Yazılı bir acıkama yapan HPG-BİM, “22 Temmuz 2024 günü Zap bölgesinde gerçekleşen düşman saldırısında değerli Apocu militanlar Munzur Serhed, Erdal Reşo ve Çiyager Dîcle yoldaşlarımız son nefeslerine kadar fedaice direnerek şehadete ulaştı” dedi.

Açıklamada devamla şu ifadeler yer aldı: “Fedai çizgide son nefesine kadar direnen ve en zorlu koşullarda gerillacılık yapan yoldaşlarımız, direnişleri ile Apocu militanlığın yenilmezliğini tüm dünyaya ispatladı. İşgalci TC devleti, yasaklı patlayıcı ve kimyasal gazlar kullanmasına rağmen Zap alanında hezimet yaşamasında gerillanın hem hareketli arazi timlerinde hem de savaş tünellerinde performans göstermesinde bu yoldaşlarımızın büyük emeği oldu. Hiçbir görevden geri durmayan ve düşmanın tüm yönelimlerini boşa çıkaran Munzur, Erdal ve Çiyager yoldaşlarımızın savaştaki ustalıkları, dönem taktiklerindeki uzmanlıkları ve güçlü yoldaşlıkları ile mücadele tarihimize adlarını yazdırdılar. PKK yaşamının yılmaz savunucuları olan yoldaşlarımız, özgürlük değerlerini her şart altında savunarak biz ardıllarına büyük bir mücadele mirası bıraktı.

Bizler de, yoldaşları olarak her zaman Munzur, Erdal ve Çiyager yoldaşlarımızın mücadelesini rehber edineceğimizi belirtiyor ve anılarını özgür Kurdistan’da yaşatacağımızın sözünü veriyoruz. Bu duygularla başta değerli aileleri olmak üzere tüm yurtsever Kurdistan halkımıza başsağlığı diliyoruz.”

Şehit gerillaların kimlik bilgileri şöyle verildi:

Kod Adı: Munzur Serhed Adı Soyadı: İbrahim Çiğdem Doğum Yeri: Wan Anne – Baba Adı: Remziye – Maşallah Şehadet Tarihi ve Yeri: 22 Temmuz 2024 / Zap

 

Kod Adı: Erdal Reşo Adı Soyadı: Serhat Akçin Doğum Yeri: Mêrdîn Anne – Baba Adı: Vecihe – Ömer Şehadet Tarihi ve Yeri: 22 Temmuz 2024 / Zap

 

Kod Adı: Çiyager Dîcle Adı Soyadı: İbrahim Miho Doğum Yeri: Kobanê Anne – Baba Adı: Sultan – Cemal Şehadet Tarihi ve Yeri: 22 Temmuz 2024 / Zap

HPG-BİM, şunları ifade etti: “Fedailer yaşamlarının her anlarında kişiliklerini oluşturan, özgür yaşamı savunan, büyük bedeller ödenerek yaratılan kutsal değerleri koruyan, bir an bile tereddüt etmeden en değerli varlığını özgür yaşama ve insanlık değerlerine adamayı bilenlerdir. Apocu Hareketin ilk fedaisi Rêber Apo ve binlerce şehidimizin yarattığı mücadele çizgisi, fedailiği bir yaşam biçimi kılmıştır. Bu nedenle fedailiği ancak kendilerini bu yaşama adayarak ölümsüzlüğü yakalayan, pak kanlarıyla özgürlük ağacını sulayanlar en iyi anlamlandırabilir, en güzel duyguları hissedebilir.

Bunlardan biri olan Munzur yoldaşımız, neredeyse her köyünden ve evinden gerilla saflarına katılımların olduğu ve bağrından yüzlerce fedai militan çıkaran Wan’ın Qelqelî ilçesinde yurtsever ve Kürtlük özelliklerini koruyan bir çevrede dünyaya geldi. Bu nedenle özüne bağlı bir şekilde yetişen Munzur yoldaşımız, yaşamının tümünde büyük bir ısrarla kendisini var eden değerleri korumayı başardı. Her Kürt çocuğu gibi yaşadığı çevrenin derin yurtseverlik bilinci sayesinde Apocu Hareketi ve Kurdistan Özgürlük Gerillası’nı küçük yaştan itibaren tanımaya başladı. Çevresinde gerilla ile ilgili anlatılan kahramanlık hikayeleri ve gerillanın düşman saldırılarına karşı fedakarlıktan çekinmeden halkımızın savunmasını yapması, Munzur yoldaşımızın gerillaya büyük bir sempati duymasına yol açtı.

