Xidro: Kadın kanunları yapacağız

Kuzey-Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi Kadın Konseyi Başkanı Cihan Xidro, kendi bölgelerinde de kadın yönelik şiddet görüldüğünü belirterek, buna karşı yapacakları çalışmaların içinde kadın kanunlarının da olacağını söyledi.

Kuzey-Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi Kadın Konseyi Başkanı Cihan Xidro, Türk devleti ve çetelerinin, özellikle kadını hedef almasının temel nedeninin, demokratik ulus projesinin öncülüğünün kadın tarafından yapılması olduğunu söyledi.

ANF’ye konuşan Kuzey-Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi Kadın Konseyi Başkanı Cihan Xidro, kendi sistemlerinin kadının öncülüğünde geliştiğini; kadının askeri, siyasi, toplumsal ve idari kurumların tümünde aktif yer alıp öncülük misyonunu üstlendiğini hatırlatan Xidro, “Aslında demokratik ulusa dayalı Kuzey-Doğu Suriye modeli kadın projesi olarak gelişti. Bu özelliğinden dolayı her zaman saldırıların hedefi oldu” dedi.

KADININ İRADESİNİ KIRIP TOPLUMU TESLİM ALMAK

Türk devletinin güdümünde olan Cebhet El Nusra ve DAİŞ başta olmak üzere tüm çetelerin birinci derecede saldırı hedefinin kadınlar olduğuna dikkat çeken Xidro, şöyle devam etti: “Kadının iradesi hedef alındı. Özellikle öncü kadınlara yönelik gerçekleştirilmesinin tek amacı, bu öncü kadınların şahsında, toplumun iradesini kırmaktı. Tüm işgal saldırılarında ilk hedef aldığı yine kadınlar oldu. Bu zihniyetini toplum içinde de geliştirmeye çalıştı. Bunu bazen selefi çetelerin yoluyla, bazen de direkt kendisi işgal ettiği bölgelerde, kendisi tarafından kurulan kurumlarla, yine toplum içinde farklı farklı özel savaş ve psikolojik saldırılarla geliştirmeye çalışıyor.”

SURİYE KRİZİNİ DAHA DA DERİNLEŞTİRDİ

Devrim olarak başlayan ve daha sonra kaosa dönüşen Suriye krizinin giderek daha da derinleşmesine ve hala da çözülmemesinde en büyük rolün Türk devleti olduğunu dile getiren Xidro, şunları söyledi: “Suriye Devrimi olarak başlayan sürecin, kriz ve kaosa dönüşmesinde Türk devleti büyük rol oynadı. Krizi giderek daha da derinleştirdi. Türk devleti Suriye olaylarına müdahil oldu ve burada negatif rol oynadı. Önce çeteler eliyle sonra direkt müdahil oldu. Türk devleti, 16 Mart 2016’da Cerablus’u, daha sonra Bab, Ezaz, Efrîn, Girê Spî ve Serêkaniyê işgal edildi. Türk devleti işgal ettiği bu bölgelerde ilk başta yaptığı şey, bu bölgelerde yaşayan halkın kültürünü, ahlakını ve demografik yapısını değiştirmek oldu. Özellikle işgal ettiği Kuzey-Doğu Suriye bölgelerinde insanlık dışı ne kadar uygulama varsa bölge halkı üzerinde geliştirdi. Bu bölgelerde özellikle kadına yönelik çok fazla şiddet, kaçırma, tecavüz, gasp ve kısacası bu bölgelerde topluma karşı ve özelde kadına karşı yürütülen insanlık dışı uygulamalar, dünyanın hiçbir yerinde yok. Bu alanlarda kadınlar tecavüz edildi, katledildi, kaçırıldı, onlarca kadın hala kayıp ve akibetleri hakkında hiçbir bilgi yok. Maalesef Türk devleti bunları yaparken tüm dünya buna karşı sessiz kalıyor. Türk devletinin bu vahşi uygulamaları tüm dünya tarafından sadece izleniyor. Şimdiye kadar buna karşı caydırıcı hiçbir tepki uluslararası devletler ve kurumlar tarafından geliştirilmiş değil.”

ŞİDDETİN NEDENİ TÜRK DEVLETİDİR

Kuzey-Doğu Suriye’de 2021’in başından beri kadına yönelik şiddette artma olduğunu söyleyen Xidro, Hesekê’de iki kadına yönelik yaşanan olaya işaret etti. Bu iki kadının ölümünde rolü olan herkesin yargılanacağının altını çizen Xidro, şunları dile getirdi: “Bizim bölgelerimizin bazılarında da kadına yönelik şiddetin bazı nedenleri vardır. Birincisi; bölgemiz sürekli olarak Türk devleti ve güdümündeki çeteler tarafından saldırıya uğruyor. Sürekli bombalanıyor. Evleri ve köyleri bombalanan halkımızın bir kısmı göç etmek zorunda kalıyor, kamplara yerleşiyor. Bunun getirdiği psikolojik bir bunalım var. Yine DAİŞ’in kendi bölgede yaymaya çalıştığı bir zihniyeti vardı. Evet DAİŞ tasfiye edildi, ancak bölgede bu zihniyetten etkilenen bir kesim var. Maalesef her ne kadar bizim buna karşı mücadelemiz devam ediyor olsa da zaman zaman bu tür olaylar yaşanıyor. Ayrıca uzun süre korona nedeniyle bölgede karantina vardı. İnsanlar evlerinde kalmak zorunda kaldı ve bu da kendisiyle birlikte aile içinde zaman zaman sorunların yaşanmasına neden oldu.”

KADIN KANUNLARINI OLUŞTURMA ÇABASI

Kadın Konseyi olarak tüm bunları önlemek için projeler geliştirdiklerini belirten Kuzey-Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi Kadın Konseyi Başkanı Cihan Xidro, şunları ekledi: “Bizim bu dönem önümüze koyduğumuz ve şu an üzerinde çalıştığımız projemiz kadın kanunlarını oluşturmak. Kadın şiddetine karşı mücadele kapsamında oluşturacağımız bu kanunlar, toplumun tümünde uygulanacak ve toplum içinde bu kanunların anlaşılmasına yönelik çalışmalar yapılacak. Yine toplum içinde kadınlara, ailelere, erkeklere yönelik eğitimler geliştiriyoruz. Bu eğitimler yoluyla toplumu daha bilinçli ve duyarlı bir olmayı amaçlıyoruz.”