'Zilan zafer ruhudur'

PKK’nin öncü kadın komutanlarından Zilan'ın 23 yıl önceki eylemine şahitlik ve tanıklık eden mücadele arkadaşı HPG Komutanlarından Selim Zilan, "Zilan ruhuyla zafere ulaşacağız" dedi.

Tarih 6 Mayıs 1996’yı gösterdiğinde faşist-sömürgeci Türk devleti, Suriye’nin Şam kentinde Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik bir suikast girişiminde bulundu. Bu suikast girişimi ardından 1995 yılında PKK saflarına Dersim’den katılan Zilan kod adlı Zeynep Kınacı, 1996’da Kürt Halk Önderi Öcalan’a yönelik gelişen saldırıya cevap olarak 29 Haziran günü, yani Şex Sêid’in idam edildiği gün fedai eylem yapmak ister. Ancak o gün eylemin ses getiremeyeceğini düşünerek, 30 Haziran gününü yani ‘Dersim’in Rus İşgalinden Kurtuluş Günü’nü seçer. Fedai eylemi yapan Zilan, faşist Türk devletinin yüreğine bir korku düşürür.

Üzerinden 23 yıl geçmesine rağmen Türk devletinin bu korku ile yaşadığını belirten HPG Komutanlarından Selim Zilan, içinden geçtiğimiz dönemin de Zilan ruhuna ihtiyaç olduğunu ve Zilan ruhu ile Kürt Özgürlük Mücadelesinin zafere ulaşacağını belirterek, tarihe tanıklık ettiği o günleri ANF’ye anlattı.

HER GÖREVE GİTMEK İSTİYORDU

Haziran ayında yaşamını yitiren Kürt Özgürlük gerillalarını anan HPG Komutanlarından Selim Zilan, Zilan ile tanıştığı döneme ilişkin şunları söyledi: "Zilan arkadaş sade bir arkadaştı. Büyük bir eylem yaptı. Bu eylemi ve yaşamındaki duruşu ile PKK içerisinde sembol olan bir arkadaşımız haline geldi. Zilan arkadaş 95 yılında katıldı. Ben de o dönem Dersim eyaletindeydim. O zaman Doğu ve Batı Dersim vardı. Zilan arkadaş ilk katıldığında Doğu Dersim alanında kaldı. Daha sonrasında Batı Dersim’e geçti. Ben de o zaman kendisini tanıdım. Ve birlikte kaldık.

Gerilla içerisinde yeni bir takıma ve bölüğe gittiğiniz zaman bir tanıma süreci gerekiyor. Bu sadece gerilla içerisinde değil toplum içerisinde de geçerlidir. Bunun için bulunduğunuz toplulukta ilk dönemler farklı özellikleriniz yok ise dikkat çekmiyorsunuzdur. Ancak Zilan arkadaş ilk geldiği gün itibari ile kaldığımız yerde tüm dikkatleri üzerine çekmişti. Bir de Zilan arkadaş üniversite okuyup katılan arkadaşlarımızdandır. Her göreve gitmek istiyor. Yerinde durmayan arkadaşlarımızdandır.

Noktada kaldığı zamanlar ise noktadaki tüm işlere koşturuyor, işler olmadığı zaman ise arkadaşları etrafından toplayarak, içinden geçtiğimiz siyasal süreç, gerillanın bulunduğu konum, gelişen eylemler ve Önderlik çözümlemeleri çerçevesinde tartışma programları oluşturarak arkadaşların ilgisini çekiyordu. Okul okumasından kaynaklı ve Önderliği okuyarak anlaması ve de sadeliği arkadaşlar üzerinden etki yaratıyordu. Arkadaşlar içerisinde ilgi çekiyordu ve insanı eğitiyordu."

