TJA, Sema Yüce'yi andı

Sema Yüce'yi anan TJA, "Sema Yüce, kadın özgürlük felsefesinin, yöntemini, duruşunu göstermiştir" dedi.

Tevgera Jinên Azad (TJA), Çanakkale Cezaevi'nde 21 Mart 1998'de, Newroz günü bedenini ateşe veren ve 17 Haziran 1998'de şehadete ulaşan Sema Yüce'yi (Serhildan) andı.

'EN ÇOK ETKİLENEN VE DİRENEN KÜRT KADINI OLDU'

Yazılı açıklama yapan TJA, Türk devletinin  Kürtler üzerindeki inkâr, imha,  yurtsuzlaştırma, kimliksizleştirme politikalarının en çok etkileneni ve direneninin Kürt kadını olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"İktidarsız, kimliksiz, kültürsüz, parasız, mülksüz, bırakılan Kürt erkeğinin elinde kalan tek şey aile kurumu olmuştur. Egemen ve merkezi iktidara yönelemeyen Kürt erkeği sıkıştırıldığı aile sınırları içinde iktidarını var etmiştir. Kürt kadını hem devlet politikaları hem evdeki erkek tarafından sömürüye maruz kalmıştır. Kürt kadını, tarihsel süreç boyunca kadına uygulanan baskı, saldırı, sömürü ve Kürt halkına  uygulanan ‘yok etme ‘ politikalarına karşı gelişen direnişlerin öncülüğünü yapmıştır. Binlerce şehit ve fedai bir  ruh ortaya çıkaran Kürt kadınının özgürlük mücadelesi bugün Ortadoğu coğrafyasında erkek egemen zihniyete karşı direnişin  öncülüğünü yapmaktadır."

'ATEŞTEN BİR KÖPRÜ!'

"Sema Yüce, 8  Mart'tan 21 Mart'a yanan bedeniyle hem ateşten bir köprü hem kadının doğuşu olan 8 Mart ve Kürt halkının doğuş günü olan Newroz arasındaki bütünselliği ortaya koydu" diyen TJA, şunları da kaydetti:
"Baskı, işkence, tutuklu haklarından maruz bırakılma, kadını düşürme, teslim alma politikalarına karşı Çanakkale zindanında yaşamını feda etmiş, hem Kürt erkeğinin iktidarcı, teslimiyetçi  yaklaşımına hem devletin ırkçı, cinsiyetçi politikalarına  karşı kadın özgürlük felsefesinin, mücadelesinin  yöntemini, duruşunu göstermiştir."
TJA, Sema Yüce ve kadın özgürlüğü için mücadelede yaşamını yitiren tüm kadınları anarken, "Kürt ve Ortadoğu kadının özgürlüğü için sonuna kadar mücadele edeceğiz" mesajını verdi.