Menekşe Kızıldere: Yenilenmiş ve daha dinamik bir siyaset göreceğiz

Önümüzdeki günlerde gerçekleşecek olan Yeşil Sol Parti kongresine ilişkin konuşan Kadın Meclisi üyesi Menekşe Kızıldere, “Kongrenin ardından yenilenmiş, gençleşmiş, daha dinamik bir siyaset göreceğiz” dedi.

15 Ekim’de kongreye gidecek olan Yeşil Sol Parti Kadın Meclisi üyesi Menekşe Kızıldere, kongre sürecine ilişkin ANF’ye konuştu. Özellikle kadın ve çocuk için mücadele edeceklerini ve en büyük motivasyonlarının bu olduğunu ifade eden Menekşe Kızıldere, partisinin kadın mücadelesi için bir okul olduğunu kaydetti.

2023 Parlamento ve Başkanlık seçimlerinin ardından tüm muhalefetin zorlu bir süreç geçirdiğini belirten Menekşe Kızıldere, şunları söyledi: “Yeşil Sol Parti geleneği bu seçimlere birçok baskı, engellemelere rağmen Abdullah Öcalan’a uygulanan hukuksuz tecridin siyasete de uygulanması ile katıldı ve yüzde 50 kadın kotasını gerçekleştirebilen tek parti olarak çıktı. Bu gelenek bir halk hareketidir. Baskı ve engellemeler elbette eksiklikler için bir gerekçe olamaz. Bu durumda dönüp nerede eksik kaldık diye hesap vereceğimiz merci halktır. Seçimin hemen ardından hızla halk toplantılarımız, daha yerel konferans ve çalıştaylarımız başladı. 50 binin üzerinde kişi ve birçok kurumsal yapı ile görüşüldü. Eylül ayında büyük kadın ve karma konferanslarımızı gerçekleştirdik. Bunun ardından kongreye gitmekteyiz.

Sadece beş ay içinde neredeyse tüm Parti yapısıyla halkımızın birebir katılıp irade koyabileceği bir değişim dönemi yaşadık. Bir halk hareketine düşen de budur. Bu yoğun toplantı ve görüşme sürecinde merkezi ve yerel kadın meclislerimiz, özgün toplantılar ile siyasi sürecin kadınlar adına getirdiklerini, hareket içinde kadın siyasetinin durumunu detaylı bir şekilde ele aldı. Erkek egemen, tekçi sistem muhalefet dahil toplumun her birimine toplumsal cinsiyet eşitsizliğini arttırma adına adeta hücum etmekte. Bir halk hareketi olan siyasi hareketimiz aynı zamanda güçlü bir fikir hareketidir. Bu güçlü fikriyat en baştan kadın özgürlük çizgisini çok net çizmiş ve kadınları güçlendirme aşamasına geçmiştir. 

Bu süreç kadın siyasetimizi güçlendirdi, kadın siyasi birikimimize kolektif bir katkı sağladı. Kadın konferansı sonuç bildirgemize de bu tartışmaların çeşitliliği, kararlılığı yansıdı. Sonuç bildirgesinde insan hakları ihlallerinden, emeğe, ekolojiye kadar birçok alanda kadınların kendi sözleri, kendi planları var. Konferans metnimiz, eşitlik ve özgürlük adına mücadele eden kadınlara biz kadın siyaseti olarak buradayız ve elinizi bırakmayacağız çağrısıdır.”

KADIN SİYASETİNİN GÜÇLENMESİ DEMEK GÜVENLİ GELECEK DEMEKTİR

Kadın Meclisi olarak kongreye gitme sürecindeki motivasyonlarını aktaran Menekşe Kızıldere, şöyle devam etti:  “Bu süreç kadın siyaseti bakımından geldiğimiz noktayı da bizlere göstermiş oldu. Kadın siyaseti açısından kendi ile yarışan ve başarı kriteri kendi kazanımı olan bir kadın hareketiyiz. Kadınların siyaseten bu kadar güçlü temsil edildiği ve kendi siyasetini ürettiği bir yerde heyecan ve motivasyon olmaz mı? Konferans sonuç bildirgemizin yoğun ele alınışı da bu heyecanın paylaşıldığını göstermektedir. Benim kuşağımdaki 30’lu yaşlarındaki genç kadın siyasetçiler için şu anda zindanlarda tutsak olan kadın yoldaşlarımız birer yaşayan efsanedir. 

