TJK-E adaletin yerini bulması için Paris’e çağırdı

Avrupa Kürt Kadın Hareketi (TJK-E), Paris’te üç Kürt kadın devrimcinin katledilmesinin altıncı yıldönümünde yapılacak etkinliklere katılmaya çağırdı.

TJK-E, altı yıldır “faillerin belli olduğu ve adaletin karanlıkta” olduğu tepkisinde bulundu. Yazılı bir açıklama yapan TJK-E, 9 Ocak 2013’te gerçekleşen katliamın yıldönümü dolayısıyla yapacakları eylem ve etkinliklerini programını da açıkladı.

Buna göre,

- 9 ocak günü Kürdistan Enformasyon Bürosu önünde anma töreni gerçekleştirilecek; sonra da bir basın toplantısı yapılacak.

- Aynı gün tüm bölgelerde Fransa konsoloslukları önünde protesto gösterileri yapılacak.

- 12 ocak günü Paris’te Fransa, Almanya, Hollanda, Belçika, İsviçre, İngiltere ülkelerinde yaşayan Kürtler ve dostlarının katılacağı merkezi bir yürüyüş ve miting gerçekleştirilecek.

ÖFKE VE NEFRETLE KINIYORUZ

TJK-E, katliamın yıldönümü ve planlanan eylemlere ilişkin şu açıklamayı yaptı:

“9 Ocak 2013 tarihinde Paris’te Kürdistanlı kadın devrimciler; Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez’in katledişinin 6. yılını karşılıyoruz. 6 yıl önce Paris’teki Kürdistan Enformasyon Bürosu’nda 3 Kürt kadın siyasetçi ve devrimci yoldaşımız Türk istihbarat güçlerince alçakça katledildiler. Paris katliamının 6.

yılında, Avrupa Kürt Kadın Hareketi ve özelde Fransa’da yaşayan Kürdistanlı kadınlar olarak Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez yoldaşları büyük saygı, sevgi ve özlemle anıyoruz, anıları önünde saygıyla eğiliyoruz. Ve bu katliamı büyük bir öfke ve nefretle kınıyoruz.

Paris katliamının faillerinin belli olmasına rağmen adaleti sağlamayan Fransız kurum ve yetkilileri de bir kez daha protesto ediyoruz. 6 yıl içinde bu katliamda tetikçi olarak kullanılan Ömer Güney adlı kişi ise Fransa tarafından yakalansa da, bu olayı aydınlatacak tüm girişimler ve çabalar Fransız yetkililerce yerine getirilmemiştir. Gerçek adaletin sağlanması için bu katliamın sadece tetikçisi değil, planlayıcıları ve karar güçlerinin de ortaya çıkartılması gerekmekteyken, bu gerçekleştirilmemiştir. Bu katil için ise ‘cezaevinde öldü’ denilmiştir. Böylece bu siyasi cinayetin üstü adeta örtülmek istenmiştir.

KÜRTLER ALTI YILDIR AYAKTA

6 yıldır Kürt kadınları, Kürt halkı ve onların dostları, Paris katliamının ortaya çıkarılması için hep ayakta oldular.

Hakikatin ortaya çıkması ve suçluların cezalandırılması için Kürt halkı her zaman duyarlı davranmış ve demokratik eylemleriyle bu taleplerini 6 yıldır haykırmıştır. Katliamın her yıldönümünde Kürt kadınları ve dostları Paris’te buluşarak ‘Adalet’ istemişlerdir. Ancak tüm gerçekler ortada olmasına rağmen Fransız devlet ve adalet mekanizmaları olayın görünen yanları dışında, Türk devletinin bu katliamdaki rolünü adeta görmezden gelmiştir.

Buna karşı Kürt halkının özsavunma güçleri 2017 yılının Ağustos ayında Güney Kürdistan’da yine kanlı bir cinayet planını yapmak üzere olan bir grup Türk istihbarat ajanını ‘Sakine Cansız Devrimci Operasyonu’ ile yakalamışlardır.

Bu Türk istihbarat ajanlarının ifadelerinde Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez yoldaşlarımızın katliamının dönenim Türk başbakanının bilgisi ve onayı dahilinde yapıldığını söylemişlerdir.

FRANSA DEMOKRASİSİ AÇISINDAN ADALET KARANLIKTA

Bu katliamın en başından beri katillerin, faillerin kimler olduğunu bizler hep haykırdık. Kürdistan Özgürlük Hareketi en son katillerin kimliklerini de ortaya çıkardılar. Failler bellidir. Yapılması gereken ise adaletin sağlanmasıdır. Ancak ne yazık ki; Fransa demokrasisi açısından adalet hala karanlıktadır.

Her zaman şunu söyledik; Paris katliamından hesap soracağız! Bu olayı aydınlatmayanlara ‘suskunluğunuz ortaklığınızdandır’ dedik. Paris katliamının aydınlatılmaması Fransa demokrasisi ve adaleti açısından bir sınavdır, dedik. Bugün görüyoruz ki adaleti karanlıkta tutan siyasi muhataplar Fransız halkının da tüm demokratik haklarını karanlıkta bırakmaktadırlar. Bu nedenle Kürdistan ve Fransa halklarının özgürlük, demokrasi, adalet ve eşitlik mücadele ve taleplerini ortaklaştırmaları çağrısında bulunuyoruz.

BİZDEN KORKUYORLAR

Fransa’da yaşayan tüm halklardan kadınlar olarak; 3 Kürt kadın devrimcinin katledilmesi ve bu cinayetin hesabının sorulmaması hepimize yapılmış bir saldırıdır. Biz Kürdistanlı kadınlar olarak adaletin yerini bulmadığını görüyor ve adaleti karanlıktan çıkarmaya kararlı olduğumuzu söylüyoruz. Kadına yönelik her türlü şiddet politiktir, ideolojiktir diyoruz. Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez yoldaşlarımıza yapılan bu insanlık dışı saldırının tüm kadınların iradelerine ve varlıklarına yapıldığını biliyoruz. Kadınların özgürlük, eşitlik, adalet ve demokrasi mücadelelerine bir saldırı olduğunu biliyoruz. Biliyoruz ki, bu katliamın sorumluları ve bu failleri ortaya çıkarmayanlar, erkek egemenlikli sistemin çirkinliklerinden hesap soran, özgür düşünce ile kendini var eden kadından korkuyorlar. Bizden korkuyorlar.

HESAP SORMAYA, TEŞHİR ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ

Bizler hesap sormaya, bu olayın üstünü örtenlerin maskelerini düşürmeye ve devletlerin çirkin ortaklaşmalarını teşhir etmeye devam edeceğiz. Fransa devleti ve adaleti bu olayın sorumlularının adını açıklamadıkça, adil yargılama olmadıkça ve adalet yerini bulmadıkça biz Kürdistanlı kadınlar ve Kürdistanlılar olarak hep burada olacağız. Bugün Kürt kadınları ve halkı için hesap sorma mücadeleyi büyütme günüdür.

Bu temelde bir kez daha Paris’te katledilen Sakine, Fidan ve Leyla’ya adaletin yerini bulma sözünü veriyoruz. Ve diyoruz ki; Adaleti karanlıktan kurtaracağız.

Özgürlüğe, demokrasiye, eşitliğe ve adalete inanan tüm kadınları da mücadelemizle dayanışmaya davet ediyoruz. Herkesi Sakine, Fidan, Leyla yoldaşlarımız şahsında katledilen tüm kadınları anmaya, onların hayallerini gerçekleştirmeye çağırıyoruz.”