TÜM ARKADAŞLARINI ETKİLERDİ

PKK’nin öncü komutanlarından Zilan ile eylem yaptığı güne kadar aynı alanda kaldığını söyleyen Selim Zilan, yaşadığı bir anıyı ise şu şekilde anlattı: "Belli bir süre aynı yerde kaldık. Daha sonra başka bir alana geçtik. Yolumuz üzerinde 23 Nisan 1996 yılının akşamında Dersim halkı için kutsal olan Sarı Saltık Türbesi vardı. Ben o zamanlar manga komutanıydım. Bizler 5-6 saat yol yürümüştük. Yürüyeceğimiz yol epey vardı ve mangamızdan bir arkadaş ile bölüğümüzde birkaç arkadaş ile diğer bölükten ise Zilan ve Amara (1996-1997 arası Sivas’ta fedai eylem gerçekleştirdi) arkadaşların geride kaldıklarını öğrendim.

Ben de tüm arkadaşları göndererek, geride kalan arkadaşları bekleyeceğimi söyledim. Tabi arkadaşlar gittikten belli bir süre geride kalan arkadaşlar bana ulaştılar. Ulaştıklarında Zilan arkadaş biraz dinlenelim dedi. Ancak ben de bulunduğumuz yer çevre karakollarına görüntü vereceğinden dolayı sabah olmadan kendimizi vadiye atmamız gerektiğini söyledim. Tabi çevre karakolların görüş açılarından çıktıktan sonra Zilan arkadaş tekrar dinlenelim önerisinde bulundu. Ben de Zilan arkadaşı kırmayarak, ancak fazla zaman kaybı yaşamadan biraz dinlenelim demiştim. Dinlendikten sonra tekrar yola koyulduk ve tepeyi aşarak kendimizi vadiye bırakmaya başladık.

Artık hava aydınlanmış ve güneş doğmuştu. O esnada Zilan arkadaş bana dönerek Selim arkadaş ‘vadiye bak’ dedi. Ben de vadiye baktım adeta baharı andıran bir manzara ve karşımda yemyeşil bir doğa ile karşılaştım. Bulunduğumuz yerde ise kara kış yaşanıyordu. Heval Zilan; ‘Selim arkadaş Kürdistan’da karşımızda ve içinde bulunduğumuz yere benziyor. Bir tarafı kış, bir tarafı ise bahar. Bir tarafı güzel, yemyeşil doğa, bir tarafı ise kara kışları bitmeyen, savaşları sonlanmayan bir yer. Bizlerde bu yolun yolcuları olarak Kürdistan’ı bahara ulaştırmak isteyen bu halkın savaşçıları olarak kıştan kalan son ekmeğimizi bu tepede yiyelim kendimizi bahara bırakalım’ diyerek Kürdistan’ın içinde bulunduğu durumu çok sade bir şekilde ortaya koyuyordu. Ardından kendimizi vadiye bıraktık. Vadiye bıraktıktan sonra tabur gücümüz içerisinde düzenlemeler yapıldı. Zilan arkadaş ile eylemini gerçekleştireceği günden birkaç gün öncesine kadar aynı alanda kaldık."

HEDEFE KİLİTLENEN BİR MİLİTANDI

Zilan’ın eylemini gerçekleştirdiği döneme ilişkin de konuşan Selim Zilan, "O süreçte Dersim ve Kürdistan’ın neredeyse tamamında bir sessizlik mevcuttu. Bizler bu sessizliği bazen tartışıyorduk ancak tam iyi yorumlayamadığımızdan kaynaklı çözüm olamıyorduk. Ve gerillanın bu sessizliği düşmanın 6 Mayıs 1996 tarihinde Önder Apo’ya yönelmesine sebep oldu. Bizler de düşmanın bu yönelimine karşı cevap vermek istedik. Ancak cevabımız etkili olmadı. Bu cevap Zilan arkadaş için yeterli ve kabul görecek derecede değildi. Ve sonradan öğrendik ki Zilan arkadaş bir öneride bulunmuş ve arkadaş eylem önerisini kabul etmiş.

Zilan arkadaş da eylemini gerçekleştirmek için bizden ayrılmıştı. Eyleminin deşifre olmaması için hamile kadın rolüne girmişti. Gerillada kadın erkek ilişkilerini bilen ve Zilan arkadaşın hamile olduğunu gören milisin eşi, Zilan arkadaşa soğuk bakmaya başlamıştı. Bu durumun farkına varan Zilan arkadaş ise eyleminin deşifre olmaması için neden böylesi bir role girdiğini anlatmadan eski bir arkadaşının evine gitmişti.

