Kadın tutsaklar CPT'ye başvurdu: Türk cezaevlerinde işkence ve cinayet var

CPT'ye başvuran Sincan'daki kadın tutsaklar, "CPT, işkence yapan ve yaşam hakkını ihlal eden Türk cezaevlerine yönelik bir inceleme ve soruşturma başlatmalı" dedi.

Sincan Cezaevi Kampüsü’nde bulunan cezaevlerindeki tutsak kadınlar, hak ihlallerinin incelenmesi için Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi’ne (CPT) başvurdu. Başvuruda, cezaevlerinde yaşanan ölümlere dikkat çekildi. 30 Ağustos’ta Erzincan L Tipi Cezaevi’nde Şakir Turan’ın katledilmesine dikkat çekilen başvuruda, “Kanser teşhisi konmasına rağmen serbest bırakılmadı. Kürt ve politikacı olarak hasta olduğunu kanıtlaması için ölmesi mi gerekiyordu? Çünkü, hükümetin Adli Tıp Kurumu, kanser teşhisi konulmasına ragmen cezaevinde kalacak koşulları olduğuna dair rapor yayımladı. ATK'nin Şakir Turan hakkında verdiği bu karar, siyasi tutsakların siyasi kararla cezaevinde tutulduğunun apaçık bir işaretidir” denildi.

BİR YILDA EN AZ 81 TUTSAK KATLEDİLDİ

Bir yıl içinden en az 81 tutsağın bu şekilde yaşamını yitirdiğinin belirtildiği başvuruda, şunlar kaydedildi:

“Bu ölümler hiçbir zaman soruşturulmadı ve şaibeli bırakıldı. Sonuç olarak, hükümetin kontrolünde yaşanan her ölümün birer cinayettir. Ölenlerin çoğu hasta tutsaklardır. Bu tutsaklar düşüncelerinden ve siyasi faaliyetlerinden dolayı ve özellikle Kürt oldukları için hedef haline getirilmişlerdir. Kürt halkına karşı ayrımcı ve ırkçı uygulamalar cezaevlerinde faşizan boyutta yürütmektedir. Tutukluların küçük demokratik talepleri bile akıldışı bir şekilde cezaevi yönetimince soruşturma ve ceza konusu olmaktadır."

CPT'YE TEPKİ

Kürt siyasi tutsakların ölüme terk edildiğinin belirtildiği başvuruda, Ergenekon ve Hizbullah üyesi kişilerin yanı sıra mafya, hırsızlık, tecavüz ve uyuşturucu suçuna karışanların ise serbest bırakıldığı ifade edildi.

 Başvuruda, şu ifadelere de yer verildi: "Son geçen infaz yasası birçok adli suçlunun serbest bırakmasına olanak sağlarken Kürtlerin cezaevi koşullarını daha ağır hale getirmektedir. Son geçen yasanın 313 siyasi tutsağın infaz ertelemesine neden olması buna somut bir örnektir. CPT, hareket geçmeden önce hasta tutsakların günden güne ölmesini mi bekliyor? Bu meseledeki hakikat şu ki, cezaevinde infazını tamamlayan ve disiplin cezası olmayan çok sayıda tutuklu Kürt olduklarından pişman olmadıkları için serbest bırakılmamaktadır.

'IRKÇILIK, İŞKENCE, ÖLÜM...'

Türk cezaevlerinde faşizan ve ırkçı pratiklere maruz kalan on binlerce insan vardır. Sistematik ölüm ve cinayetler bu uygulamaların sonucu olarak devam etmektedir. Bu yeni yasayla, tutukluların umut hakkı ortadan kaldırıldı. Ağır hasta tutsaklar ölüme terk edilirken aileleriyle görüşme hakkı sınırlandırılıyor. CPT, işkence yapan ve yaşam hakkını ihlal eden Türk cezaevlerine yönelik bir inceleme ve soruşturma başlatmalıdır. Rapor sonucu kamuoyuyla paylaşılmalı ve bütün bu ihlalden sorumlu olan Türkiye uyarılmalı ve mahkûm edilmelidir. İvedilikle harekete geçin."