TJK-E: Alanlara, özgür kadın çizgisini savunmaya

TJK-E: Bu işgal saldırılarına karşı direnmek sadece gerillanın değil ‘onurlu ve özgür yaşamak istiyorum’ diyen her Kürdün, her kadının, her sosyalistin, tüm bölge halklarının ve demokratik kamuoyunun bir sorumluluğudur.

Yazılı  bir açıklama yapan Avrupa Kürt Kadın Hareketi (TJK-E) şunları belirtti: “Kamuoyunun da takip ettiği üzere, 23 Nisan’ı 24 Nisan’ı bağlayan gece faşist Türk devleti Medya Savunma Alanları’na bağlı Zap, Avaşin ve Metina bölgelerine yeni bir işgal saldırısı başlatmıştır. Tam da Ermeni Soykırımı’nın yıldönümünde gerçekleşen bu saldırı zamanlama ve kapsamı itibariyle salt bir bölge, salt gerilla güçlerini değil; bir bütünen özgür Kürdü, özgür kadını, özgür birey ve toplumu yaratma iddiasını tüm Ortadoğu’ya taşıyan düşünce ve alternatif sistemi hedef almaktadır.

Bu halk yarım asra yakın bir zamandır meşru savunma hakkını kullanan gerilla sayesinde varlık göstermiş, kimliği, onuru onunla ifade bulmuştur. Sadece varlığını korumakla da kalmamış, tüm insanlığın gelecek ütopyasını reelde yeni bir toplum inşasıyla somutlaştırmasını bilecek bir örgütlülüğü açığa çıkarmıştır.

SALDIRI ÖZGÜR KADIN ÇİZGİSİNEDİR

Öyle kritik bir eşikten geçmekteyiz ki, geçen yüzyılı soykırımla tamamlayan Türk faşist devleti ve egemen güçler, bugün de aynı kaderi yaşatmak istemektedir. ABD’nin Özgürlük Hareketi’nin öncü kadrolarına ilişkin aldığı kararı yinelemesindeki amaç da aynıdır. Bu nedenle dün Xakûrke, Haftanîn, Garê, bugün de Zap, Metina ve Avaşin’e dönük saldırıları tüm Kürdistan’a, Kürt ve Ortadoğu halklarının kazanımlarına en fazla da özgür kadın çizgisine dönük bir saldırı olarak ele alıyoruz.

HEPİMİZİN SORUMLULUĞU VAR

Dolayısıyla bu işgal saldırılarına karşı direnmek sadece gerillanın değil ‘onurlu ve özgür yaşamak istiyorum’ diyen her Kürdün, her kadının, her sosyalistin, tüm bölge halklarının ve demokratik kamuoyunun bir sorumluluğudur. Avrupa’da yaşayan halkımız ve Kürt kadınları on yıllarca örgütlülüğünü korudu, yurtseverliğini diri tuttu, ülkeyle ruhsal ve düşünsel bağını hiç koparmadı. Bugün de ‘Özgürlük zamanı’ diyerek ayağa kalkma, bu direnişi bütünlüklü kılma, faşist Türk devletinin son biçare hamlelerini boşa çıkarmanın zamanıdır. Bir süre önce başlayan ‘Özgürlük zamanı geldi’ ve ‘Faşizmi Birlikte Yeneceğiz’ hamlelerinin başarısı için de eylemde olmalıyız. Bu temelde Avrupa’da yaşayan halkımızı, Kürt kadınlarını, Kürt Kadın Özgürlük çizgisinde geleceğini gören demokratik kamuoyunu, feminist çevreleri, şahsiyetleri alanlara çıkarak direnişi büyütmeye çağırıyoruz.”