'Saldırı ve tehditlere karşı birlik olacağız'

Türk devletinin Rojava'ya yönelik saldırısına karşı kadınların toprağını korumak için direneceklerini söyleyen Kongreya-Star Eğitim Komitesi Sözcüsü Rihan Loqo "Saldırı ve tehditlere karşı birlik olacağız" dedi.

Kongreya-Starın "Toprağını, onurunu koru, DAİŞ’i ve işgalciliği yen" şiarıyla başlatmış olduğu hamlenin sözcülerinden Rihan Loqo hamleyi, amacını ve çıkardıkları sonuçları ANF'ye değerlendirdi. Rojava'daki toprakların özgürleştirilmesi ile halkların elde ettiği kazanımları hedef alan saldırı ve tehditleri bertaraf etmek için böyle bir hamle başlattıklarını söyleyen Logo, "Bölgede Kürt, Arap, Süryani, Çerkes ve diğer bütün kadınlar ortak bir şekilde Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye topraklarına yönelik saldırılarına karşı birlik oldu. Bu eylemler sonucunda diyebiliriz ki sadece Kürt kadınları değil, bu topraklarda yaşayan bütün kadınların hep beraber topraklarını korumak istediklerini bir kez daha dile getirdi" dedi.

"Toprağını, onurunu koru, DAİŞ’i ve işgalciliği yen" hamlesinin çıkış amacını biraz açar mısınız?

"Toprağını, onurunu koru, DAİŞ’i ve işgalciliği yen" isimli hamlemiz 8 Ağustos tarihinde Kobanê şehrinde Cizre ve Fırat bölgesinden kadınların da katılımıyla bir basın açıklaması aracılığıyla ilan edildi. Basın açıklamamız Arapça, Kürtçe ve Süryanice dillerinde okundu. Hamlenin çıkış noktası Rojava topraklarının büyük emeklerle özgürleştirilmesi ve halkların elde ettiği kazanımları hedef alan saldırı ve tehditlerini kabul etmediğimizi göstermek içindi. Asıl korkuları ise özgürlük rüzgarının Rojava topraklarında esmesi ve bu rüzgarın Bakur ile diğer parçalarda hatta dünyada da etkili olmasıdır.

Şu anda Türkiye ekonomik, siyasi, diplomatik her açıdan yaşıyor olduğu krizi diğer bölgelere de yaymak istemektedir. Raqqa, Tabqa, Minbic gibi özgürleştirilmiş olması, özerk yönetimin dünyada kabul görmeye başlıyor olması, diplomatik ilişkilerin gelişmesi, dışarıdan öncü kişilerin Rojava yönetimlerini ziyaret etmeleri ve Rojava’da huzurun sağlanmaya başlamasını kabul etmediler. Bugün de görülüyor ki basın üzerinden tehditler savurmaya da devam etmektedir.

Hepimizin de bildiği gibi Önder Apo, ‘Rojava devrimi kadın devrimidir’ dedi. Bizler de diyoruz ki bu devrime en çok sahip çıkacak olan, bu emekleri koruyacak olan yine kadındır. Bu tehditlere karşı Kongreya-Star örgütü olarak bir adım atmak istedik. Kongreya-Star olarak birçok tartışma yürüttük ve bu tartışmalar sonucunda hamlemizi başlatma kararı aldık.

Hamle başladıktan sonraki süreci biraz açar mısınız?

Hamlenin en çok dikkat çeken yanı eylemlilik boyutuydu. Kongreya-Star’a bağlı komiteler hemen hemen her gün bir dizi eylemler düzenlemekte, seminerler vermekte, örgütsel yanı ve öz savunmayı güçlendirme amaçlı da eğitimler verilmekteydi. Bunlar genel olarak komün, meclis ve ilçelerde örgütlenerek gelişti. Yani kadının ve toplumun örgütlenmesi, yurtseverliğin doğru tanıtılması üzerinde daha fazla duruldu diyebiliriz. Yurtseverliği toprak ve onurla olan bağı üzerinden meşru savunma hakkına kadar her konuya dikkat çektik.

