PAJK: Helmet yoldaşın hayalini inşa etmek hepimizin görevidir

PAJK Koordinasyonu: Helmet yoldaşımızın mücadelesini, emeğini bıraktığı mirası sahiplenmek, hayali olan özerk, demokratik ve ulusal birliği sağlamış Kürdistanı inşa etmek hepimizin görevidir.

5 Temmuz günü işgalci Türk devletine ait savaş uçaklarının düzenlediği saldırıda şehit edilmesine ilişkin yazılı bir açıklama yapan PAJK Koodinasyonu, “Helmet arkadaşın Başurê Kurdistan parçasından olması, Önderliğimizin ‘yardımcılarım’ dediği Genel Başkanlık Konseyi kurumunun bir üyesi olması itibariyle özel olarak hedeflendiğini göstermektedir” dedi.

PAJK Koordinasyonu açıklaması şöyle: “Tüm Kürdistanlıların bildiği gibi 5 Temmuz’da KCK Genel Başkanlık Konseyi üyesi olan Helmet (Diyar Xerib) yoldaşımız, Şahin (Abdülkadir Aslan) ve Devran yoldaşlarımız TC savaş uçaklarının gerçekleştirdiği hava saldırısı sonucu şehitler kervanına katılmışlardır.

Büyük devrimci, ulusal birliğin sembolü olmuş Helmet yoldaşımızı ve beraberinde şehadete ulaşan arkadaşları saygıyla anıyoruz. Mücadelelerini zafere kadar sürdüreceğimizi belirtiyoruz. Bizler PAJK olarak, Helmet yoldaşımız başta olmak üzere Devran ve Şahin yoldaşlarımızın yoldaşlarına, ailelerine ve tüm halkımıza başsağlığı diliyoruz. Aynı zamanda her şeyden önce faşist ve sömürgeci Türk devletinin gerçekleştirdiği bu katliamın hesapsız kalmayacağını vurgulamak istiyoruz.

Türk devleti, faşist ve sömürgeci planlarını hayata geçirmek ve Kürde ait olan her karış toprağı işgal etmek aynı zamanda Rêber Apo öncülüğünde yürütülen özgürlük hareketini tasfiye etme amaçlı her gün derinleştirmeye çalıştığı tasfiye konseptini zamanla yerel işbirlikçiler yoluyla da kesin sonuç almayı istemektedir. Dolayısıyla her türlü kirli yol ve yöntemi denemektedir. Yerel işbirlikçi ve ajanlar yoluyla bölge halkını baskılamaktadır. Bu temelde Helmet yoldaşımızın özel olarak Başurê Kurdistan topraklarının işgal edilmesi amacıyla başlattığı operasyonlara denk gelen böylesi bir süreçte alçakça katledilmesi tesadüfi ya da sıradan bir olay olarak değerlendirilemez. Helmet arkadaşın Başurê Kurdistan parçasından olması, Önderliğimizin ‘yardımcılarım’ dediği Genel Başkanlık Konseyi kurumunun bir üyesi olması itibariyle özel olarak hedeflendiğini göstermektedir.

Helmet yoldaş 25 yılı aşkın mücadele sürecinde gösterdiği duruş, yaşam, bağlılık ve bitmez tükenmez enerjisi ile Başurê Kürdistan halkını örgütlemek ve Önder Apo paradigmasıyla özgür yurttaşlık bilinciyle eğitmek amacıyla bitimsiz bir mücadelenin sahibi olmuştur. Dağlarda, şehirlerde ve her türlü mücadele zemininde soylu duruşunu korumasını bilmiş, mütevazı, sade, bilgece bir tarihi duruşun sahibi olmasını bilmiştir. Bunun yanında kadın yoldaşlarıyla da özgürlük ideolojisi ölçülerinde yoldaşça bir ilişki geliştirerek aynı zamanda kadının devrimde oynayacağı role her zaman vurgulayarak yapmış ve Önderliğimizin sloganlaştırdığı gibi ‘Başur devrimi kadın devrimidir’ diyerek kadının mücadele içerisinde ki öncülük rolüne ciddiyetle yaklaşmıştır. Bu açıdan Başurê Kürdistanlı kadınlar başta olmak üzere Tüm Kürdistanlı kadınları ve gençleri Helmet yoldaşın mücadele çizgisini sahiplenmeye ve uğrunda yaşamı boyunca mücadele ettiği Kürdistan topraklarını ve kazanımlarını koruyup sahiplenmeye çağırıyoruz.

Bu anlamda Helmet arkadaş Ulusal Kürt Birliğinin sembolüdür. Bu saatten sonra ulusal Kürt birliğini sağlamamak ihanet olacaktır. Asıl o zaman Kürt toprakları üzerinde dökülen kanlar boşa akmış olacaktır. Helmet yoldaşımızın mücadelesini, emeğini bıraktığı mirası sahiplenmek, hayali olan özerk, demokratik ve ulusal birliği sağlamış Kürdistanı inşa etmek hepimizin görevidir. Bu hem yurtseverliğin hem Kürdistanlı olmanın hem de demokrat olmanın bir gereğidir.

Tüm Kürdistanlı halkları, kadınları ve Kürdistan düşmanları şunu bilmelidir ki Kürdistan toprağı üzerinde yaşanan her katliamın hesabı sorulacak ve dökülen her damla kanın intikamı alınacaktır. Helmet yoldaş ulusal Kürt birliğinin sembolü ve kahramanı olarak sahiplenilmelidir. Adına, duruşuna, yaşamına ve mücadelesine yaraşır bir tarzda sahiplenmeli ve işgalci, faşist Türk devleti ve işbirlikçilerinden hesap sormalıyız. Bunun için de hiç beklemeden hemen şimdi herkesi başta da kadınları ve gençleri serhildan ruhu ile alanlara çıkmaya ve demokratik tepkilerini ortaya koymaya çağırıyoruz.”