Gerilla ile özdeşleşen Zagroslardaki mücadele ve savaşın gidişatını yerinde takip etmek üzere yola çıktık. Yolculuk boyunca dağların yamacından geçerek zirveye doğru uzanıp giden patikaları takip ettik. Her patikanın bir hikâyesi ve kahramanlarının olduğunu gerillalardan öğreniyoruz. Zagroslar öyle sözlerle, şatafatlı cümlelerle anlatılacak bir yer değil.

Birkaç günlük yolculuğumuz ardından Zagrosların kalbi olan Avaşîn'e ulaştık. Doğanın tüm renklerini içinde barındıran suyuna ulaştığımızda hırçın ve asiliğiyle karşıladı. Sürekli Türk ordusu tarafından bombardıman altındaki Zagroslar, alışık buna. Gece, Avaşîn suyuna yakın bir yerde konakladık.

Gece uyumadan sabaha Zagrosların güzel doğası ve kuşların sesleriyle uyanmak üzere hayal kurarken, sabah saatlerinde art arda obüs ve misket bombalarıyla uyandık. Gerillaların aktarımına göre; sabaha karşı Tepe Ronahî'de konuşlanan Türk ordusuna yönelik eylem gerçekleştirildiği için askerler de rastgele çevresini bombalıyor.

MİHMANDARIMIZ GOOGLE ŞOREŞ

Şoreş, genç bir gerilla ama büyük olgunlukla anlatıyor. Şoreş aynı zamanda bize eşlik etmekle görevli. Tüm alanı avucunun içi gibi bilen Şoreş, gerillalar içinde 'Google Şoreş' olarak biliniyor. Gerilla Şoreş, sadece alanı bilmekte mahir değil, aynı zamanda ciddi birikimi olan biri. Bunu ilk sohbette fark etmek mümkün.

ATEŞTEKİ KARA ÇAYDANLIĞIN ETRAFI

Zagroslar heybetlidir ama çetindir de. Mücadele edilmesi ve karşılık güvenle benimsemesi lazım. Gerilla artık, zorluğuna ve korumacalığına alışkındır. Yolculuk boyunca ateşteki ‘Kara Çaydanlık’ın etrafındaki çay molalarının, çay içmenin ötesinde olduğu dikkat çekiyor. Orada derin bir sohbet başlar; konular birbirini takip eder. Zaman zaman ezgilerle son bulur.

GERİLLA İLE ZAGROSLARIN YAKIŞMASI

Her aşamada Zagrosların büyülü ve gökyüzüyle buluşan asi dağlarını kaydetmenin çabası içerisine girdik. Mükemmel bir manzara ile gerillanın bütünleşmesinin, fotoğrafa yansıması büyülü bir harmoni yaratıyor.

Zagroslar, sadece kahramanlıklara değil, barbarlığa; yıkıma ve tahribata da tanıklık etmiş. Her ulaştığımız alanda bunun izlerini görmek mümkün; birçok köy, kasaba ve kilise kalıntılarıyla tutunabilmiş.

ZAGROSLARDA SAVAŞ DURMUYOR

Bilindiği gibi 24 Temmuz 2015'ten beri Türk ordusu, Medya Savunma Alanları'ndaki hava saldırılarıyla birlikte gerillanın bulunduğu tüm alanlara yönelik geniş kapsamlı saldırılar geliştiriyor. Gerilla mücadelesinde de Zagroslara ayrı bir parantez açılıyor. Türk güçlerine en ağır darbeler bu alanda vuruluyor. Türk ordusu bu asi dağlara girmeye cesaret bile edemiyor. Yine bir bahar ayı ayını bitirdiğim şu günlerde Zagroslarda hareketlilik en üst düzeye çıkmış durumda...

Baharla birlikte gerillanın alanda geliştirdiği eylemler, kesintisiz sürüyor. Son olarak 12 Mayıs’ta Gerdiya bölgesine bağlı Xapûşkê alanındaki eylemde 8 asker öldürüldü.

KÖYLÜLER TERÖR ALTINDA

Türk ordusu, Kürdistan gerillası karşısında yaptığı tüm planlar suya düşünce farklı bir yöntem geliştirdi. Köyleri, mezraları ve bahçeleri sürekli olarak misket bombaları kullanarak vuruyor. Halk, Temmuz 2015'ten sonra köylerine gidemiyor. Zaten 2016 yılından itibaren de KDP halka baskı yapıyor. Halkın, bölgeyi terk etmesi isteniyor.

DİRENENLERİN YÜZÜ GÜLÜYOR

Bu dağlarda direnen gençlerin yüzleri hep gülüyor. 'Bunca zorluğa rağmen yüzünüz nasıl oluyor da gülüyor' diye sorduğumuzda, onlara kendilerine ve coğrafyalarına olan güveni hatırlatıyor.

Zagrosların yüksek uçurumlarında, mücadele, umut ve zaferin sonsuz inancından taviz vermeyen gerillayı ve eylemlerini takip edeceğiz.