Mevcut hamle bir aydır başlamış bulunmakta ve bu noktada ileriki süreçte hamle üzerinde ve ikinci adımda hamleyi nasıl daha güçlendirebiliriz cevabı üzerine tartışacağız. İlk adım daha önce de belirttiğimiz gibi eylemlerin çok olduğu bir hamleydi ama bu sefer daha çok örgütlülük üzerinde durmayı planlıyoruz.

İkinci adımda kadını ve toplumu nasıl daha örgütlü bir hale getireceğimizi toparlayıcı, sistemi yürütebilen, daha özgür bir yaşamı nasıl oluşturabileceğimizi, önümüze koyduğumuz planlamaların ne kadar eksik kaldığına dair noktalarda tartışmalar geliştireceğiz.

DAİŞ zulmünden kurtarılıp özgürleştirilen alanlarda yaşayan kadınların hamleye tepkileri nasıldı?

Yakın zamanlarda özgürleştirilmiş olan alanlarda etkili eylemler geliştirildi. Özelde de Arap kadınlarının çoğunlukta olduğu bu bölgelerde de eylemler yapıldı. DAİŞ’in yıllardır yürüttüğü sisteme karşı bu eylemlere daha fazla anlam vermekteydiler, kendi rengi ve sesiyle birlik içerisinde özgürlük haykırmaktaydılar. Bu bölgelerde Kürt, Arap, Süryani, Çerkes ve diğer bütün kadınlar ortak bir şekilde Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye topraklarına yönelik saldırılarına karşı birlik oldular. Bu eylemler sonucunda diyebiliriz ki sadece Kürt kadınları değil, bu topraklarda yaşayan bütün kadınların hep beraber topraklarını korumak istediklerini bir kez daha dile getirdiler.

Peki hamle çerçevesinde eksik kalan ve amacına ulaşmayan neler var?

Eskiden oluşmuş olan kadın eğitim alamaz, gelişemez, diplomasi yapamaz anlayışına karşı her alanda örgütlenebildiğini bir kez daha kanıtlayacağız. Bu yöntemle bu toprakların gerçek sahiplerinin, onu koruma sözünü verenin ve yine koruyacak olanın kadınlar olduğunu ortaya çıkarmış olacağız. Eksik kaldığımız yanlar da var tabi bunlardan biri de bütün bileşenlere, örgütlere ve kurumlara ulaşamamış olmamızdır. Bu sebeptendir ki diplomatik ilişkilerimizde, geneli kapsayan örgütlülüğü esas alacağımız ikinci bir adıma ihtiyaç duyduk. Ulaşamadığımız kadınlara da meclis, komün ve örgütler üzerinden ulaşmayı esas alacağız.

Ortak, yaşanabilir, onurlu ve özgür bir yaşamı inşa edeceğimizi göstermek istiyoruz. Kuzey ve Doğu Suriye halkları üzerinde tehditler devam etmektedir. Bunun yanı sıra kadın üzerinde yürütülen katliam ve kadının emeği üzerinde yürütülen sömürü hala sürüyor. Bu şiddet, katliam, küçük yaşta evliliğin karşısında başkaldırıyoruz ve çalışmalarımıza da bu kararlılıkla devam edeceğiz. Kadının toprakla bağlantısı ve yurtseverliğini ön plana çıkarmak için çalışmalarımız devam edecektir. Toplum içerinde özgür ve ortak bir yaşamı demokratik ulus çerçevesinde örgütlülüğümüzü arttıracağız. Kadına karşı yürütülen saldırıların karşısında kadını bilinçlendirmek, eğitmek, örgütlü hale getirmek ve saldırlar karşısında çok renkli, çok dilli bir direniş şeklini esas alacağız.