Tecridi kıracak, faşizmi yıkacak, Önderliği özgürleştireceğiz!

15 Şubat komplosunu kınayan PAJK, “Tüm kadınları 15 Şubat’ta meydanları doldurmaya ve faşizme karşı tavır almaya davet ediyoruz. Kadınlar tecridi kıracak, faşizmi yıkacak ve erkek egemenliğine son vererek Önderliğini özgürleştirecektir diyoruz” dedi.

15 Şubat komplosunu kınayan PAJK, “Tüm kadınları 15 Şubat’ta alanlara, meydanları doldurmaya ve faşizme karşı tavır almaya davet ediyoruz. Kadınlar tecridi kıracak, faşizmi yıkacak ve erkek egemenliğine son vererek Önderliğini özgürleştirecektir diyoruz” dedi.

 

PAJK Koordinasyonu, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik 15 Şubat uluslararası komplosunun 20. Yıl dönümü vesilesiyle bir açıklama yaptı.

PAJK, “Kürt soykırımını hedefleyen asrın komplosunun yirmi birinci yılına girerken bu komployu gerçekleştiren komplocu güçleri nefretle kınıyor, komplonun hedefine ulaşmasını engelleme mücadelemizi kesintisiz yürüteceğimizi ve Önderliğin özgürlüğünü yaratacağımızı belirtiyoruz. 15 Şubat vesilesiyle ‘Güneşimizi Karartamazsınız’ hamlesinin şehitlerini ve Önderliğin özgürlüğü için yürütülen mücadeleye kendini fedaice adayan tüm kahraman yoldaşlarımızı büyük bir minnetle, saygıyla anıyoruz. Komplonun derinliğini ve kapsamını ilk fark eden ve bedenini ateşten bir topa dönüştürüp kendini feda eden özgürlük şehitlerimizin anılarına özgürlüğü mutlaka kazanacağımızı ifade ediyoruz” dedi.

20 YILLIK SÜREÇ TESLİM OLMAYAN DURUŞUN İFADESİDİR

“Önderliğimiz Kürdistan, Ortadoğu ve dünyayı içine alan bir savaşın başlatılması ve başarıya ulaşması önündeki en büyük engel olarak görüldü ve tasfiyesi hedeflendi” denilen açıklamada, “Uluslararası bir komplo ile esaret altına alınarak Türkiye’ye teslim edildi. Bu şekilde Önderliğimizin Türkiye devleti eliyle imhası ve sonu olmayan bir Kürt Türk savaşının gelişmesi planlandı. Rêber Apo şahsında Kürt halkını, kadınları, özgürlük eğilimi olan tüm kesimleri hedefleyen komplo Önderliğimizin yüksek öngörüsü ile ilk günden istediği sonuca ulaşamadı. Önderliğimiz komplonun sonuca ulaşmasını engellemek için büyük bir çaba ve mücadele içinde oldu. Yirmi yıllık süreç soluk soluğa bir özgürlük mücadelesi ve komplocu güçler karşısında teslim olmayan bir duruşun ifadesidir” diye belirtildi.

PAJK açıklamasında şu hususlara da dikkat çekildi:

“Kapitalist modernist sistemin ömrünü uzatma, Ortadoğu’yu işgal ve dünyayı yeniden şekillendirme çabasına karşı Önderlik kendi özgürlükçü ve komünal sistemini bu yıllar içinde geliştirmiş ve dünyaya mal etmiştir. İmralı işkence ve tecrit sistemi altındayken bile kendini halkların özgürlüğüne adayan, bunun mücadelesini büyüten duruşuyla komplonun hedefine ulaşmasını engellemiştir. Komplocu güçlere cevabını özgürlük temelli yeni paradigmasını geliştirerek, bu sistem gerçeğini aşarak ve alternatifi yaratarak vermiştir. Kadınların özgürlük sistemini, azınlıkların ve tüm ezilenlerin özgür dünyasını inşa ederek kendi şahsında zaferi yakalamıştır.

Buna karşı komplocu güçler Önderliğimize dönük saldırılarını arttırarak ve İmralı işkence sistemini derinleştirerek intikam almaya çalışmaktalar. Önderliğin geliştirmek istediği örgütlülüğe, özgür Kürtlüğe ve özgür kadın kimliğine sürekli saldırı halindedirler. Sömürgeci, faşist ve soykırımcı TC rejimi uluslararası güçlerin ve NATO’nun da desteği ile Önder APO’ya her zamankinden daha fazla yönelmektedir.  20. yılını tamamlayan komplo derinleştirilerek devam ettirilmekte ve her gün ağırlaştırılan tecrit içinde tecrit işkencesi ile Kürt halkı teslim alınmak istenmektedir. Ancak İmralı’da günden güne yükselen direniş Kürdistan’ın dört bir yanına yayılmış ve Kürt halkının özgürlük ve direniş çizgisini belirlemiştir. Kadını, genci çocuğu, yaşlısı ile her yurtsever ve devrimci Kürdistanlı kendi özgür iradesi ile özgürlük mücadelesine ve kazanımlarına onurluca sahip çıkmış, örgütlenmiş ve bilinçlenerek tavır almıştır. 

