Amed ve İstanbul'da kadınlar isyanda

Amed ve İstanbul’da bir araya gelen binlerce kadın, “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz, hayatı durduruyoruz” sloganıyla Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesini yaptıkları açıklama ve düzenledikleri yürüyüşle protesto etti.

İstanbul Sözleşmesi’nin AKP/MHP iktidarı tarafından yürürlükten kaldırılması kadınları sokakta birleştirdi. Amed ve İstanbul’da meydanlara akın eden kadınlar, sloganlarla Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesini protesto etti. 

İSTANBUL 

İstanbul Sözleşmesi’ni Uygula Kampanya Grubu’nun çağrısıyla, “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz, hayatı durduruyoruz” şiarıyla binlerce kadın Taksim Tünel’de bir araya geldi. Kadınlar, "Susmuyoruz korkmuyoruz itaat etmiyoruz", "Asla yalnız yürümeyeceksin", "Bu daha başlangıç mücadeleye devam", "İstanbul Sözleşmesinden vazgeçmiyoruz", "Bu daha başlangıç mücadeleye devam", "Jin jiyan azadi", “Katil devlet hesap verecek” sloganlarını attı. 

Çalgı aletleri, düdükler, zılgıt ve alkışlarla çekilme kararını protesto eden kadınlar, "İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz", "Yasayı, anayasayı uygula", "6284'ü uygula", "Kadınlar isyanda", “Yaşam için isyandayız” dövizlerini taşıdı. Kadınlar, Deniz Poyraz ve erkekler tarafından katledilen kadınların fotoğraflarını da taşıdı.

‘İSYANIMIZ VE DAYANIŞMAMIZ HER YERDE’

Tünel’de bir araya gelen binlerce kadın, “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz, bizim için bitmedi” pankartını açtı. Kadınlar, sözleşmeden çekilmekle birlikte devletin kadınları dövme, kadınlara şiddet uygulama özgürlüğünü erkeklere verdiklerini belirterek tepkilerini dile getirdi. Kadınlar, “Mücadelemiz, isyanımız, dayanışmamız her yerde. Bugün devlet erken yaşta evlendireceğim diyenlerin yanında oldu. Biz haklarımız, özürlüğümüz içinde dünyayı yerinden oynatmaya çok alışığız. İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeye niyetimiz yok, tek adamın kararını tanımıyoruz” diye haykırdı.

“Tek adamın” kararını tanımadıklarını belirten kadınlar, şu ifadeleri dile getirdi: “Sanıyorlar ki tek adam bizim adımıza karar verirse, üstümüze polis yığarlarsa, tüm sokakları kapatırlarsa susarız sanıyorlar, hayatlarımızdan haklarımızdan vazgeçeceğiz sanıyorlar. Ama yanılıyorlar. Katiller canımıza kast etmiş durumdalar. Sözleşmeden çekilerek katillerle bir kez daha işbirliği yaptıklarını gösterdiler. Canımıza göz dikenleri kabul etmiyoruz. Haklarımıza, hayatlarımıza müdahaleyi kabul etmiyoruz. ‘Eşit değilsiniz’ diyenleri, tek adamın kararını, şiddetin suçunu bize atanları kabul etmiyoruz. Biz kadınlar çok öfkeliyiz. Her gün hayatlarımıza müdahale ettikleri için, arkadaşlarımızı aramızdan aldıkları için öfkeliyiz. Sözleşmeyi çekerek gücümüzü kırmaya çalışıyorlar. Ama biz birbirimizden güç alıyoruz. Sözleşme aileyi bozuyormuş diyorlar. Erdoğan eylem planı açıklarken, o kutsallarda öldürülmeyi kabul etmiyoruz. Aile değil, kadınız ve kadınlar isyandayız. O kutsal aile içinde şiddet var, sözleşmeden çekilmenin tek amacı da aile içindeki şiddetin üstünü örtmek. Erkek vuruyor, devlet koruyor.”

KATLEDİLEN KADINLAR ANILDI

Kadınlar daha sonra erkekler tarafından öldürülen kadınların isimlerini tek tek sayarak, isimlerin anıldığı sırada “buradayız” dedi.

Binlerce kadın İstiklal Caddesi’nde ellerindeki dövizler ve sloganlar ile yürümeye başladı. Yaşanan arbedede kadınlar polislerin kalkan ve kasklarına el koydu.

“Susmuyoruz korkmuyoruz itaat etmiyoruz” ve “Baskılar bizi yıldıramaz” sloganları ile polisin kuruduğu ilk barikatı aşan kadınlar, ellerindeki döviz ve pankartalar ile Rus Konsolosluğu’na kadar yürüdü. Burada önleri tekrar polis barikatları ile kesilen kadınlar, bir süre sloganları ile polisin tutumunu protesto etti.