Ailesi ile birlikte Türkiye şehri Muğla’ya göç etmek zorunda kalan yoldaşımız, burada kendisini korumayı başardı. Her ne kadar çevresinde faşist unsurlar olsa da kimliğinden, dilinden ve kültüründen ödün vermedi. Kendisine ve ailesine uygulanan baskılardan dolayı yaşama dair çelişkileri daha da artan yoldaşımız, bunlara doğru temelde cevap bulabilmek için arayışlara girdi. Sistem yaşamının kendisine sıradan ve basit gelmesinden dolayı Rêber Apo’nun özgürlük felsefesine yönelen Munzur yoldaşımız, okudukça ve araştırdıkça doğru yaşama bir adım daha yaklaştığını hissetti. Üniversite okumak için gittiği Kıbrıs’ta devrimci yurtsever öğrencilerle tanışan yoldaşımız, hiç vakit kaybetmeden gençlik çalışmalarına katıldı. Bu süreçte partimiz PKK’yi ve Rêber Apo gerçekliğini daha iyi anlamaya başlayan yoldaşımız, özgürlük felsefesine olan derin inancı ve bağlılığı ile kısa sürede bulunduğu çalışmalarda öncü konuma geldi. Girişken ve sıcak kanlı kişiliği sayesinde birçok genci etkilemeyi başaran Munzur yoldaşımız, yer aldığı her çalışmayı başarılı bir şekilde tamamladı. Her ne kadar 2015 – 2016 yıllarında gelişen öz yönetim direnişlerine katılmak istemişse de bunu gerçekleştirememenin ağılığını her zaman hisseden yoldaşımız, bunu telefi etmenin en etkili yolunun gerilla saflarına katılmaktan geçtiğine inandı. Bu temelde kendisine sunulan düzen yaşamını ve okuduğu üniversiteyi terk eden yoldaşımız, tercihini özgürlükten yana kullanarak 2017 yılında yüzünü Kurdistan dağlarına döndü ve gerilla saflarına katıldı.

Gerilladaki ilk eğitimini Medya Savunma Alanları’nda gören Munzur yoldaşımız, istekli katılımı sayesinde kısa sürede dağ ve gerilla yaşamı ile bütünleşti. Aldığı eğitimlerle gerilla savaş sanatına dair temel bilgileri öğrenen yoldaşımız, yaşamın tüm ayrıntılarına da hakim olarak yetkin bir özgürlük savaşçısı haline geldi. Mücadele tarihimize ‘’Fedailer Yılı’’ olarak geçen 2016 yılında gerçekleştirilen fedai eylemlerden ve bunları yapan fedai yoldaşlarımızdan etkilenen Munzur yoldaşımız, henüz ilk gerilla eğitimini bitirmeden Hêzên Taybet’e geçme önerisinde bulundu. Dürüst kişiliği, mücadeledeki kararlı duruşu ve azmi sayesinde tüm yoldaşlarına güven veren yoldaşımız, ilk eğitimini bitirir bitirmez Hêzên Taybet’e katıldı. Henüz yeni bir savaşçı olmasına rağmen kendisine verilen görevleri eksiksiz ve başarılı bir şekilde yerine getiren yoldaşımız, tüm yoldaşlarının sevgi ve saygısını kazandı. Kendisini fedai yaşam tarzında eğitmek ve aynı amaçta olan yoldaşlarının bulunduğu bir ortamda olmak isteyen yoldaşımız, fedaileşmek için temel eğitim devresine katıldı. Hêzên Taybet’e özgür yaşama ulaşmak ve halkımızın özgürlüğünü sağlamak için katıldığını belirten yoldaşımız, ilk andan itibaren bu amacına denk bir duruşun ve katılımın sahibi oldu. Aldığı ideolojik eğitimlerle kendisini fedai yaşama adayarak kişiliğinde barınan sistem özelliklerine karşı büyük bir cesaretle mücadele etti. Bu nedenle her gün kendisinde yenilenme yaratan Munzur yoldaşımız, amacındaki netliği ve yaşamındaki sadeliğin yarattığı asaleti ile öne çıktı. Emeğe büyük bir değer biçen yoldaşımız, Önderliğimizin “çalışmak özgürlüktür” belirlemesini kendisine düstur edinerek yaşamın her anında gösterdiği fedakarlık ile örnek bir Apocu militan oldu. Türk devletinin tüm imkanlarını seferber ederek halkımıza karşı yürüttüğü soykırım siyasetini sonuca götürmek istediği bir süreçte Apocu fedai bir militan olarak üzerine düşen görev ve sorumlulukları yerine getirmek isteyen yoldaşımız, düşmanın yönelimlerini kırmak için savaşın yoğun olduğu alanlara geçmek istedi. Yeni dönem gerillacılığındaki yetkinliği, inisiyatifli katılımı ve dürüst kişiliği ile yoldaşlarına güven veren Munzur yoldaşımız, amacına ulaşarak savaşın yoğun yaşandığı alanlara geçti.

