Finlandiya'da 45 bin kadın cinsel şiddet mağduru

Finlandiya'da yapılan bir araştırmanın sonuçları her yıl ortalama 45 bin kadının cinsel şiddete uğradığını gösterdi. Faillerin yüzde 1'inden daha azı yargı tarafından cezalandırıldı.

İskandinav ülkeleri cinsiyet eşitliğinde dünyanın lider ülkeleri arasında yer alıyor. Ancak Finlandiya, İsveç, Norveç ve Danimarka'da kadına yönelik şiddet, taciz ve tecavüz toplumsal sorunların başında yer almaya devam ediyor.

Uluslararası Af Örgütü, geçtiğimiz yıl Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle yayınladığı raporda İskandinavya ülkelerini cinsel şiddete yeterli önlem almamak ve failleri cezalandırmamakla suçlamıştı.

Kadınlara yönelik şiddeti araştıran Ulusal Suçluluk Kurbanları Araştırma kurumu geçtiğimiz günlerde yayımladığı raporda Finlandiya'da kadınlardan yüzde 2'sine tekabül eden 45 ila 50 bininin her yıl değişik biçimlerde cinsel şiddete maruz kaldığını açıkladı.

Raporda kadınlara yönelik şiddette daha önceki yıllara kıyasla bir farklılık olmadığı belirtildi. Araştırmaya katılan kadınlar cinsel şiddet ve tacize maruz kaldıklarını anlattı.

AF ÖRGÜTÜ: FAİLLERİN YÜZDE 1'İNDEN DAHA AZI CEZA ALDI

Uluslararası Af Örgütü Finlandiya Seksiyonu, kadınlara yönelik cinsel şiddet suçlularının sadece yüzde 1'inden daha azının yargı tarafından cezalandırıldığı tepkisinde bulundu.

Bunun asıl nedeni olarak kadınların çoğunluğunun polise bildirimde bulunmaması gösteriliyor. Yılda ortalama 1400 ila 2000 kadının cinsel şiddete uğradığı için bildirimde bulunduğu ve şikayetlerden yarısından daha azının dava açılmasıyla sonuçlandığı belirtiliyor.

Çok az sayıda failin cezalandırılmasına karşın Kriminoloji ve Hukuk Politikası Enstitüsü Krimo'nun araştırmaları son yıllarda cinsel şiddet suçundan hakkında dava açılan ve ceza alanlarının sayılarında artış olduğunu gösteriyor.

KADINLARDAN ÇOĞUNLUĞU BİLDİRİMDE BULUNMUYOR

Helsinki Üniversitesi'nde cinsel suçlarla ilgili araştırma yapan öğretim üyesi Otova Piha, haber ajansı Yle'ye çok az sayıda erkeğin cinsel şiddet suçundan mahkum olmasının başta gelen nedeninin kadınların çoğunun bildirimde bulunmaması olduğunu belirtti.

Cinsel şiddete uğrayan kadınları suçlamamak gerektiğinin altını çizen Piha, ”Kurumlar ve toplum cinsel şiddeti tanımlamakta daha iyi olmalı ve ciddiye almalı” dedi. Af Örgütü adına cinsel suç işlediği için ceza alanların sayısını saptamaya çalışan Piha, tüm bilgiler ve istatistikler farklı yerlerde olduğu için kesin sayıyı tam olarak belirlemenin güç olduğunu söyledi.

RAKAMLAR BUZDAĞININ GÖRÜNEN KISMI

Ulusal Suçluluk Kurbanları Araştırma Kurumu, son bir yıl içinde 15 ila 74 yaşları arasındaki 45 binden fazla kadının cinsel şiddete veya şiddet girişimine uğradığını belirledi.

1400 cinsel şiddet olayı, bir başka değişle cinsel şiddet olaylarının yalnızca yüzde 5'i polise bildirildi. Bunlardan yarısı hakkında dava açıldı ve sadece 349 cinsel şiddet suçlaması mahkumiyetle sonuçlandı.

Cinsel şiddete uğradığını bildiren kadınların açtıkları davalardan sadece yüzde 1'inden daha azının mahkumiyetle sonuçlandığını ve cinsel şiddet faillerinin çoğunluğunun ceza almaktan kurtulduğunu gösteriyor.

Österbotten Bölgesi İlk Mahkemesi Hakimi Daniel Allan, kadınlara yönelik cinsel şiddetin uzun süreden beri bilindiğini ve istatistiklerde yer alan rakamların buzdağının görünen kısmı olduğunu ifade etti. Allan, cinsel şiddet ile mahkumiyetle sonuçlanan davalar arasında çok büyük farklılıklar olduğunu ve cinsel şiddetin dikkatlice ele alınması gereken bir toplumsal sorun olduğunu belirtti.

RIZA YASASI PARLAMENTONUN GÜNDEMİNDE

Kadınların cinsel taciz ve tecavüze karşı 2018 yılında başlattıkları #MeeToo kampanyası kapsamında sözlü ve fiziki rıza olmaksızın tüm cinsel ilişkilerin kriminalize etmek amacıyla hazırlanan yasa parlamentonun gündeminde.

Kadın örgütleri, 2018 yılının Kasım ayında “Rıza-2018” parolasıyla rıza yasasının kabul edilmesi için topladığı 55 bin imzayı parlamentoya teslim ederek yasanın parlamentoda ele alınmasını istemişti.

Rıza Yasasının hazırlanması için Adalet Bakanlığı bünyesinde oluşturulan çalışma grubu, hazırladığı 300 sayfalık önerisini parlamentoya gönderdi. Öneride rıza olmaksızın gerçekleşecek tüm cinsel ilişkilerin tecavüz olarak sayılması isteniyor.

Fiziki cinsel şiddet ve saldırıların yanı sıra yazılı ve resimli tüm cinsel tacizlerin yasa kapsamına alınması ve cezalandırılması talep ediyor. Çocuklara yönelik her türlü cinsel ilişkiyi tecavüz olarak kabul ediyor ve cezanın 1 yıldan 2 yıla çıkarılmasını istiyor. Yasanın bu yılın eylül ayında parlamentoda ele alıp oylanması planlanmıştı. Ancak koronavirüs pandemisi nedeniyle yasa tasarısı henüz ele alınamadı.

YASALAR YETERSİZ

Helsinki Üniversitesi öğretim üyesi Otova Piha, cinsel suçları ispat etmenin zor olduğunu ve olay sırasında genellikle şahit veya mobese kamaraları olmadığını söylüyor. Piha, “Örnek olarak DNA izini kanıt olarak göstermek yetersiz kalıyor mağdur cinsel saldırının kendi isteği dışında gerçekleştiğini ispat etmek zorunda” diyor.

Cinsel suç yasalarının yetersiz ve suçluların cezalandırılmasında engel oluşturduğunu belirten Piha, Finlandiya'da cinsel ilişkinin hukuki olarak tecavüz sayılabilmesi için mağdura yönelik şiddet, tehdit yöneltilmesini ya da sarhoş veya uykuda bulunması gerektiğini söylüyor.

Piha, kadınların cinsel suçları bildirmeye cesaret edebilmeleri için polis, savcı ve hukuk sisteminde yer alanların cinsel suçlarla ilgili eğitimden geçirilmelerini istiyor.

Yasanın geç kaldığını belirten kadın örgütleri, “Rıza Yasası'nın bir an evvel parlamentoda oylanmasını talep ediyor.