Foza Yusif: Devrimci kadın ruhu büyütülmeli

PYD Eşbaşkanlık Kurulu üyesi Foza Yusif, soykırım ve savaş politikalarına dikkat çekerek, devrimci kadın ruhunun güçlendirilmesi gerektiğini kaydetti.

Rojava Üniversitesi’nde düzenlenen Ortadoğu Kadın Devrimi Forumu çok sayıda kadının katılımıyla devam ediyor.

Forumda konuşma yapan Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eşbaşkanlık Kurulu üyesi Foza Yusif, “Kadınların Rojava Devrimi’nin 10 yılı boyunca elde ettiği kazanımlar üzerinde konuşmak bizim için şereftir. Biz çok şanslıyız ki bazı kadınlar kadın özgürlüğü için canlarını feda etti. Sakine Cansız, Arin, Şilan ve daha niceleri kadın devrimini ilerletmek için şehadet düzeyine ulaştı” dedi.

Devletler arasındaki çatışmaları arttıran faktörlere değinen Foza Yusif, “Dünya, kapitalist sistemin geliştirdiği erkek egemen zihniyetinden dolayı oldukça zorlu bir dönemden geçiyor. Ortadoğu’da zorlu bir savaş var. Yüzlerce mülteci kadın ve çocuk çöllerde. Bu da Üçüncü Dünya Savaşı’na, erkeklerin savaşına dönüşüyor” ifadelerini kullandı.

Foza Yusif, şöyle devam etti: “Kapitalist rejim bugün halklara karşı kültürel soykırım politikaları yürütüyor. Kapitalist güçlerin yürüttüğü savaş halkların kazanımını yok etmeye yöneliktir. Her gün biyolojik savaş yoluyla yeni bir virüs keşfediliyor ve yoksulluk artıyor. Bu savaşların amacı iktidarı kontrol etmek. Ne yazık ki bu engeller içinde yaşıyoruz.”

ABDULLAH ÖCALAN SELAMLANDI

Mevcut kapitalist sistemin özgürlük yerine savaşları yaydığına dikkat çeken Yusif, “5 ay içerisinde 3 milyondan fazla kişi Ukrayna’dan göç etti. Suriye’deki 10 yıllık savaş içerisinde de yüzbinlerce insan göç etti ve yüzlercesi de katledildi.  Bu rejim devleti yıktı. Libya’da çatışmalar devam ediyor, Lübnan’da ise yoksulluk var. Öte yandan Irak halen hükümeti kuramıyor ve Afganistan’da ise 70 yıla yakındır kan dökülüyor. Bu gerçeğin yüzüdür” değerlendirmesini yaptı.

Foza Yusif, şunları da ifade etti:

“İşgal altındaki bölgelerdeki saldırılar ve kadınlara karşı yapılan ihlaller erkek egemen zihniyetinin sonucudur. Dünyanın yeni bir devrime ve siyasete ihtiyacı var. Bu yüzden Rojava Devrimi, kadın devrimidir, diyoruz. Bugün özgür kadın ve demokratik ulus projesiyle dünyaya mesaj verdik. Rojava Devrimi bu anlamda herkesin dikkatini çekti.

Kadın devrimi, Kürt kadının öncülüğünde ve sonra da Mezopotamya’nın bütün kadınlarıyla birlikte bu zihniyeti değiştirmek istedik. Devrim jineolojiye dayanan birçok yeni perspektif doğurdu. Bu anlamda, 10. yılını dolduran devrimin vesilesiyle, 23 yıldır İmralı cezaevinde direnen bu fikrin sahibi olan Önder Abdullah Öcalan’ı selamlıyoruz.

'DEVRİMİ KORUMALIYIZ'

Tarihi kendimiz yazdığımız için, Mezopotamyalı kadınlar şanslı. Devrimin 10. yılında kadınların emeğiyle devrimin her alanında altından bir sayfa yazıyoruz. Bu kadınlar devrime damgasını vurdu, bu yüzden özgür bir akılla düşündüğümüz için şanslıyız. Bu model dünyadaki mevcut modellerden farklı. Bölgelerimiz saldırı ve tehditlere maruz kaldığı için bu devrim modelini korumalıyız.

Kan emici güçler düşüncelerimizden korkuyor. Bu yüzden büyük bir savaş için hazırlanmalıyız. Nasıl ki dünyadaki bütün kadınların öncüsü olduysak, devrimci kadın devrimini de büyütmeliyiz. Kendimizi savunma zihniyeti ve fikriyle geliştirmeliyiz. Kendimizi kandırmayalım. Yoldaş Barîn’in cenazesiyle oynayanlar bizi bunun üzerinden yok etmek istiyor. Bu yüzden özgür olan her kadın silahlanmak için hazır olmalı, eğer bunu yapmazsa kadınların geleceği bir madde gibi bu güçlerin elinde kalacak.

Ruhumuzu özgürlükle doyurmalıyız. Savunma yapmadan özgürlük olmaz, savunma olmadan özgürlüğümüzü sürdüremeyiz. Efrîn, Serêkaniyê ve Afganistan’daki kadınların durumunu her zaman aklımızda tutmalıyız.

Kadınlar devrimde öncü bir rol oynadı. Eş başkanlık sisteminde eşit şekilde yerini alıyor. Halkı ve kendisi arasında bir kavram yaratarak başkaldırdı. Bu devrimin son bulduğu anlamına gelmiyor. Direnişi uzmanca yöntemler üzerinden yükseltmeliyiz. Bu vesileyle Rojava Devrimi’nin 10.yılını kutluyoruz. Biz güçlüyüz, güçlü ve kendimize inanarak 21. yüzyılın bütün direnişçi kadınların özgürlük yılı olmasına izin vermeliyiz. 21. yüzyıl kadınların ve halkların özgürlük yılı olacaktır!”