Kızıl: Kadın cinayetleri listesine eklenmek istemiyorum

Eski erkek arkadaşı tarafından 5.5 yıldır tehdit ve taciz edilen Münevver Kızıl, kadın cinayetleri listesine eklenmek istemediğini vurguladı.

En son olarak delik deşik edilmekle tehdit edildiğini söyleyen Münevver Kızıl, yaptığı tüm suç duyurularına ve açılan davalara rağmen kendisini tehdit eden şahsın elini kollunu sallayarak dolaştığına dikkat çekti. ANF'ye konuşan Kızıl, başına gelebilecek her türlü olaydan kendisini korumayan devlet ve yargının sorumlu olacağının altını çizdi.

Her gün en az 3 kadının katledildiği Türkiye’de, sistematik hale gelen cezasızlığın yanı sıra İstanbul Sözleşmesi’nin, 6284 sayılı Koruma Yasası’nın sadece kağıt üzerinde kalması erkek şiddetinin artmasına neden oluyor. Boşanmak veya ayrılmak istedikleri için tehdit edilen birçok kadın yargı mekanizmaları doğru işletilmediği için hayatlarını ölüm tehdidiyle sürdürmek zorunda kalıyor.

SES KAYDINA RAĞMEN HİÇBİR ÖNLEM ALINMADI

Bu kadınlardan biri olan Münevver Kızıl, tam 5.5 yıldır eski erkek arkadaşı Seyfettin Tanko’nun taciz ve tehditlerinden kurtulmak için uğraşıyor. Defalarca yargının kapısını çalan 32 yaşındaki Kızıl’ın yaptığı 44 suç duyurusu sonucunda açılan 15 davadan 4’ü hakkında yetkisizlik kararı verildi; 6284 Sayılı Koruma Yasası gereğince 6’şar aylık sürelerle 17 kez çıkartılan tedbir kararı ise hiç uygulamaya konmadı.

En son 18 Aralık 2018 tarihinde evinin etrafında dolaşan Tanko tarafından telefonda ölümle tehdit edilen Kızıl, ses kaydına aldığı tehdidi Pendik Asayiş Büro Amirliği’ne iletip, yaptığı suç duyurusunda can güvenliğinin kalmadığını belirtmesine rağmen hiçbir adım atılmadı. Boşanmış ve bir çocuk annesi olan Kızıl, taksicilik yapan Seyfettin Tanko ile 2011 yılında tanıştığını, beraberliğinin 2013 yılında sonlandığını ama o günden bu yana tehdit, şantaj, ve tacizlerin bitmek bilmediğini aktardı.

‘TACİZLER BÜTÜN YAŞAM ALANIMI KAPSADI’

Tanko’nun tacizlerinin telefonlarla sınırlı olmadığını, bütün yaşam alanını kapsadığını belirten Kızıl, yaşadığı kabusu şöyle anlattı: "Bu şahıs sosyal medyadan fotoğrafımı paylaşıp beni ‘fuhuş yapmak’ ve ‘terörist’ olmakla itham etti. Oturduğum mahallede, kızımın gittiği okulun kapısında da, çay ocağında da aynı ithamlarla telefonumun ve adresimin yer aldığı fotoğraflarımı astı. O süreçte kapıma değişik değişik kişiler gelip beni rahatsız ettiler. Bu fotoğrafları komşularım toplayıp bana getirdi, ben de yargı mercilerine teslim ettim.

Kapımı defalarca sprey boyayla boyadı. Bütün bunlara rağmen Tanko sadece mala zarar vermekten yargılandı. Yine 2015 yılında, yargıya da intikal ettiği üzere, bu şahıs kimlik fotokopim ile benim adıma hat çıkartarak sanki ben onu tehdit ediyormuşum gibi kendi adına kayıtlı olan hattan kendine tehdit mesajları atıyor. Yargılanan ve ceza alan ben oluyorum." Yaşadıklarını anlatırken gözyaşlarını tutamayan Kızıl, Tanko’nun son olarak da kendisini delik deşik etmekle tehdit ettiğine dikkat çekti.

6284 KAĞIT ÜZERİNDE KALDI

Tehditler nedeniyle psikolojisi bozulan ve 2 kez taşınmak zorunda kalan Kızıl, bu şahsın kendisini bu kadar rahatsız edebilmesinin nedeninin kanundaki açıklar olduğunu vurguladı. Kızıl, bugüne kadar yaptığı 44 suç duyurusu hakkında, “delil yetersizliği” gerekçesi öne sürülerek 20’ye yakın takipsizlik kararı verildiğini belirtti. “Delil yetersizliği değil yeterli sorgu yok” diyen Kızıl, “Peş peşe verilen bu takipsizlik kararları bir kadın olarak ciddiye alınmadığımın göstergesi. Öldürülme tehlikesiyle karşı karşıya bırakıldım. Kaldı ki devam eden soruşturmalar ve açılmış davalar kapsamında ifade vermeye gittiğimde hakimler tarafından azarlanan, ötelenen de benim. En son Bakırköy 14. Asliye Ceza’da görülen davamda hem de kadın olan mahkeme başkanı tarafından azarlandım; resmen sanık muamelesine tabi tutuldum" dedi.

6284 Sayılı Koruma Yasası gereğince 17 kez koruma kararı verildiğini ancak hiç uygulanmadığını belirten Kızıl, yaşananlara şöyle isyan etti: “Bu kararlar sadece kağıt üzerinde kaldı. Gerçek anlamda yakın bir koruma yok, bir tehdit esnasında polisi aradığım zaman ekip 20 dakika sonra geliyor. Zaten 20 dakika içerisinde her şey olup bitmiş olacak, gelip cesedimi mi morga götürecekler? Ya da cesedimi mi teşhis edecekler? Burada her anlamda ciddi bir ihmal zinciri söz konusu."

'ÖLMEK İSTEMİYORUM'

Kadın cinayetleri listesine eklenmek istemediğini vurgulayan Kızıl, Seyfettin Tanko’nun çok geç olmadan cezalandırılmasını istedi. 25 Kasım’da erkek şiddetiyle katledilen Helin Palandöken’in pankartını taşıdığını belirten Kızıl, “Ölmek istemiyorum, benim de pankartımın taşınmasını istemiyorum. Öldürülen kadınlara istediğimiz kadar sahip çıkalım, adlarını analım, sesleri olalım, biz o kadınları mezardan çıkartıp geri getiremeyiz. Ama yaşayan kadınların ölmemeleri için bir şey yapabiliriz” diye konuştu.

Kalıcı bir çözüm isteyen Kızıl son olarak başına gelebilecek herhangi bir olaydan kendisini korumayan devlet ve yargının sorumlu olacağının altını çizdi.

Röportaj sırasında Seyfettin Tanko isimli şahıs, Münevver Kızıl'ı yine telefonla taciz etti.