DİRENİŞ HAMLESİ BUGÜN ZİRVELEŞMİŞTİR

Bu anlamda dünden bu güne sürekli büyüyen direniş hamlesi bugün zirveleşmiştir. Devrimci Kürt kadınları öncülüğünde gelişen yeni devrimci hamlemiz yepyeni bir ruh kazanmıştır. Hiçbir sistemin, hiçbir devletin, hiçbir egemenlikçi ve erkek zihniyetinin kıramayacağı kararlıkta bir kadın direniş ruhu doğmuştur. Her gün yenilik ve zenginlik kazanan kadın mücadelesi gücünü ve mücadele tutkusunu İmralı’dan almaktadır. Bu anlamda Rêber APO’nun tüm kadınlara güç verdiğini ve bu güçle kadınları devrime taşıdığını belirtmek gerekir. Bugün kadınların geliştirdiği mücadele ve gösterdiği devrimci tutum İmralı duvarlarını sarsmakta, parçalamaya başlamaktadır. Kadınların özgürlük istemi ve özgürlük aşkı o kadar büyümüştür ki İmralı’daki işkence ve çarmıh sistemi bunun karşısında ayakta duramayacak hale gelmiştir. Bu sürecin öncülüğünü de, dönemin devrimci görevlerine layıkıyla sahip çıkan Leyla Güven yoldaş yapmaktadır.

Özgürlüğün Önderi olan Rêber APO’ya dönük olarak geliştirilen ve tüm kadınları, gençleri içine alan, insanlık suçu olarak tarif edilen ‘tecrit sistemi’ni parçalamayı hedefleyen açlık grevleri bu anlamda tarihi değerdedir. Tüm kadınlar adına haykıran Leyla Güven yoldaş artık tüm dünya kadınlarına ve özelde de Kürdistan kadınlarının devrimci, sosyalist ve özgürlükçü mücadelesine damgasını vurmuştur. Şimdiden bu eylem başarıyı sağlamış, direnişin zafere götüreceğini göstermiştir. Zafer Leyla Güven şahsında tüm kadınların olacaktır. Özellikle de yüreği özgürlük için çarpan kadınlar zaferle özdeşleşmiştir.

TECRİDİ KIRMAK, ÖNDER APO’YU ÖZGÜRLEŞTİRMEK KADIN DEVRİMİNİN YOLUDUR

İmralı işkence sistemini yıkmak, faşizmi ortadan kaldırmak için en çok kadınların gerekçesi vardır. Çünkü bu faşist düzenin en büyük mağduru kadınlardır. Kadınlar birleşik ve bütünlüklü bir mücadeleyi kadın cephesinden örgütlendirmelidir. Kürt kadınlarının ve halkının ortak mücadelesi temelinde faşizmin bitirileceği açıktır. Devrimci bir kadının doğru tutum alması ve doğru zamanda eyleme geçmesi ile faşist, komplocu ve egemenlikçi güçlerin ne kadar zorlandığı ve çaresiz kaldığı görülmektedir. Acizliğinin bir sonucu olarak her direniş merkezine saldıran ve gücü yetmediği için her türlü insanlık dışı yönteme başvuran TC faşist rejiminin bundan sonra daha fazla direnemeyeceği görülmektedir. Bu anlamda en fazla özgürlüğe ihtiyaç duyan kesimlerin ve kuşkusuz kadınların bu devrim zamanında açığa çıkan fırsatı ve imkanı doğru değerlendirmesi gerekmektedir.

Artık harekete geçme zamanıdır. TC faşist rejimini başladığı yerde bitirme ve kadınları özgür kılma zamanıdır. Bunun da tek yolu İmralı işkence sistemine son vermektir. Tecridi kırmak, Önder APO’yu özgürleştirmek kadın devriminin yolu olmaktadır. Bu nedenle başta Kürdistanlı kadınlar olmak üzere, Ortadoğulu kadınları ve Avrupa sahasında mücadele içinde olan tüm özgürlük tutkunu kadınları Önderliğimiz etrafında kenetlenerek kadın devrimini geliştirmeye ve büyütmeye çağırıyoruz. Tüm kadınları 15 Şubat’ta alanlara, meydanları doldurmaya ve faşizme karşı tavır almaya davet ediyoruz. Kadınlar tecridi kıracak, faşizmi yıkacak ve erkek egemenliğine son vererek Önderliğini özgürleştirecektir diyoruz.

Bu temelde tekrardan Ortadoğu’yu bir kan deryasına dönüştürmek isteyen karanlık güçlere karşı mücadele eden ve TC somutunda uluslararası güçlerin planlarını yerle bir ederek, halkların yolunu aydınlatan kahraman şehitlerimizi saygıyla anarken Önderliğin özgürlüğünü yaratma mücadelesini sonuna kadar yürüteceğimizi belirtiyoruz. Önderlikle özgür ve büyük buluşma direnişle gelişecek, zafer direnen Kürt halkının ve kadınlarının olacaktır.”