Ardından kalkanlar ile kitlenin önünü kesen polisler ile kadınlar arasında arbede yaşandı. Barikata yüklenerek aşan kadınlar, çok sayıda polisin kalkanı ve kaskına da el koydu. Geri çekilmez zorunda kalan polisler kurdukları devasa demir bariyerlerin arkasına geçti.

Bir süre attıkları sloganlar ile barikatlara yüklenen kadınlara polis biber gazı ve plastik mermiler ile saldırdı. Polis saldırısına rağmen alanı terk etmeyen kadınlar, sloganlar ile polis saldırısını protesto etti.

Barikatları aşarak Karaköy'e inen kadınlar, yolu trafiğe kapattı. Kadınlar, “Bu sokaklardaki barikatları nasıl aştıysak, İstanbul Sözleşmesi’ni de uygulatacağız” diye seslendi.

Kararlı ve ısrarlı mücadele sonucu kadınlar barikatları aşarak Karaköy’e kadar yürüdü. Çevredeki insanların da alkışlarla kadınlara destek verirken, kadınlar slogan, zılgıt ve alkışlar eşliğinde Karaköy’e kadar yürüdü. Karaköy'de tekrar önleri polis tarafından kesilen kadınlar, barikatları aşarak yolu trafiğe kapattı.

Bir süre yolu kapatan kadınlar, daha sonra Karaköy Meydanı’na geldi. Meydanda oturan kadınlar, “Bugünden sonra her gün 1 Temmuz, her gün isyan. Bizim için asla bitmedi. Bu sokaklardaki barikatları nasıl aştıysak, İstanbul Sözleşmesi’ni de uygulatacağız. Bitti mi, bitmedi. Mücadelemiz, direnişimiz bitmedi. İsyanımız bitmedi. Kazananlar sokaklar meydanlar” diye haykırdı.

Meydanda bir süre oturan kadınlar, daha sonra sloganlar eşliğinde eylemi sonlandırdı.

AMED

Rosa Kadın Derneği, AKP/MHP iktidarı tarafından yürürlükten kaldırılan İstanbul Sözleşmesi için 8 Mart Parkı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi. “İstanbul Sözleşmesi Bizim” yazılı maskelerin takıldığı, “Jin jiyan azadi" ve “Yaşasın kadın dayanışması” sloganlarının atıldığı açıklamaya çok sayıda kadın katıldı.

Açıklamada ilk olarak konuşan dernek üyesi Gurbet Gözde Engin, İstanbul Sözleşmesi’nin yürürlükten kaldırıldığının duyurulduğu 1 Temmuz’un ülke tarihinde koca bir leke olarak anılacağını belirterek, başından bu yana kadınlar olarak sözleşmeden çekilinmemesi için alanlarda haykırdıklarını ve tüm hukuki girişimlerinin sonuçsuz kaldığını hatırlattı. Cumhurbaşkanı'nın sözleşme için Danıştay'a yapmış olduğu savunmada hiçbir açıklama yapmadığını aktaran Engin, siyasi bir kararla sözleşmeden çıkıldığını dile getirerek, kararı tanımadıklarını vurguladı. 

‘ANAYASA’NIN TEMEL İLKELERİ GÖRMEZDEN GELİNDİ’

Danıştay 10. Dairesi'nin yapılan yüzlerce başvurudan sadece birini sonuçlandırdığını, yürütmenin durdurulması kararının oy çokluğu ile reddedildiğine işaret eden Engin, "Karar incelendiğinde Anayasa'nın ve idari yargılamanın temel ilkelerinin görmezden gelindiği açıkça ortadadır. Bu kararla yasamanın yani Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin fonksiyonu gasp edilmiş, karar tamamen siyasi iktidarın güdümünde verilmiştir. Karara karşı oy kullanan Danıştay 10. Dairesi'nin iki üye hakiminin yazdıkları şerhler Anayasa'ya aykırılık iddiamızın en somut göstergeleridir" şeklinde konuştu. 

İstanbul Sözleşmesi'nin bölge illerinde hayati önem taşıdığını bundan kaynaklı da kadınlar olarak bölgesel bir metin hazırladıklarını ve bu metni de imzaya açtıklarını aktaran Engin, metnin içeriğinde, şiddete maruz kalan Kürt kadınların yaşamış olduğu farklı ayrımcılık temellerine dikkat çektiklerini vurguladı. İstanbul Sözleşmesi ile ilgili yaptıkları itirazlarla toplumun tüm kesimlerinden destekler aldıklarını dile getiren Gözde, mücadeleye devam edeceklerini belirtti.

Ardından konuşan dernek üyesi Ruken Ergüneş, bölge illerinde sivil toplum örgütlerinin de içerisinde yer aldığı toplam 129 kurumun altına imza attığı deklarasyonu okudu.

Açıklama alkış ve sloganlar eşliğinde son buldu.