Bu temelde ilk olarak Girê Amediyê Direniş Alanı’na geçen yoldaşımız, burada yoldaşlarının eğitimi ile ilgilendi. Kendisi gibi fedai olan yoldaşlarını ideolojik ve askeri anlamda eğiten Munzur yoldaşımız, aynı zamanda kendisini de fedailik çizgisinde derinleştirdi. Bu süreçte yaşadığı yoğunlaşmalarla olası bir savaş sürecinde nelerin yapılması gerektiğini en ince detayına kadar hesaplayarak başta savaş tünellerinin yapımı olmak üzere birçok konuda geliştirdiği önerilerle hala devam eden direnişin gelişiminde önemli bir emeğin sahibi oldu. Komutanlık meziyetleri, samimi yoldaşlığı, fedakarlığı ve Apocu militanlık ölçülerindeki net duruşu ile tüm yoldaşlarının yüreğinde yer edinen Munzur yoldaşımız, buradaki görevini tamamladı. 25 Mayıs 2022’de Girê Hakkarî, Girê Cûdî ve Girê FM Direniş Alanı’na dönük işgal saldırıları geliştiğinde Girê FM Direniş Alanı’na geçti.

Türk devletinin Medya Savunma Alanları’na yönelik saldırılarının genişlemesi üzerine düşman ile birebir savaşma olanağına ulaşan Munzur yoldaşımız, yıllarca yüreğinde biriktirdiği öfkeyi eyleme dönüştürme imkanı buldu. Düşmanın halkımıza yönelik saldırılarını, tereddütsüzce şehadete ulaşan yoldaşlarının anılarını ve özgür yaşam umudunu düşmana karşı intikam gerekçesi yapan yoldaşımız, bu temelde her geçen gün mücadelesini büyüttü. Yaşamda ve yoldaşlık ilişkilerinde sergilediği fedai duruşu savaşa da yansıtan yoldaşımız, adeta şahin keskinliği ile hedefine kilitlendi. Cesareti, atikliği ve düşmana vuruş tarzı ile yeni dönem gerillacılık taktiklerini başarılı bir şekilde yerine getirdi. Tünellerde ve arazide uzman tim savaş tarzını yüksek bir performansla pratikleştirdi. Bu pratiği ile işgalci Türk ordusuna en ağır darbeleri vurmasını da bildi. Birlikte mücadele ettiği birçok yoldaşının şehadetine tanıklık eden Munzur yoldaşımız, her bir şehadeti daha fazla mücadele etme ve fedailikte derinleşme gerekçesi yaptı. Şehit yoldaşlarının anılarını güç ve moral kaynağı haline getirerek şehadet gerçekliğine en anlamlı yaklaşımı sergiledi.

