‘Devrimi yönetme stratejilerine ihtiyaç var’

Devrimi yönetmek için daha güçlü stratejilere ihtiyaç olduğunu söyleyen Asya Abdullah, “Kadınların hepsi, birer savaşçı gibi mahallelerini korumalı, siyasi alanlarda tüm kadınların iradesini temsil etmeli, toplumsal sistemlerini örgütlemelidir” dedi.

Rojava Üniversitesi’nde 10 yılda kadın devriminin değerlendirildiği Ortadoğu Kadın Devrimi Forumu’nun ilk oturumu sona erdi; kadınların devrimin 10 yılındaki kazanım ve başarıları masaya yatırıldı.

Birinci oturuma dair Kongra Star Koordinasyonu Sözcüsü Remziye Mihemed ve PYD Eşbaşkanlık Komitesi Üyesi Foza Yusif'in konuşması ardından Efrîn Kantonu eski Eşbaşkanı Hêvî Mistefa ve PYD Eşbaşkanı Asya Abdullah  söz aldı.

Hêvî Mistefa, "Devrim öncesi kadının durumu, örgütlenme ve çalışma düzeyi"ni anlattı. Suriye’de kadının tarihini anlatırken Osmanlı ve Fransa işgaline karşı kadınların direnişinden bahseden Hêvî Mistefa, ulus-devlet sisteminde Kürt kadınların maruz kaldığı ırkçılığa değinirken hem ataerkilliğin hem de iktidarın kurbanı olduğunu söyledi.

Hêvî Mistefa, "Suriye halkının Arap ulusunun bir parçası olduğu içeriğine sahip anayasa, ırksal baskı, Kürt kadınlarını ve tüm kadınları gerçek kimliklerinden yoksun bıraktı” ifadelerini kullandı.

ROJAVA KADINININ GİZLİ İSYANI

250 binden fazla Kürt’ün kimliksiz bırakıldığı projeye dikkat çeken Hêvî Mistefa, 1963 yılından bu yana ülkede özellikle Kürt bölgelerinde OHAL uygulandığını söyledi.  Siyasi faaliyetlerin bastırıldığını, Araplaştırma politikasının uygulandığını ve anadili yasaklayarak kültürel soykırım girişiminde bulunulduğunu ifade eden Hêvî Mistefa, bu politikanın çöküşünde en önemli rolün gizlice ve sessizce isyan eden Kürt kadını olduğunu söyledi.

Hêvî Mustafa, daha sonra 1978 yılında Kürdistan Özgürlük Hareketi'nin kadının statüsü üzerindeki etkisine işaret ederek, "Kadınların bu hareketin kuruluşunu duyurma sürecine katılması, Rojava Kürdistan'daki kadınları direnişin saflarına katılmaya teşvik etti" dedi.

ROJAVA KADIN DEVRİMİNİN MİRASI

Birinci oturumun son başlığı "Kadınların Kendi Kendini Örgütleme Yeteneği ve Devrimde Nasıl Yer Alabilecekleri"oldu. Bu bölümde söz alan PYD Eşbaşkanı Asya Abdullah, Kuzey ve Doğu Suriye Devrimi'nin tarihini anlattı. Asya Abdullah şöyle konuştu: “2012'de kadın hareketleri ve Kongra Star gibi örgütler, devrimi başlatmak için bir strateji belirlemiş, milliyetçi ve egemen zihniyete karşı mücadele etmiştir. Bu 2012 devriminin mirası, 80'li yıllarda şehit düşen Zîlan, Şîlan, Dîcle gibi devrimci kadınların ve kadınları korumak için özgürlük yolunu kabul eden yüzlerce kadının mücadelesi sonucudur. Bu nedenle devrimin Rojava'daki kadınlara cesaret ve güç sahibi olma fırsatı verdiğini söyleyebiliriz. Rojava Devrimi'nin kıvılcımı başladığında, devrimle birlikte kadın devriminin de nasıl yürütüleceği konusunda zemin hazırdı. 2013'teki Kongra Star (eski Yekîtiya Star), kadınların önderliğindeki devrimi yönetme yöntemlerini tartıştı. Devrime ve iki yöne göre bir stratejiye hazırlanmaya başladılar; kadın kimliği ve koruması bu şekilde tesis edildi."