Belli bir süre arkadaşının evinde kaldıktan sonra Kürt halkımızın öncülerinden Şêx Sait’in idam edildiği 29 Haziran günü daha önceden keşfini yaptığı eyleme alanına gitmişti. Ancak orada bulunan askerlerin sayısının az olması ve eyleminin ses getirmeyeceğini fark ettiğinden dolayı bir gün sonrası olan ‘Dersim’in Rus İşgalinden Kurtuluş Günü’ 30 Haziran'da bayrak geçişi olduğu esnada eylemini gerçekleştirerek, Zilan’a giden yolun kapısını açtı" diye konuştu.

ZİLAN YENİ BİR SÜRECİN KAPISINI AÇTI

Zilan’ın fedai eyleminin ardından Kürt Özgürlük Mücadelesi açısından birçok kapının açıldığını ve yeni bir sürece geçildiğini belirten HPG komutanlarından Selim Zilan, Zilan’ın eyleminin ardından yaşanan gelişmelere ilişkin ise şunları söyledi: "Zilan arkadaşın fedai eylemi Önderliğimize yönelik gelişen saldırıya cevap olarak tüm Türkiye’de ses getirdi. İkinci ise; toplum ve gerilla içerisinde kadına yönelik gelişen yaklaşımların önü alınarak, kadının savaşta ve yaşamda öncü bir role sahip olduğunu ve erkek egemen zihniyetin kırılmasında önemli bir kilometre taşı oldu.

Bu gelişmelerin yanı sıra Özgürlük Hareketimiz içerisinde fedailiğin gelişmesinin önünü açarak fedai ordusuna giden yolun öncüsü oldu. Ve savaşın sadece fizik ile ilgili olmadığını asıl irade meselesi olduğunu ortaya çıkardı. Zilan arkadaş eylemine kadar Hareketimiz içerisinde bu yönlü fedai tarzda bir eylem gerçekleşmemişti. Kürdistan’da var olan sessizliği kırarak savaş tarzımızda yeni bir sürecin önünü açtı. Mesela Zilan arkadaşın fedai eyleminin ardından Dersim alanında birtakım etkili ve sonuç alıcı eylemler gelişti.

Bu eylemler diğer eyaletlerimize yayıldı. Yeni bir savaş sürecine öncülük eden Zilan arkadaş oldu. Ve düşmana ağır darbeler vurulmaya başlandı. Zilan arkadaş eylemi ile düşmana; ‘Önderliğimize yönelik bırakın yönelmeyi, düşüncesi bile oluşsa böylesi eylemlerle karşılaşırsın’ mesajını verdi. Zilan arkadaşın eyleminin ardından düşmanda büyük bir korku ve tedirginlik oluştu. Bu da 94 yılından itibaren başlayan köy yakma ve göçertme politikalarının önünü alarak düşmanın halkımıza karşı korku ile yaklaşmasına götürdü."

ZİLAN'IN SAVAŞÇILARIYIZ

PKK’nin öncü komutanlarından Zilan’ın eylemi ile içinden geçtiğimiz sürece cevap olacaklarını belirten Selim Zilan, Kürt Özgürlük Mücadelesini zafere ulaştırmak için Zilanca bir mücadeleye ihtiyaçlarının olduğunu kaydederek konuşmasına şöyle devam etti: "Zilan arkadaşın eylemi ardından Önderliğimiz, ‘Zilan benim komutanımdır bizler de emir erleriyiz’ diyerek şehitlere verdiği cevabı ortaya koydu. Bizler de bugün komutanımız olan Zilan arkadaşın savaşçılığına kendimizi ulaştıracağız. Amacımız ve hedefimiz budur. Bunun için anın devrimcisi olacağız.