22 Temmuz 2024 günü Şehîd Delîl Batı Zap bölgesinde gerçekleşen düşman saldırısında şehadete ulaşan yoldaşımız, şehadet anına kadar adeta tüm yoldaşlarının sırtlarını dayadığı bir dağ oldu. Zorlu süreçlerdeki fedakarlığı ve yaşamdaki net duruşu ile bulunduğu alanda Apocu fedai militanlık ölçülerini eksiksiz yaşatarak tüm yoldaşlarında gönül rahatlığı yaratan Munzur yoldaşımız, bu özelliğiyle yoldaşlarının yüreğinde unutulmaz bir yer edindi.

Kurdistan’ın köklü ve yurtsever Didêrî aşiretine mensup olan Erdal yoldaşımız, ailesinin düşman baskısı ve koruculaştırma politikalarından dolayı Hezex’in Deşta Darê beldesinden Nisêbîn’e göç etmesinden dolayı burada dünyaya geldi. Koçer olan ailesinin Kürt kültür ve geleneklerini en sade bir şekilde yaşamasından dolayı Erdal yoldaşımız da özüne bağlı bir şekilde yetişti. Gerilla mücadelemizin ilk yıllarından itibaren özgürlük hareketini tanımaya başlayan çevresi, sarsılmaz bir bağlılıkla mücadelemizi sahiplendi. Böylesi bir aile ve aşiret gerçekliği içerisinde büyüyen Erdal yoldaşımız, küçük yaştan itibaren mücadelemizi tanıma şansına ulaştı. Didêrî aşiretinden gerilla saflarına katılımların fazla olması ve bir amcasının da 90’lı yıllardan itibaren zindanda olması nedeniyle erkenden mücadele gerçekliğimizi kavradı. Aynı zamanda düşman gerçekliğini de bizzat görmesi ve çevresinin anlatımlarından çok iyi bilince çıkaran Erdal yoldaşımız bu nedenle düşmana büyük öfke duydu.

Hem çevresinden edindiği yurtseverlik bilinci hem de düşmana olan öfkesi Erdal yoldaşımızın mücadelemize ilgi duymasına neden oldu. Bu temelde 2014 yılından itibaren yurtsever devrimci gençlik çalışmalarına dahil olan yoldaşımız, bu süreçte mücadele gerçekliğimizi daha iyi tanıma olanağına kavuştu. Daha sonra mücadelesini büyütmenin arayışına giren yoldaşımız, bir süre Mêrdîn bölgesinde gerillalar ile çalışarak milislik faaliyetlerini yerine getirdi. Bu çalışmalarda başta fedai komutanlarımızdan Şehîd Soro Amed olmak üzere birçok değerli yoldaşımızı tanıma imkanı bulan Erdal yoldaşımız, bu yoldaşlarımızın duruşlarından ve yaşamlarından etkilendi ve onları örnek almayı esas aldı. Düşmanın halkımıza karşı katliam hazırlıkları yaptığı 2015 yılından itibaren YPS faaliyetleri içerisinde yer almaya başlayan Erdal yoldaşımız, çok iyi tanıdığı Nisêbîn’deki direnişte emek sahibi oldu. Burada da tarihi Nisêbîn Direnişi’nin fedai komutanı Şehîd Xebatkar Baran yoldaşımız başta olmak üzere birçok yoldaşımızla aynı mevzilerde bulunma şansını yakalayan yoldaşımız, bu yoldaşlarıyla yaşadığı her anı yaşamının en değerli anları olarak değerlendirdi. Amcası Erdal – Abdurrahman Akçin yoldaşımızın 2015 yılında Dersîm’de şehadete ulaşmasından derinden etkilenen Erdal yoldaşımız, gerilla saflarına katılma kararlılığına ulaştı. Fakat yaşının küçük olmasından dolayı isteği kabul edilmedi. Düşmanın Nisêbîn’de geliştirdiği soykırım saldırılarında evlerinin yıkılmasında dolayı ailesi ile birlikte Qoser’e göç etti. Bir süre Qoser’de yaşayan Erdal yoldaşımız, düşmana olan öfkesini ve gerillaya katılma yoğunlaşmasını burada daha da büyüttü. Özellikle Önderliğimiz üzerindeki tecridin ağırlaştırılması ve buna karşı zindanlarda gelişen açlık grevleri ve ölüm oruçlarından etkilenen yoldaşımız, bir Kürt genci olarak üzerine düşen görev ve sorumlulukları yerine getirmesi gerektiğini düşündü. Bunu da en iyi gerilla saflarına katılarak gerçekleştirebileceğinin bilincinde olan Erdal yoldaşımız, 2019 yılında yüzünü Kurdistan dağlarına dönerek Mêrdîn alanından gerilla saflarına katıldı.

