Zümrüt: Çözüm isteniyorsa müzakereler başlamalı

Zümrüt: Çözüm isteniyorsa müzakereler başlamalı

Türk cezaevlerinde bulunan PKK ve PAJK’lı tutsakların üç ana talep için 68 gün sürdürdükleri açlık grevleri sonrasında Kürt ve Türkiye halklarında barış umudu doðduðunu ifade eden BDP Diyarbakır Ýl Başkanı Zümrüt, “Sayın Öcalan açlık grevlerinin bitirilmesi ile bir iradeyi ortaya koydu. Ancak AKP Hükümeti saldırılarına operasyonlarla devam etti. Kürt sorunun çözmek istiyorlarsa Sayın Öcalan muhatap alınmalı, müzakereler başlamalıdır” dedi.

BDP Diyarbakır Ýl Örgütü, Türk cezaevlerinde bulunan PKK ve PAJK’lı tutsakların 12 Eylül’de başlattıkları ve 18 Kasım’da sona erdirdikleri 68 günlük açlık grevlerinin müzakereye dönüşmesi talebiyle DTK binası önünde basın açıklaması yaptı.

Açıklamaya, MEYA-DER Başkanı Leyla Avaz, Barış Anneleri ve DTK üyeleri de katılarak destek verdi. BDP Diyarbakır Ýl Başkanı Zübeyde Zümrüt yaptıðı açıklamada, artan kitlesel operasyon ve tutuklamalara dikkat çekti.

BDP üye ve yöneticilerine yönelik yapılan saldırılara işaret eden Zümrüt, 14 Nisan 2008 yılından buyan 10 bin siyasetçinin Türk cezaevlerine konulduðunu belirtti. Zümrüt, “Bu tutuklamalarla BDP’yi tasfiye edeceklerini sanıyorlar. BDP milyonlarla kuruldu. Siz bu milyonlara diz çöktürmeden BDP’yi tasfiye edemezsiniz. Bu milyonlar diz çökmeyecek. Başbakan Tayyip Erdoðan’ın sonu da Tansu Çiller, Saddam gibi olacak. Tansu Çiller’den, Saddam’dan daha fazla kimse Kürtlere zulüm etmedi. Şimdi Çiller’in adı bile yok. Bu yapılan zulümdür. Kürt halkını zulümle bitirmeye, teslim almaya çalışıyorlar. Kürt halkını teslim alamayacaklar” diye konuştu.

‘KÜRT SORUNU ÖCALAN’SIZ ÇÖZÜLEMEZ’

Cezaevlerindeki açlık grevlerinin, Kürt ve Türkiye halkları için barış umudu doðurduðunu ifade eden Zümrüt, “Sayın Öcalan açlık grevlerinin bitirilmesi ile bir iradeyi ortaya koydu. Ancak AKP Hükümeti saldırılarına operasyonlarla devam etti. Kürt sorunun çözmek istiyorlarsa Sayın Öcalan muhatap alınmalı, müzakereler başlamalıdır. Bu sorun başka türlü çözülemez. Müzakere masasına oturmayarak, uyguladıðınız politikalarda ısrarlı olursanız Kürt halkı kendi umudunu kendi yaratır” ifadelerini kullandı.

Zümrüt son olarak, 28 Aralık 2011 tarihinde Türk devletine ait F-16 tipi savaş uçakları ile yapılan bombardıman sonucu Roboskî’de 34 Kürdün katledilmesine deðinerek, katliam emrini verenlerin ve tüm sorumluların ortaya çıkarak Kürt halkından özür dilemesini ve yargılanmalarını istedi.

‘BARIŞ UMUDU SADECE KÜRT HALKININ UMUDU DEÐÝL’

Zümrüt’ün konuşmasının ardından söz alan BDP Parti Meclis Üyesi Ýnan Kızılkaya ise, Türk cezaevlerinde 68 gün süren açlık grevlerini ve siyasi tutsakların, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın özgürlük koşullarının saðlanması ve Kürtçe dil önündeki tüm engellerin kaldırılması yönündeki taleplerini hatırlattı.

Açlık grevleri sonrası oluşan barış umuduna dikkat çeken Kızılkaya, “Kürt halkının vekalet verdiði Sayın Öcalan barışın mimarı olabileceði bir el uzattı Ancak AKP bu barış umudunu baltalamak için içeride ve dışarıda savaş politikaları uygulamaktadır. Bu umut sadece Kürt halkının umudu deðildir” dedi.

AKP Hükümeti’nin BDP’li 10 milletvekilinin dokunulmazlıðının kaldırılması için hazırlattıðı fezlekelere de deðinen Kızılkaya, “Zaten BDP’li vekillerin dokunulmazlıðı yoktu. AKP buna sadece kılıf hazırlıyor” ifadesini kullandı.

AKP Hükümeti’nin Suriye’deki gelişmelere ilişkin tutumunu deðerlendiren Kızılkaya son olarak 2008 yılından bu yana KCK adı altında yapılan siyasi soykırım operasyonlarına dikkat çektiði konuşmasında, “Başbakan ‘yargıya talimat verdim’ diyor. Demokratik bir ülkede yargıya talimat verilmez. Başbakan yandaş medya ile savaş politikası yürütüyor. Ama Kürt halkı statü istiyor, dilini, kimliðini istiyor. Biz, ne bir gerilla ne de güvenlik görevlisi ölsün istemiyoruz. Analar aðlasın istemiyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.