Bizlere bu güvenli alanı açan o muhteşem kadınları artık yanımızda görmek istiyoruz. Ben Sebahat Tuncel’in fikirlerini kendi ağzından duymak istiyorum. Gültan Kışanak, Figen Yüksekdağ ile aynı salonda aynı toplantılarda bulunmak istiyorum. Sadece bu isimleri anarsam eksik kalır onlarca çok değerli kadın yoldaşımız tutsak. Yerel siyasette yer alan kadın yoldaşlarımızın kimi siyasi deneyimlerini adeta bir okuldaymışım gibi izlediğim birçok zaman oldu. Arkadaşlarımız bu muazzam birikimlerle tutsak. Onlara kavuşma ihtimali bile kadın mücadelesi için büyük bir motivasyon. 

Zindanlar hazineler ile dolu. Tüm hazinelerimizi kucaklayabilmek büyük bir motivasyon kaynağı. İstanbul Sözleşmesinin iptali ile kadın kırımı ve hak ihlalleri korkunç şekilde arttı. Şiddet, mobbing, ayrımcılık ve istismara uğrayan çocuklar ve kadınlar için kadın siyasetinin mücadelesini vermek büyük bir motivasyon kaynağı. İstanbul Sözleşmesi ve kazanılmış haklarımızı geri almak büyük bir motivasyon kaynağı. 21 Haziran 2021’de Deniz Poyraz’ı kaybettik. Deniz hepimizin yüreğinde bir ateş. Üzgün olmaktansa öfkeli olmayı tercih ettiren bir motivasyon bu. Kadın siyasetinin güçlenmesi, birçok kadın için eşit, özgür bir yaşam, güvenli bir gelecek demek. Tam olarak bu mücadelenin kolektif heyecanı ve motivasyonu ile kongreye gidiyoruz.”

GENÇLERLE DAHA DİNAMİK BİR SİYASET YÜRÜTECEĞİZ

Kongre ve sonrasında halkı bekleyen değişikliklere değinen Yeşil Sol Parti Kadın Meclisi Menekşe Kızıldere konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: “Kongre ile birlikte sadece Parti adı, eş başkanları ve merkezi yönetim kadroları değil, yerel yapıları da sonraki süreçte değişecek. Ülke siyasi tarihi düşünüldüğünde bu görülmemiş bir örnek. Demokrasi adına da bir umut. Birçok parti kapatma süreci yaşamış bir hareket için her yeni dönem yeni fidanlar dikmek gibi. Bizim gibi genç siyasetçiler kocaman bir ormandaki en geç fidanları dikenler oluyor. Biz bu hareketin genç siyasetçileri olarak baktığımızda muazzam bir orman görüyoruz.

Kongrenin ardından yenilenmiş, gençleşmiş, daha dinamik bir siyaset göreceğiz diyebilirim. Seçim sonrası süreçte aynı zamanda çok önemli bir politik bilgi açığa çıktı. Bu politik bilgi hareketimizi çok daha güçlendirecektir. Yaşayan bir siyaset akademisi olan hareketimiz sürekli gençlere, kadınlara, ezilenlere, ötekilere alan açmaktadır. Bu da muazzam bir insan birikimi demektir. Bu kadar çok seçeneğin arasından bir isim söyleyebilmek çok zor. 

Bu da yine kadın siyasetimizin geldiği noktayı görmek adına iyi bir örnek. Bizim siyasi geleneğimizde tüm parti görevleri sadece görevdir. Bir statü, hiyerarşi aracı değildir. Aynı zamanda mütevazılık, bir birbirine tam yoldaşlık etme de bu geleneğin bizlere kattıkları arasındadır. Bu sebeple eş başkan ve merkezi yönetim görevi alacak arkadaşlarımızı belirlemek birer görevlendirme yapmaktır. Fakat kim olursa olsun tüm isimler halkımızın belirlediği isimler olacaktır.”