‘DEVRİMİ YÖNETME STRATEJİLERİ

Devrimi yönetmek için daha güçlü bir strateji geliştirmeye ihtiyaç olduğunu ve bunun da tüm görevleri yerine getirilmesi gereken bir koruma durumu olduğunu söyleyen Asya Abdullah, “Kadınların hepsi, birer savaşçı gibi mahallelerini korumalı. Kadınlar siyasi alanlarda, tüm kadınların iradesini temsil etmeli, toplumsal sistemlerini örgütlemelidir. Kadınlar eğitim sistemlerini de kendilerine göre örgütlemelidir” diye kaydetti.

10 YILDA YENİ BİR MÜCADELE SÜRECİ BAŞLIYOR

Daha sonra kadınların devrimin 10 yılındaki kazanım ve başarılarının ve enternasyonalist kadınların devrime katılımının değerlendirildiği ikinci oturuma geçildi.

Söz alan Kuzey ve Doğu Suriye Kadın Meclisi üyesi Sema Begdaş, “19 Temmuz Devrimi’nin 10. yıl dönümüyle, kadınlar ve gençler için yeni bir doğuş, onurlu ve özgür bir yaşam çağrısı yapan tüm mazlumlar için bir umut olan Rojava Devrimi'nin kazanımlarına dayanan yeni bir mücadele aşamasına girdiklerini söyledi.

Devrim sürecindeki öncü kadınların rolüne dikkat çeken, Sema Begdaş, “Kadınlar Rojava Devrimi'ne kimlikleriyle katıldı. Bu kimlik, kadınların örgütlenmesi ve kadının kurtuluşu ilkesi temelinde can buldu. Kadınlar bu şekilde bu devrime dahil oldu ve toplumun diğer kesimlerinden daha fazla bedel ödedi” dedi.

Sema Begdaş, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’ne bağlı kurumlarda eşbaşkanlık sistemini, siyasi, adalet, kendini savunma alanlarına katılımını, diplomasi, iletişim, ekonomi, kültür ve sanattaki kilit rolünü ve Özerk Yönetim alanlarında kadınlara ilişkin özel kararların alınması gerektiğini söyledi.

ENTERNASYONALİST KADINLARIN DEVRİME KATILIMI

Sunumda enternasyonalist kadınların devrime katılımı başlığını, Brezilyalı aktivist ve enternasyonalist sanatçı Rojda Dandera sundu.

Kadınların devrim alanlarında, uzmanlık, bilgi ve kültür deneyimlerini birbirileri ile paylaştığını kaydeden Rojda Dandera, “Bu katılımla birlikte yaşıyoruz. Hayatı, yaşamı paylaşımı ve kültürleri yoldaşlarımızdan öğreniyoruz. Umut böyle gelişir. Birlikte yaşamalı ve savaşmalıyız” şeklinde konuştu.

Devrimin savaşçıları ve Kürt kadınlarıyla yaptığı sohbetlerde, bölgenin kültürünü tanıyarak, kadın bedenlerine saldıran ve onları hasta eden ataerkil zihniyetten kurtulmayı öğrendiğini kaydeden Rojda Dandera, devrim sayesinde kadınların kendilerini emperyalist güçlerin baskılarından kurtardıklarını söyledi.

Rojda Dandera, "Bu devrimin savaşçıları olarak savaşmak, yeni bir dünya inşa etmek bizim görevimizdir. Şehit olan savaşçılardan güç alıyoruz. Şehit yoldaşlarımız hala aramızda yaşıyorlar” dedi.

Katılımcılar daha sonra konuyla ilgili görüşlerini dile getirdi. Katılımcılar, Suriye'deki kadınların yenilenmeye ihtiyacı olduğunu, Türkiye'nin tehditleri devam ederken sorumluluğun iki katına çıkarılması gerektiğini söyledi.

Forum, YPJ'nin devrimi koruma ve geliştirmedeki rolü, işgal altındaki bölgelerde kadınların durumu, direnişleri ve kadınlara yönelik ideolojik saldırıların konu edildiği, “Kadınların devrimi korumak için mücadelesi, kadınların kazanımlarını hedef alan saldırılar nelerdir?" başlıklı ikinci oturumla devam ediyor.”