Yeni savaşçı eğitimini Medya Savunma Alanları’nda alan Erdal yoldaşımız, istekli katılımı sayesinde kısa sürede dağ yaşamı ile bütünleşti. Sıcakkanlı ve samimi kişiliği sayesinde tüm yoldaşlarının saygı ve sevgisini kazanan yoldaşımız, dürüst katılımı örnek bir militan haline geldi. Düşmana olan büyük öfkesini kendisini eğitmenin temel gerekçesi yaptı. Erdal yoldaşımız, ideolojik ve askeri derslere büyük bir ilgi ile yaklaştı. Daha önceden örgütsel anlamda tecrübeleri olan yoldaşımız, aldığı eğitimlerle kendisini daha da geliştirme imkanı buldu. YPS’de yer aldığı süreçte askeri anlamda belli bir bilgisi olan yoldaşımız, eğitim sürecinde daha çok gerilla savaş sanatında kendisini geliştirmenin çabasını verdi. Bu anlamda eşsiz bir emeğin sahibi olan yoldaşımız, birçok silahı kullanmayı ve yeni dönem gerilla taktikleri hakkında bilgi sahibi olmayı başardı. Yaşamdaki fedakarlığıyla tüm yoldaşlarına örnek olan Erdal yoldaşımız, buna denk bir duruşla düşman saldırılarının yoğun yaşandığı alanlara gitmek istedi. Fakat henüz gerilla saflarında yeni olmasından dolayı bu isteği yoldaşları tarafından kabul edilmedi. Komutanlığımız Erdal yoldaşı, kendisini askeri ve yaşamsal anlamda yetkinleştirip tecrübe edinebileceği alanlara görevlendirdi. Bu temelde Medya Savunma Alanları’nın farklı alanlarında çalışma yürüten yoldaşımız, bu süreci verimli bir şekilde değerlendirmeyi başardı. Özellikle yeni dönem gerilla taktiklerinde uzmanlaşan yoldaşımız, her anını değerlendirerek kendisini savaş şartlarına göre eğitti. Aynı zamanda gerilla ve dağ yaşamı ile de tamamen bütünleşen ve dağlı bir militan olan yoldaşımız, en zorlu görevlere ve alanlara kendisini önererek ulaştığı yoğunlaşma düzeyine denk bir katılımın sahibi olmayı amaçladı. Düşmanın Medya Savunma Alanları’na yönelik saldırılarının arttığı süreçlerde Apocu bir militan olarak bir an bile beklemeden kızgın savaş alanlarına geçmek için öneride bulundu. Erdal yoldaşımız, bir süre bu önerisinin kabul edilmesini bekledi. Bu süreçte kendisini hem tünel hem de arazide uzman tim savaş tarzına göre hazırlayan yoldaşımız, baştan itibaren büyük bir ciddiyet, kararlılık ve disiplinle hareket etti. Yakın akrabası olan Koçer – Mehmet Salih Erdal yoldaşımızın 2023 yılında şehadete ulaşmasından derinden etkilenen Erdal yoldaşımız, bir kez daha büyük bir kararlılık ve ısrarla savaşın yoğun yaşandığı alanlara gitmek istedi. Şehit yoldaşlarının anısını ancak onların amaç ve hayallerini gerçekleştirerek yaşatabileceğinin derin bilincini taşıyan yoldaşımız, yaşamdaki duruşu ve gerilla savaş sanatındaki yetkinliği ile yoldaşlarına güven verdi.

