından da yararlanarak 8 ay sonra serbest bırakılmış ama siyasi faliyetlerinden dolayı 1993-94 yıllarında Malatya cezaevine konmuştu.
İsviçre'ye iltica eden Yaprak, iltica gerekçesinde de siyasi kimliğinden dolayı üzerine adli bir suç atılarak ömür boyu hapse mahkum edildiğini belirtmişti. 26 yıl boyunca İsviçre'de çeşitli düzeylerde siyasi faaliyetlerini devam ettiren Yaprak iki yıl önce de yine Türkiye’nin talebi üzerine tutuklanmış ama kefaletle serbest bırakılmıştı.
'SİYASİ FAALİYETLERİM ENGELLENMEK İSTENİYOR'
Kaldırıldığı hastahanede telefon üzerinden sorularımızı yanıtlayan Hüseyin Yaprak, şunları söyledi:
"Türkiye gerçekten benim söz konusu adli suça bulaştığımı kanıtlayabilseydi 26 yıl önce iade talebinde bulunur ve İsviçre olay siyasi olmadığı için rahatlıkla iade ederdi. Avrupa Birliği, Türkiye-İsviçre arasındaki suçluların iadesi anlaşmalarına da bir aykırılık söz konusu olmazdı. Ama 26 yıl sonra istemesinin ardında yine Avrupa'daki faaliyetlerimi engellemek, beni cezalandırmak için aynı olayı kullanması yatmaktadır. Ama iade girişimini 26 yıl sonra istemesinin ne mantıklı, ne hukiki hiç bir açıklaması var. Eğer bu yeteri kadar anlaşılır olsaydı, İsviçre de gözünü kırpmadan beni iki yıl önce iade ederdi. Kaldı ki, iade edilmek için tutuklanmıştım. Sanırım onlar da Türkiye'nin 24 yıl sonra harekete geçmesini anlayamadılar ve beni o zaman kefaletle serbest bıraktılar. Sanırım birileri bizim faaliyetlerimizi izliyor ve Türkiye’yi bilgilendiriyor. Sterk TV’ye demeç vermemin ardından gözaltına alınmam tesadüf değil. Türkiye’de eski argümanları kullanarak, siyasi faaliyetlerimi engellemek ve iademi gerekçelendirmek istiyor. Umarım, İsviçre ikinci kez Türkiye’nin sahte gerekçelerini fark eder ve asıl amacın siyasi çalışmalarıma yönelik olduğunu görür ve beni serbest bırakır."