Güven: Eylemime her gün destek artacaktır

Öcalan’a uygulanan tecridi protesto etmek amacıyla 13 gündür açlık grevinde olan DTK Eş Başkanı ve HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven, AKP’nin her yeri cezaevine çevirmesine rağmen istediğini elde edemediği için daha da saldırganlaştığını söyledi.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a uygulanan tecridi protesto etmek için 13 gündür açlık grevinde olan DTK Eş Başkanı ve HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven, avukatları aracılığıyla Mezopotamya Ajansı’na konuştu.

Başlattığı açlık grevi direnişine kamuoyunun desteğine ilişkin Güven, “Kamuoyunun her geçen gün daha da artarak desteğinin süreceğine inanıyorum. Başta Kürt halkı olmak üzere, çeşitli demokratik çevreler, insan hakları kuruluşları Sayın Öcalan üzerindeki tecridin bir insanlık suçu olduğunu biliyor ve kabul edilmezliğinin farkındalar. Yılları alan tecridin sonlandırılması için her dönem çeşitli eylemler geliştirildi.

Yine kamuoyunun desteğini bilme şansım içerde olmamdan dolayı çok kısıtlıdır. Dışarıdaki gelişmeleri sadece bir gazeteden takip etme imkanına sahibim. Cezaevi idaresinin merkezi sistem üzerinden verdiği 18 TV kanalının tamamı havuz medyasına ait. Tek taraflı yayıncılık yapan medya organlarından objektif haber alma hakkımız maalesef ki yok. Yine radyo sadece FM dalgasına ayarlı. Bu durum bile Türkiye’nin gerçeğini gözler önüne seriyor. Bütün imkansızlıklar olmayan koşullara rağmen sağduyusuna güvendiğim büyük bir çoğunluğun desteğini hissediyor, -gelen kısmi bilgilerle- görüyorum. Herkesin, aslında bu tecridin hepimizin barışına ve geleceğine uygulandığının bilincinde olduğunu düşünüyorum. Kadınların ve gençlerin özellikle bu farkındalığı yakaladıklarına inanıyorum. Dolayısıyla güçlü bir sahiplenmenin olduğuna ve olacağından kuşkum olmadığını bilmenizi isterim” dişe konuştu.

‘EYLEMLER KAMUOYU TARAFINDAN DOĞRU ELE ALINMALI’

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a uygulanan tecride ilişkin yapılan eylemlere de dikkat çeken Güven, 2012 cezaevlerinde 68 günlük ve 2016 yılında 50 Kürt siyasetçinin başlattığı açlık grevinin önemli eylemler olduğunu söyledi.

“Kuşkusuz bu eylemlerin amacı sadece bir görüşme veya Sayın Öcalan’dan bir mesajın alınması değildir. Asıl amaç mutlak ağırlaştırılmış tecridin son bulması. Sayın Öcalan’a tanınan yasal haklar çerçevesinde koşullarının iyileştirilmesidir” diyen Güven yaptığı eylemin de kamuoyu tarafından doğru ele alınması ve desteklenmesinin önemli olacağını da sözlerine ekledi.

13 gündür açlık grevinde olan Güven, sağlığı için şöyle dedi: “Sağlığım gayet iyi. Cezaevinin revir personeli her sabah düzenli olarak koğuşa gelip, tansiyon, nabız, kilo vb. ölçümleri yapıyor. Ben de kendimi gayet iyi hissediyorum.”

Güven, Diyarbakır Valiliğinin “açlık grevi eylemine destek olmak amacıyla kentte yapılacak bütün eylem ve etkinlikleri yasaklanmasına” dair şunları söyledi: “Diyarbakır Valiliği’nin yasak kararına hiç şaşırmadım. AKP iktidarının sık sık başvurduğu özel bir yöntemdir. Toplumu bu biçimiyle korkutmaya, sindirmeye çalışıyor. En demokratik ve sivil eylem biçimi olan Cumartesi Anneleri’nin oturma eylemine saldırmayı göze alan bir iktidar ile karşı karşıyayız. Şu gerçeğin çok iyi bilinmesi gerekir; Türkiye’nin batısında yaşanan tüm anti demokratik uygulamaların bin katı Kürdistan’da günü birlik yaşanıyor. Her evden en az 2 ya da 3 kişi tutukludur.

Örneğin Hakkari’den tutuklu olan 4 kardeşle mektuplaşıyorum. Bu durumun bir aile için ne demek olduğunu yaşamayan bilemez. Bu sadece bir örnek, daha bilemediğimi onlarca örneği var. Tüm acılara rağmen Kürt halkı değerlerine sahip çıkmayı bilmektedir. AKP güvenlikçi politikalarla, denenmiş, posası çıkmış yöntemlerle sonuç alamaz.

Her yeri cezaevine çevirmiş yine de istediğini elde edemiyor, daha da saldırganlaşıyor. Kemal Kurkut’un katliamı hafızalarda, Newroz’u engellemek için yapılan, devreye konulan bir cinayetti. Fakat meydan hıncahınç milyonlarla doldu. Daha çok örneği var. AKP’nin son dönemlerde en çok yapmaya çalıştığı şey, ‘Halk bunlara sahip çıkmıyor’ şeklinde halkın, Kürt hareketine desteğini kabullenmemedir. Kuşkusuz bu çok büyük bir yanılgıdır, kendini kandırmadır."

Güven, AKP hükümetine ve kamuoyuna şu mesajı verdi: “AKP Kürt halkının hassasiyetlerini dikkate almak zorunda. Bu durumun devam etmesi, AKP’nin de kaybetmesini, siyaset sahnesinden silinip gitmesini beraberinde getirecektir. Temennim o dur ki; ilgililer ortak bir akılla bu realiteyi, doğru politikalar gerçekleştirerek, halkların ortak değerlerine hizmet ederler. Kuşkusuz bu konularda büyük sorumluluk devrimci, demokratik çevrelere düşmektedir. Bu çevrelerin yükselteceği sesler tecridi kıracak, halkların ortak yaşam ideallerini gerçekleştirecektir.”