Özgökçe: Kadına şiddet giderek artıyor

Feminist aktivist Zozan Özgökçe, 2022 yılından bu yana sürekli artan kadın cinayetleri, kadın ve çocuk istismarları ile kadına yönelik şiddetin çok ciddi oranda arttığını söyledi.

AKP’nin 2022 yılında iktidara gelmesinden bu yana kadına yönelik şiddet, kadın cinayetleri, kadın istismarları ile çocuklara yönelik şiddet ve taciz olaylarında büyük artış yaşanıyor. AKP-MHP iktidarının yanı sıra HÜDA-PAR ve Yeniden Refah Partisi’nin Türk meclisine girmesinin kadınlara yönelik şiddetin artmasına neden olacağı belirtiliyor.

‘ERKEKLER CEZASIZLIKTAN GÜÇ ALIYOR’

Feminist aktivist Zozan Özgökçe, 2022 yılından bu yana sürekli artan kadın cinayetleri, kadın ve çocuk istismarları ile kadına yönelik şiddetin çok ciddi oranda arttığını söyledi. Özgökçe, “Biz her seferinde diyoruz ki, kadına yönelik şiddet azalacak, kadınlar daha da bilinçleniyor, fark ediyor ama maalesef cezasızlık olduğu için erkekler bundan güç alıyor. Bu cezasızlık politikası kadına yönelik şiddetin artmasına sebep oluyor. İşte eğitim sistemi, değişen  6284 sayılı yasanın uygulamasındaki sorunlar, İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesi ve mekanizmaların maalesef kadınlar için kullanılamaz hale gelmesi, savcılığa ve karakola giden kadının şiddetin faalinin cezalandırılması konusunda bir sonuç alamayınca, kadınlar maalesef, şiddeti rapor etmekte ve sonlandırmakta çok büyük sorunlar yaşıyorlar” dedi.

‘WAN’DA BİR SIĞINMA EVİ VAR’

1 milyon 200 bin nüfusa sahip olan Wan’da sadece bir tane sığınma evi olduğuna dikkat çeken Özgökçe, tek bir karakolun kadınların şikayetlerini aldığını bundan dolayı, ilçelerdeki, köylerdeki kadınların tamamen yaşadıkları şiddeti yaşamlarına gömmek zorunda kaldığını belirtti.  Kadınların bu sebeplerden dolayı hiçbir şey yapamadığını dile getiren Özgökçe, “Bu yüzden şüpheli ölümlerin sayısı fazlalaştı, kadınlar çaresizlikten dolayı intihara sürükleniyor. O yüzden çok kötü sonuçlar meydana geliyor. O yüzden gün gittikçe de bu olaylar artıyor. Yine kadın örgütleri de, kadınlarla ilgili çalışan kurumlar da, belediyelerin kadınlarla ilgili birimleri, sığınma evleri de kapatıldı. Şu an aile merkezleri var ama kadına şiddetle mücadeleye yönelik, kadınları güçlendiren çalışmalar yapılmıyor. Aksine kadınların evde itaat etmeleri, kocalarına hizmet etmeleri  pompalanıyor. Buna medya da destek veriyor. Dolayısıyla kadınlar, güçlü kadınlar, hayatını değiştirmiş kadınlar ön plana çıkmadıkları içinde maalesef genç kadınlar ve evli kadınlar bunu yaşamaya devam ediyorlar” şeklinde konuştu.

‘MECLİS’TE 3 EŞİ OLAN MİLLETVEKİLLERİ VAR’

Özgökçe, şunları dile getirdi: “Bir kadın olarak seçime kadar mecliste kadınlara yönelik beklentim biraz daha fazlaydı, son seçimlerden sonra bu beklentim karşılanmadı. Çünkü meclisteki çoğunluk, kadınların itaat etmelerini isteyen erkeklerle dolu. İşte mecliste 3 eşi olan milletvekilleri var, mecliste kadın temsiliyet oranı çok düşük seviyede. Kadınlara yönelik yasalar gündeme bile gelmiyor. Kadın ve çocuklara yönelik istismarlar, kadına yönelik şiddet, çocuklara yönelik şiddet ve istismarlar mecliste gündeme bile gelmiyor. Kadınların sorunları az da olsa muhalefetin kadın milletvekilleri tarafından dile getiriliyor ama genel olarak iktidar tarafı kadınlara yönelik her şeyi reddediyor. Önergeler veriliyor ama bir sonuç alınamıyor. İşte mecliste sivil toplum örgütlerinin ve kadınların ve toplumun biraz daha yakın çalışması gerekiyor. Ancak böylelikle değişebilir.”