Bu temelde Şehîd Delîl Batı Zap bölgesine geçen Erdal yoldaşımız, adeta bir irade kalesine dönüşen Girê FM Direniş Alanı’ndaki Şehîd Munzur Mevzisi’ne geçti. Burada süren destansı mücadeleye sarsılmaz bir irade, büyük bir coşku ve moralle katılan Erdal yoldaşımız hem yoldaşlarına güç verdi hem de onlardan güç aldı. Düşmanın tüm tekniğini, yasaklı silahlarını ve insanlık dışı yöntemlerini devreye koymasına rağmen Apocu militanlık çizgisinden taviz vermeden savaşan Erdal yoldaşımız, bu duruşuyla fedailik kültürünü kişiliğinde temsil etmeyi başardı. Düşmana karşı gerçekleştirilen birçok eylemde yer alarak yıllarca yüreğinde biriktirdiği öfkeyi intikama dönüştürmeyi başaran yoldaşımız, tüm Kürt gençlerine düşmana karşı duruşun ve eylemin nasıl olması gerektiğini bir kez daha gösterdi. Cesaretinin yanı sıra mütevazı, emekçi, dürüst ve samimi kişiliği ile de yoldaşlarına örnek olan Erdal yoldaşımız, özgürlük mücadelemizle tanışmasından şehadete ulaştığı ana kadar militanlık ölçülerindeki net duruşuyla Apocu ideolojinin en seçkin örneklerinden biri oldu. Yoldaşları olarak Erdal yoldaşımızın bizlere devrettiği mücadelesini mutlaka zafere taşıyacağımızın ve anısını özgür Kurdistan’da yaşatacağımızın sözünü yineliyoruz.

Direnişi ve onurlu duruşu ile tüm dünyaya adını duyuran Kobanê halkımız, bağrından çıkardığı yüzlerce şehit ve gerilla saflarında olan binlerce yiğit evladı sayesinde her zaman mücadelemizin öncü gücü olmuştur. Tüm dünyanın gözü önünde muazzam direniş gösteren ve imkansız şartlarda öz gücüne dayanarak destanlar yazan böylesi değerli bir halkın evladı olan Çiyager yoldaşımız, direniş kenti Kobanê’de dünyaya geldi. Yakın çevresinde gerilla saflarına katılımların olması ve ailesinin yurtseverliği sayesinde çocukluk yıllarında Hareketimizi tanıma imkanı buldu. Gerillanın kahramanlık hikayeleri ile büyüyen yoldaşımız, erken yaşta gerilla olup halkımız için savaşacağı günlerin hayalini kurdu.

Bir efsane gibi anlatılan Apocu militanlara karşı hayranlık besledi. Rejim okullarına hiç gitmeyen yoldaşımız, temiz ve saf yönlerini her zaman koruyarak yakın çevresinde sevilen biri haline geldi. Kapitalist sistemin sahtekarlık üzerine kurulu politikalarına karşı duyarlı bir ortamda yetişen Çiyager yoldaşımız, gençlik yıllarında arayışlarını derinleştirdi. Kurdistan dağlarında işgalcilere karşı mücadele veren gerillayla ilgili her haberi merak ederek Hareketimizi daha iyi anlamaya çalıştı. Ailesinin geçimine katkıda bulanan ve birçok farklı işte çalışan yoldaşımız, halkımıza dayatılan yaşamı asla kabul etmedi. Kurdistan’ın zenginliğine rağmen işgalcilerin halkımıza reva gördüğü yaşamı, ekonomik soykırım ve sömürgeciliğin etkilerini derinden sorguladı. Var olan düzenin egemen devletlerin bir sömürü düzeni olduğunun farkına vardı. Emek sömürüsü üzerine kurulu bu sisteme karşı her zaman tepki duydu. Yaşı ilerledikçe arayışlarına cevap bulmak isteyen Çiyager yoldaşımız, Kurdistan Özgürlük Mücadelesi saflarına katılan ablasını kendine örnek aldı. DAİŞ çetelerinin Kobanê’ye saldırması ve Hareketimizin başlattığı seferberlik çerçevesinde gelişen destansı direnişten büyük güç aldı. Apocu militanların çelikten iradesi ve şehitlere olan bağlılıkları sayesinde Kobanê’nin özgürleştirilmesine tanık olan yoldaşımız, yaşanan şehadetlerinden etkilendi. Ablası Dîcle Kobanê – Büşra Miho yoldaşımızın 2018 yılında Avaşîn’de işgalci TC devletinin saldırısında şehitler kervanına katılması, yoldaşımızın düşmana olan öfkesini bilemesine neden oldu. Şehitlere bağlılığın gereklerini bilerek arayış ve çelişkilerine cevap olacak tek yerin mücadele safları olduğunun farkına olan yoldaşımız, gerilla saflarına katılma kararı verdi.

