2025 yılının ilk üç ayında 67 kadın katledildi, 83 kadın ise şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun (KCDP) verilerine göre; ocak ayında katledilen 33 kadının 23’ü, şubat ayında katledilen 16 kadının 11’i, mart ayında katledilen 18 kadının 15’i evinde erkek şiddeti sonucu yaşamını yitirdi. Kadınların en güvende hissetmeleri gereken evler ise birer şiddet mekanına dönüştü.

Kadın cinayetlerine dair ANF'ye konuşan DEM Parti Amed İl Kadın Meclisi Sözcüsü Güliz Kaya, şunları aktardı:

"Kadın katliamlarının temelinde, AKP iktidarının politikaları başlıca sebeptir. Geçmişe gittiğimizde, 2011 yılında Kadın Bakanlığı’nın adı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı olarak değiştirildi. İlerleyen süreçte Türkiye, İstanbul Sözleşmesi'nden çekildi; 6284 sayılı kanun neredeyse fiilen işlevsiz hale getirildi. Boşanmalar zorlaştırıldı, kadınların nafaka hakkı tartışmaya açıldı. Bunların akabinde, 2025 yılı, Recep Tayyip Erdoğan tarafından 'Aile Yılı' olarak olan ilan edildi.

Biz kadın örgütleri ve Dem Parti Amed İl Kadın Meclisi olarak inatla diyoruz ki: 2025 yılı kadınlar için mücadele yılı olacak. AKP hükümeti, iktidara geldiği günden beri kazandığı güçle kadınlar başta olmak üzere, Kürtlere ve sol-sosyalist kesimlere yönelik bir kırım politikası uyguladı. Biz hareket olarak önceliğimiz ve perspektifimiz doğrultusunda kadın özgürlüğünü savunduk. Kadın özgürlüğü hareketimizin merkezindedir. Maalesef AKP iktidarı, kadını tamamen eve hapsetmeye yönelik politikalar izliyor."

‘CEZASIZLIK POLİTİKASI SONA ERMELİ’

Faillere uygulanan cezasızlık politikası nedeniyle kadınlara yönelik katliamların arttığını belirten Güliz Kaya, "Erkek egemen zihniyette, 'Ne yaparsam yanıma kâr kalıyor' mantığıyla hareket ediliyor. Cezasızlık politikaları devam ettiği sürece ne yazık ki kadın kırımı da devam edecek. Mart ayının sonunda sadece Amed'de iki kadın, en yakın akrabası olan erkekler tarafından katledildi. Kadınlardan biri defalarca şiddet gördüğü kocası tarafından, diğeri ise babası tarafından katledildi. Kadın katliamları artık o kadar yaygınlaştı ki, bundan kurtuluşun tek çaresi mücadele ve örgütlenmektir. Yasalarla kadınları koruma altına almak gerekiyor. Bu cezasızlık politikasının bir an önce sona ermesi ve suç işleyen erkeklerin gerekli cezaları alması gerekiyor" diye vurguladı.

‘TEK YOL ÖZ SAVUNMA VE ÖRGÜTLENME’

Kadınların örgütlenerek hareket etmesi gerektiğine dikkat çeken Güliz Kaya, "27 Şubat’ta Sayın Abdullah Öcalan 'Demokratik Toplum Çağrısı' yaptı. Demokratik toplum demek, öz savunma demek. Öz savunmamızı da meclislerimizle gerçekleştireceğiz. Tüm il ve ilçelerimizde kadın meclisleri kurarak, kadınlarla birlikte örgütlenerek kendi öz gücümüzü yaratıp haklarımızı ve hayatımızı hiçbir iktidarın tekeline bırakmadan, mücadele etmeye ve örgütlenmeye devam edeceğiz. Şiddet gören kadınlar korkmasınlar ve susmasınlar; biz onların yanındayız" dedi.