‘ERKEKLER YASALARDAN GÜÇ ALIYOR’

Erkeklerin her şeyi kendilerine hak olarak gördüğünü ifade eden Özgökçe, “Erkekler nereden güç alıyorlar? ‘Seni öldürürsem ne olacak ki’ diye bakıyorlar. Şu anda af gündemde. Daha önce cezaevinde olanlar da çıkarıldı. Çıkanlardan yarım bıraktıkları işi tamamlayanlar oldu. Biz bunu çok gördük. Cezalar uzun süreli olmuyor. Yine iyi hal indirimi, mahkemede takım elbise giymek, düzgün durmak, sessiz durmak ‘iyi hal’ indirimi almak için sebep oluyor. Bir insanı canavarca öldüren bir kişiye nasıl, ‘iyi hal’ indirimi verilebilir? Bunun ‘iyi hal’i nerede? Kadını öldüren veya çocuğa istismar edenler, dışarı çıkıyor tahliye ediliyor. Tacizciler, tecavüzcüler ve şiddet uygulamaya eğimli olanlar, bundan güç alıyor. ‘Zaten bana bir şey olmaz’ diyorlar, bir korkuları da yok. Buna karşı bizim kız çocuklarımızı aile ve okulda güçlendirmemiz lazım. Güçlenen kız çocukları, kendisine şiddet uygulamasına, ‘hayır’ diyebilir. Bunu görüyoruz zaten. Kendini fark eden, bedenini ve yaşamını eline alan, kendi kararlarını kendi veren kadınların sayısı çoğaldıkça, o kadınlar hayatlarındaki şiddeti çıkarıyorlar. Bunun da değişmesi lazım. Böyle olması gerekiyor. Şiddet uygulayan kişileri de, kanunlar ve uygulamalar, meclis, mekanizmalar korursa bu durum nasıl sonlanacak? Çünkü kendisini koruyamayan, çalışamayan, çocukları olduğu için ayrılamayan, ailesi tarafından kabul görmeyen, bu toplumda boşanan kadınlar için çok zor. Boşanmış ve yanında çocukları olan bir kadını sistem desteklemiyor” diye konuştu.

‘KADINLARIN MUTLAKA ÖRGÜTLENMESİ LAZIM’

“Wan gibi büyük kentte en az 20 tane sığınma evi olması gerekirdi” diyen Özgökçe, “Ama bu koca şehirde bir tane sığınma evi var. Buradaki kadınlar mesleki, hukuki, psikolojik destek almıyorlar. Ne oluyor? Kadın, bari bu çileyi çekeceğime, evimde kalayım, diyor. Bunun kısa bir sürede acilen değişmesi lazım. Ama bunun için de bir adım atılmıyor. Bundan dolayı her gün daha da geç kalıyoruz. Geç kaldıkça her gün daha fazla kadın tacize uğruyor, daha çok kadın intihara zorlanıyor, daha çok kadın katlediliyor daha çok kadın susmak zorunda kalıyor. Bunun değişmesi lazım. Mesela  üç kadın bir araya geldiği zaman hemen saldırıyorlar, kadınları gözaltına alıyorlar, kadınlara cezalar kesiliyor. Bunların değişmesi lazım, demokratik bir ortamın olması lazım. Bu ortamın değişmesi için meclisten yerele kadar herkesin ortak çalışması lazım. Bu zor gibi gözüküyor ama bu güven ortamının oluşması lazım. Şiddete karşı kadınların mutlaka örgütlenmesi lazım” ifadelerini kullandı.