İşgalci TC devletinin gerillayı tasfiye etme ve Hareketimizi sindirme operasyonlarının yoğun olduğu bir süreçte mücadele saflarına katılan yoldaşımız, aldığı yeni savaşçı eğitimi ile birlikte kısa süre Parti yaşamına adapte olup aktif bir katılım gösterdi. Hem askeri hem de ideolojik eğitimlerde öğrendikleri sayesinde Partimizi daha iyi tanıdı. Yaşanan savaşta aktif bir şekilde yerini almak ve şehitlerin intikamını almak için dönem taktikleri üzerine yoğunlaşan yoldaşımızın yüzü her zaman savaşı kızgın olduğu alanlara dönük oldu. Bu temelde düşman saldırılarının yoğun yaşandığı alanlara gitmek için öneride bulunan yoldaşımız, iddiası ve duruşuyla tüm yoldaşlarına güven verdi. Örnek bir Apocu militan olan yoldaşımız önerisi doğrultusunda savaşın yoğun olduğu Medya Savunma Alanları’na geçti. Dağ ve gerilla yaşamına erkenden uyum sağlayan Çiyager yoldaşımız, şehit ablasının gerillacılık yaptığı alanlarda olmanın gururunu yaşadı. Pratik çalışmalara dahil olan yoldaşımız, fedakar, emekçi, saf ve samimi kişiliği ile yer aldığı her çalışmada yoldaşlarının üzerinde etki bıraktı. Düşmanın elindeki tüm imkanları kullanarak sonuç almaya çalıştığı fakat büyük kayıplar vererek Apocu irade karşısında sonuçsuz kaldığı Şehîd Delîl Batı Zap bölgesine geçen yoldaşımız, direnişin büyütülmesinde aktif rol almak istedi. Şehitlere derin bağlığı olan ve şehit yoldaşlarının anılarını yaşatmak için yoğun bir çaba veren yoldaşımız, büyük bir aşkla görevlerini yerine getirdi. İşgalcilere karşı başarılı birçok eylemde yerini alan yoldaşımız, dönem taktiklerini uygulamaktaki kararlı duruşuyla zorlu görevlerin üstesinden gelmeyi başardı. Çiyager yoldaşımız, yaşamda ve savaşta Apocu ilkelerden taviz vermeyen duruşu ve güçlü yoldaşlığı ile adını mücadele tarihimize yazdırdı.

22 Haziran 2024 günü gerçekleşen düşman saldırısında şehadete ulaşan Çiyager yoldaşımız, Şehîd Delîl Batı Zap bölgesinde destanlar yazan ölümsüz kahramanlardan biri olmayı başardı. Düşmanın her türlü saldırısını boşa çıkaran Apocu iradenin yenilmezliğini ispatlayarak şehadete yürüyen Çiyager yoldaşımızın Özgür Kurdistan Özgür Önderlik amacını gerçekleştireceğimizin sözünü bir kez daha yineliyoruz. Tüm Kurdistan şehitlerimizin anısı önünde saygı ve minnetle eğiliyoruz.”