İHD ve aileler, devletin katlettiği Çiçek için buluştu

Kayıp yakınları ve İHD üyeleri, 1992 yılında devlet güçlerinin katlettiği Abdulsamet Çiçek için buluştu.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Şubesi ve kayıp yakınları, 690'ıncı kez Koşuyolu Parkı'ndaki Yaşam Hakkı Anıtı önünde bir araya geldi. Eyleme, kayıp yakınları ile İHD, sivil toplum örgütleri temsilcileri katıldı. İHD Amed Yönetim Kurulu üyesi Derya Yıldırım, Abdulsamet Çiçek’in hikâyesini okudu. Yıldırım, “Abdulsamet Çiçek, Silvan merkezde devlet memuru olarak görev yapmaktaydı. 15 Nisan 1992 tarihinde öğle saatlerinde faili meçhul cinayete kurban giden Hanefi Kutlu’nun cenazesine katılır. Mezarlıkta yanına yaklaşan biri ondan sigarasını yakmak için ateş ister. Bu arada aynı kişi, uzaktan onu izleyen başka birine Abdussamet’i işaret ederek ona gösterir. Defin işleminden sonra Abdulsamet evine gitmeden önce mahalle bakkalına olan borçlarını öder ve yolda karşılaştığı iş arkadaşı Şehmus ile beraber yoluna devam eder. Bu sırada arkadan gelen üç kişi, Şehmus’u iterek yere düşürerek Abdulsamet Çiçek’e silahla ateş ederler. Saldırı sonucu yaralanan Abdulsamet olay yerinde hayatını kaybeder. Orada bulunan halk, failleri kovalar ve yakalar. Olay yerine gelen emniyet görevlileri halkın yakaladıkları failleri teslim alır. Daha sonra karakola götürülen failler üç gün sonra delil yetersizliğinden dolayı serbest bırakılır” dedi.

AİLEYE TEHDİT VE BASKI

Yıldırım, Çiçek’in ailesine yönelik şiddet ve tehditlerin devam ettiğini anlatarak, şunları söyledi: “Abdulsamet Çiçek’in oğlu okuldan dönerken kimliği belirsiz kişilerin satırlı saldırısına uğrar ve yaralı olarak hastaneye kaldırılır. Saldırganlar çocuğun ölmediğini öğrenince hastaneye giderler. Abdulsamet Çiçek’in yaralı olan oğlunun tedavisi yapan doktorlar, çocuğu ancak kadın doğum bölümüne saklayarak saldırganlardan korur. Emniyet birimi, memur olan Abdulsamet Çiçek’i örgüt üyesi olarak kayıtlara geçirir. Olaya ilişkin failler bir türlü bulunamaz. Aile tehdit ve baskılardan dolayı şikâyette bulunamaz."

Açıklamanın ardından oturma eylemi yapıldı.