TJK-E:1 Mayıs’ı mücadele birliği yaratma günü olarak karşılayalım

1 Mayıs’a ilişkin açıklama yapan TJK-E, “Bu yılın 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı, tüm kölelik zincirlerini kırma, tüm kadınların, emekçilerin mücadele birliğini yaratma günü olarak karşılayalım” dedi.

1 Mayıs İşçi Bayramı’na ilişkin yazılı bir açıklama yapan Avrupa Kürt Kadın Hareketi (TJK-E) şunları belirtti: “Tüm dünya emekçilerinin büyük bedellerle ve mücadelelerle yaratmış olduğu tarihi günlerden biri olan 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı başta emeğin büyük yaratıcısı kadınlar olmak üzere tüm emekçilere kutluyoruz. Özgürlüğün, eşitliğin, demokrasinin ve emekçilerin evrensel birliğini ifade eden 1 Mayıs’ın direniş ruhunu yaratan tüm sosyalizmin öncülerini ve şehitleri saygıyla anıyoruz.

Kapitalist modernitenin tüm kurnazlığı ve vahşiliğiyle, kadınlara, halklara, işçi sınıfı başta olmak üzere tüm emekçilere saldırdığı bir dönemde 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı karşılıyoruz. Kapitalist güçler başta kadın emeği olmak üzere insan emeğini sömürmeyi en pervasız bir şekilde fabrikalardan tarlalara, okullardan hastanelere, evlere kadar derinleştirmiştir. Tarihte ilk emek sömürüsü ana kadın emeğine el konularak egemenlerce başlatılmış, kadın emeği üzerinde kurulan bu sömürü sonrasında tüm topluma hakim kılınmıştır.

Bu emek gaspı üzerinden insanın, toplumun ve doğanın tüm değerlerine el konulmuş, talan edilmiştir. Emek sömürüsü sadece fiziki emeğin sömürüsü ile sınırlı kalmamış, bugün doğaya, kadına, insana ait ne kadar yaşam değeri, emeği varsa ya inkar edilmekte, ya da gasp edilmekte, küresel sömürgeciliğin tekçi, faşist iktidarına adeta ‘kurban edilmektedir’.

KADININ EMEĞİ GÖRÜNÜR DEĞİL

Bu sistemin emek inkarı ve gaspı en çok kadına uygulanmıştır. Ev emekçisi kadınların emekleri görmezden gelinmekte, hatta ‘emek’ten bile sayılmamaktadır. Değeri, hiçbir maddi ölçüyle ifade edilemeyecek olan ana emeği küçük görülmektedir. İster fabrikada ister akademi-bilim alanında ister sağlık alanında ister tarlada olsun kadınlar hala ‘kadın olmaktan’ kaynaklı ayrımcılığa, hak-emek gasplarına, emek sömürüsüne 2 kat maruz kalmaktadırlar.

Doğduğundan ölümüne dek yaşamının her çağında hep ‘işçi’ olan kadının tüm yaratımları, kapitalist sistem ve erkek egemenlikçi iktidar güçlerince talan edilerek aslında toplumsal yaşamı parçalamayı hedeflemektedirler.

Bu anlamda 1 Mayıs İşçi Bayramı’nın temsil ettiği en önemli değerlerden biri, kadının emeğinin görünür kılınması ile kadınların bu emeklerine örgütlü bir direniş duruşu ve mücadelesi temelinde sahip çıkmasını da ifade etmektedir. 1 Mayıs, emekçi kadınların kapitalist-faşist sömürgeci sistem güçlerinden hesap sorma günü olmaktadır. 1 Mayıs, dünya emekçilerinin birliğini, halkların direniş gücünü kadınlar öncülüğünde yaratma kararlılığını haykırma günüdür.

KADINLARIN VE HALKLARIN TOPLUMSAL DİRENİŞ GÜCÜ BÜYÜYOR

Kapitalist sistem tüm halkları, nasıl ki ulus-devlet sistemiyle inşa ettiği sınırlarla birbirinden koparmayı istiyorsa, her toplumu da kendi içinde sınıflara bölerek toplumsal gücü parçalamayı hedeflemektedir. ‘Böl, parçala, yönet’ politikası en çok da emekçilere dayatılmaktadır. Ancak 21. Yüzyılda kadınların ve halkların toplumsal direniş gücü büyümektedir. Kadınlar, halklar, tüm emekçiler artık bu iktidarcı, sınıflı, erkek egemenlikçi, sömürgeci sistemi sırtlarında taşımayacaklardır. Emek mücadelesi bir hak ve hakikat mücadelesidir. Bu mücadele de sadece ücret-maaş talebi ile ifade edilmeyecek kadar değerli ve anlamlıdır. Dünya emekçilerinin tüm mücadeleleri, direnişleri, emeklerine sahip çıkma kararlılıkları bu temelde sömürgecileri kahretmektedir.

Bugün küresel salgın hastalıkları gerekçe yaparak, emek gasplarını, sömürülerini, katliamlarını hız kesmeden sürdüren tüm iktidar devlet güçlerine karşı alternatif demokratik, özgür, eşit toplum sistemini geliştirmenin aciliyeti ve vazgeçilmezliği kendini daha çok göstermektedir. Bu da büyük düşünmeyi, büyük örgütlenmeyi, büyük direnmeyi gerektirmektedir.

İşte bu yılın 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı, tüm kölelik zincirlerini kırma, tüm kadınların, emekçilerin mücadele birliğini yaratma günü olarak karşılayalım. Kürdistanlı kadınlar olarak; küresel bir emekçiler hareketinde ortaklaşmayı yaratmanın öncülüğünü yapma kararlılığımızı belirtmek istiyoruz. 1 Mayıs ruhuyla tüm sömürgeci-mülkiyetçi-köleleştirici ilişkileri, ölçüleri aşma mücadelesini yükselteceğimizi; kadınlar öncülüğünde demokratik komünal yaşam sistemini demokratik sosyalizm ruhuyla yaratacağımızı belirtiyoruz.

1 Mayıs direniş ruhu ile Önderimiz Rêber Abdullah Öcalan’a uygulanan tecridi parçalamak, AKP-MHP faşizmi başta olmak üzere, tüm sömürgecilikleri yıkmak için tüm kadınlarımızı daha güçlü örgütlenmeye, direnişi büyütmeye, emeklerine bu temelde sahip çıkmaya çağırıyoruz. Ana emeğinin gücü temelinde tüm kadınları, emekçileri ve halklarımızı 1 Mayıs’ı yaratıcı ve zengin yöntemlerle görkemli karşılamaya çağırıyor, bir kez daha 1 Mayıs İşçi Bayramı tüm insanlığa kutlu olsun diyoruz.”