Zaten Zilan arkadaş anın devrimcisiydi ve bizler O’nun savaşçıları olarak takipçisi olacağız. Bu süreç Zilanca bir mücadeleyi önümüze koyuyor. Çünkü Önderliğimiz ağır tecrit koşullarında tutulmakta her gün halkımıza ve dört parça Kürdistan’a yönelik işgal ve imha saldırıları gelişmektedir. Bizlerde bu saldırıları ve tecridi kırmak için Zilanca bir mücadele içerisine girerek 40 yıllık mücadelemizi zaferle taçlandırırız. Süreç ve an bizden bunu istiyor."

ZİLAN'DAN MEHMET TUNÇ'A UZANAN FEDAİLİK MİRASI

PKK’nin öncü komutanlarından Zilan’ın fedai eylem gerçekleştirdiği an ‘Şehir Direnişlerinin Öncüsü’ ve Cizre Halk Meclisi’nde yer alan Mehmet Tunç’un alanda askeri bando şefi olarak bulunduğunu sonradan öğrendiğini söylen HPG komutanlarından Selim Zilan, her dönemde Kürt halkının öncülerinin olduğunu belirterek, konuşmasını şöyle sonlandırdı: "Şehir direnişlerinin ardından Mehmet Tunç arkadaşın günlüğü elimize ulaştı. Mehmet Tunç arkadaş, Zilan arkadaşın eylemini döneminde askeri bando takımının şefi olarak günlüğünde eylem alanında bulunduğuna yer vermektedir.

Günlüğünde ise o güne ilişkin şunlara yer veriyordu: ‘Kürt ve ezilen halkların tarihlerinde bir ailenin erkek çocukları mecburi olarak askere giderken, diğer çocukları ise dağlara yol almaktadır. Ben de bu mecburiyetten kaynaklı askere gittim. Gittiğimde ailemin yurtsever olmasından kaynaklı savaş alanlarına gönderilmeyerek özel günler için örgütlenmiş bando takımında yer aldım. Ve yeteneklerimden dolayı bu takımın çavuşu olarak askerlik yaptım. İşte tarih 30 Haziran’ı gösterdiğinde Dersimin Kurtuluş Günü için hazırlanan törende bando takımım ile bayrak geçişlerin yapıldığı alanda hazır bulunduk.

40 YILLIK MÜCADELEMİZİ ZAFERLE TAÇLANDIRMALIYIZ

Törenin başladığı an bir kadın topluluğun içerisinde asi, cesaretli bir şekilde askerlerin bulunduğu yere doğru kendinden emin adımlarla yürüyordu. Sonrasında bir patlama sesi duydum ve her tarafta asker çığlıkları duyulmaya başlandı. Ve daha sonrasında öğreneceğim o kutsal tanrıça Zilan fedai eylemiydi. Zilan arkadaşın bu eyleminde 100’ün üzerinde asker ölmüştü. Ben o anı hala yaşıyorum. Benim için bir dönüm noktası oldu. En azından halkımın özgürlük mücadelesini verme noktasında benim komutanım olan Zilan arkadaşın çizgisinde yürüyeceğimin kararını verdim.’

Evet, ben bu satırları okuduğumda tarih şehir direnişlerinin akabindeydi. Ancak şunu açık bir şekilde söyleyebilirim ki; her dönem, her savaş nasıl ki kendi komutanını yaratıyorsa, şehir direnişlerinin komutanları, öncüleri içerisinde Mehmet Tunç da yer alıyordu. Mehmet Tunç, Zilan’dan devraldığı öncülüğü şehir direnişleri sırasında Cizre sokaklarında Kürt halkını direnişe ve mücadeleye çekiyordu. Ve bu sürecin öncüsü olacağını, komutanı olan ve tanığı olduğu eylemin sahibi olan Zilanca bir mücadele vereceğini ortaya koyuyordu. Bizler de bugün Zilanlardan, Semalara ve Mehmet Tunçlara kadar uzanan bu direniş ve fedailik mirasını devralarak içinden geçtiğimiz sürece cevap olmalıyız. Zaferin ruhu Zilanca bir mücadele vererek, 40 yıllık mücadelemizi zaferle taçlandırmalıyız."