PKK’nin örgütsel yapısının feshedilmesi ve silahlı mücadelenin sonlandırılmasına ilişkin kararların alındığı PKK 12. Olağanüstü Kongresi'nde konuşan Murat Karayılan, bu kritik süreci Önder Apo ile başarıya ulaştıracaklarını vurguladı.

2002-2004 yılları arasındaki tecrübelerden ders aldıklarını söyleyen Karayılan, kimsenin PKK’yi kuşatıp, boğup, ortadan kaldıramayacağını vurguladı. Karayılan, Türk devletinin şiddette ısrar etmesi halinde anladıkları dilden gerekli cevabı vereceklerinin de altını çizdi.

PKK 12. Kongre Delegesi Murat Karayılan’ın değerlendirmeleri şöyle:

“Bu kritik süreçteki en iyi şey birlik. 2002-2004 yılları arasındaki tecrübelerden ders aldık. Eksiklikler var ama böyle iyi bir şey de var. Yeni süreci de hala anlamak istiyorum. Duygusalım çünkü çok bedel ödedik. O yüzden bu kritik sürece nasıl başarıya ulaştırabiliriz meselesi bende çok endişe yaratıyor. İnanıyorum ki Rêber Apo çizgisini başarıya ulaştıracağız.

Rêber Apo’nun çok kararlı ve moralli bir şekilde hareket ettiğini görüyorum, ben de demek ki tamamdır diyorum. Çünkü geçmişteki tecrübeleri göz önünde bulundurdu. Biliyorum ki; Rêber Apo bir şeyden emin değilse böyle ısrar etmez, demek ki emindir. Zaten buna güveniyoruz yoksa Türk devleti ile ilgili güvenden söz edemeyiz. Türk devletinin pratikleri bellidir ama bizler sonuna kadar Rêber Apo’nun yol ve yöntemlerine güveniyoruz.

KİMSE BİZİ KUŞATIP BOĞAMAZ

Birincisi; konjonktürel durum Ortadoğu ve Kürdistan’da silahlı savaş yürütmemize el veriyor. Neden? Bunu arkadaşlar Önderlik ile de paylaşmışlardı; çünkü bölgede 3. Dünya savaşı yaşanıyor ve bu savaşın merkezi Kürdistan’dır. Kürdistan toprakları üzerinde kendini ispat etmiş PKK gibi bir güç savaşırsa destek verecek, ilişki kuracak olanlar var. Bu fırsat var. Kimse bizi kuşatıp, boğup, ortadan kaldıramaz. Bu bir.

ÖNDER APO’YA DA SAVAŞ DOKTRİNİMİZE DE GÜVENİYORUZ

İkincisi; bu kış Komuta Konseyi toplantısı gerçekleşti, 9 gün sürdü. Bu toplantıda bazı kararlar aldık, bir doktrine ulaştık. Sanırım hepinizin bundan haberi var. Bu doktrin öyle sıradan bir şey değil; Rêber Apo’nun perspektiflerine göre devrimci halk savaşımımızın 41 yıllık tecrübesi dile getirilmiş. Şehitlerin emekleridir. İnanıyoruz ki bu doktrinle zafere ulaşacağız. Buna hala güveniyorum. Tabii ki bunun yanı sıra Rêber Apo’ya daha çok güveniyoruz. Rêber Apo’nun başlattığı bu hamleye ilk günden itibaren güveniyoruz ama geliştirdiğimiz yeni savaş doktrinine de güveniyoruz. Bu bizi sonuca götürecektir. Bazı şeyleri zamanında, döneminde yapmıyoruz, geç kalıyoruz. Ama geç de olsa şu an bir gücümüz, bir düzeyimiz var. Savaş nitelik, taktik, teknik ile olur; bunlar bizde var. PKK’de, Kürdistan Özgürlük Gerillası’nda bu var.

ŞİDDETTE ISRAR EDERLERSE ANLADIKLARI DİLDEN CEVAP VERMESİNİ BİLİRİZ

Şu an tünel savaşında, tim savaşında ustayız. Arkadaşlar beş yıldır yürüttükleri bu savaşta ustalaştılar. Bunu tecrübe edene kadar çok kayıplar verdik, Avaşîn, Mam Reşo, Girê Sor alanlarındaki acemiliklerimizden sonra bugün belli bir düzeye ulaştık. Tecrübelerimiz oldu. Güçlerimizde Apocu fedai ruh, şu an çok daha güçlüdür. Sadece bazı fedai arkadaşlar ya da sadece Özel Kuvvetler, (Hêzên Taybet) Rûken-Sarya, Rojhat-Erdal, Asya-Rojger gidip arkadaşlar gidip eylem yapmıyorlar, savaş alanındaki her arkadaş bir fedaidir. Şehit Bager Gever ile Avzem’in, Şerzan ve Arîn heval ile birlikte yaptığı eylem, fedai eylem kararlılığını gösteriyor. Bu fedai ruh var. Bu ruh büyümüştür yani. Gabar’ı Botan’ı gösterebiliriz; Şehîd Munzur Kalesi komutanları kıvrak taktik, taktik-tekniğin birlikte kullanılması, düşmanı takip etme ve buna göre taktik geliştirme… Pratikte bu kadar gelişen tecrübe var. Şimdi düşman ‘PKK zayıfladı’ diyor; PKK sadece gerilla değil ki! PKK artık halktır, o kadar kadrosu var, milyonlardır. PKK şu an en güçlü dönemini yaşıyor.

Bir diğer nokta ise; düşman havacılık tekniğini güçlendirdi ama yeni dönemde düşmanın hem hareket, hem teknik ve istihbarat tarzını boşa düşürecek bir aşamaya geldik hem de teknik düzeyimiz gelişti. Mesela keşif uçaklarının düşürülmesi… Bildiğimiz kadarıyla bölgede İran, Türkiye ve İsrail düşürebiliyor. Bölgede o kadar devlet var ama diğer devletler bunu yapamıyor. Şu an bizler yeni çağın teknolojisini okuyabiliyoruz, yapay zekayı savaş hizmetine sokabiliyoruz, Kürt gençleri, Apocu gençler, Apocu ruh sadece fedailikte değil yaratıcılıkta da bir düzeye ulaşmış durumda. Yeni dönemin teknolojisini geliştirebiliyor. Bu da hakikattir.

Son yıllarda Drone savaşını hangi aşamada yürütebileceğimiz bellidir. Uzaktan hedeflerini vurmada belli bir aşamaya gelindi. Bütün bunlar son noktada oluştu. Bu elbette eleştiri konusudur, iki yıl önce ilgili arkadaşlarda yazmıştık; heval hepimiz şehit düştükten sonra mı tekniği geliştirmek istiyorsunuz diye. Çünkü gün geçtikçe geç kalınıyordu. Ama şu an bu imkan var. Geçmişte bizde yeraltında savaş yoktu, yer üstünde savaşıyorduk. Geçmişte bu kıvraklıkta, bu fedai ruhla savaşacak uzman timler yoktu; takım, bölük vardı. Ama şu an var. Geçmişte havacılık tekniği yoktu; şu an var ve daha da geliştirebiliriz. Geçmişte gücümüzün bu düzeyde tecrübesi de olmamıştı. Şu an o da var. Bu yüzden bizler yeni dönemde, yen döneme uygun 21. yüzyıl gerilla savaşını geliştirebiliriz. Rêber Apo çizgisine ve perspektiflerine bağlıyız. Rêber Apo çizgisini yürüteceğiz. İnanıyorum ki bu kongre bunun kararını alacaktır. Fakat Türk devleti bütün bunlara rağmen yola gelmezse, şiddette ısrar ederse, o zaman anladıkları dilden gerekli cevabı vermesini de biliriz. Herkes bunu bilsin.”