Şeyh Said ve arkadaşları Amed'de anıldı

İdam edilen Şeyh Said ve arkadaşları, Amed Dağkapı'da anıldı.

Şeyh Said ve arkadaşları, 96 yıl önce idam edildikleri Amed’in Dağkapı Meydanı’nda anıldı. İktidarların aynı zulmü bugün de devam ettiği belirtilen anmada, Şeyh Said’in mezar yerinin açıklanması talep edildi.
Şeyh Said ve Arkadaşları Derneği, Şeyh Said'in idam edilmesinin yıl dönümüne ilişkin Amed Dağkapı Meydanı'nda anma etkinliği gerçekleştirdi. Şeyh Said'in resminin açıldığı eyleme Halkların Demokratik Partisi (HDP) Amed Milletvekili İmam Taşçıer, HDP Amed il eş başkanı ve yöneticiler, İnsan ve Özgürlük Partisi (PİA) Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kaya ve dernek üyeleri katıldı.

‘BİR ÖLDÜRDÜLER, BİNLER DOĞDU'

Şeyh Said ve Arkadaşları Derneği Başkanı Mehmet Kasım Fırat, Kürtlerin uzun yıllardır zulüm gördüğünü, sorunun ölümle, tehditle bitmeyeceğini belirterek, “Bir öldürdüler, binler doğdu. Bunlar doğru değildir. Kürtlerin dilini ve kültürünü tanısınlar. Kürtler vardı, var olacak.  Tarihimize sahip çıkalım. Şeyh Said ve arkadaşlarının idamlarını lanetliyoruz. Onlar bizim şehitlerimiz, yolları yollarımız" diye konuştu.

'ONLARIN AMAÇLARINA ULAŞACAĞIZ'

HDP Milletvekili İmam Taşçıer ise Şeyh Said ve arkadaşlarını anarak, şunları söyledi: “Yüzyıllardır Kürtler burada yaşıyordu, başka yerden gelmediler. Onların direnişi durmadı, devam etti. Biz şu an onların kabrini bilmiyoruz. O iktidarların zulmü bugün de devam ediyor. O gün bu zulümlere bir çözüm bulunsaydı, bu olaylar yaşanmazdı. Ama o iktidarlar barıştan yana tutum almadılar, savaşı seçtiler ve böyle de devam ediliyor. Bu sorunlar çözülmez ise barış gelmeyecek. Şeyh Said ve arkadaşlarının dileği neyse, bizim de bugün dileğimiz aynı. Kendi topraklarımızda, kendi dilimiz ve kültürümüzle yaşamak istiyoruz. Onların amaçlarına ulaşıncaya kadar çalışmalara devam edeceğiz."

 'ADLARININ YAŞATILMASINI ENGELLEMEK İSTEDİLER'

Açıklamayı okuyan PİA Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kaya da şöyle dedi: “Baskıya, zulme, inkara ve yok edilmeye karşı çıktılar. Adı İstiklal Mahkemesi olan ama gerçekte yargılama yapmayarak sadece yargıyı açıklayan bir heyetin kararıyla haklarında idam kararı verildi. 1925 direnişinin üzerinden 96 yıl geçmesine karşın olayın tarihsel ve toplumsal gerçekliği tüm yönleriyle açıklığa kavuşmuş değil. Şeyh Said ve arkadaşları hakkındaki idam kararları usülünce yapılan bir yargılama sonucunda verilmedikleri gibi cenazeleri de ailelerine teslim edilmeyerek hem haklı direnişleri ve hem de adlarının yaşatılmasının önüne geçilmek istendi."
Şeyh Said ve arkadaşlarından önce Cibranlı Halit Bey'den başlayarak Kürtlerin cenazelerini vermemeye, defnedildikleri yerleri gizlemeye, mezarlarını tahrip etmeye başladıklarını kaydeden Kaya, "Cibranlı Halit Bey, Şeyh Said ve Dava Arkadaşları, Seyit Rıza, Saidê Kurdî ve daha sayamadığımız çok sayıda Kürt münevverlerinin mezar yerleri bilinmemektedir. Ölülerimizden bile korkuyorlar” diye konuştu.

'TOPLUM TAHRİK EDİLİYOR'

Kürtlerin bu onurlu önderlerine bir mezar yerinin bile fazla görülmesinin sadece ailelerini değil tüm toplumu tahkir etme amacını taşıdığına dikkat çeken Kaya, bu politik kararın hiçbir dini, hukuki, ahlaki ve insani kuralla açıklanamayacağını söyledi.  
“Bu tutum sadece ölüye duyulan öfke ile açıklanamaz. Aynı zamanda toplum hafızasız bırakılmak istenmektedir” diyen Kaya, şunları söyledi: “İstiklal Mahkemeleri kararları ortadan kaldırılmasına rağmen bugüne kadar Şeyh Said ve arkadaşlarına ait İstiklal Mahkemesi tutanakları da açıklanmamıştır. Buradan çağrımız başta Şeyh Said ve arkadaşları olmak üzere Cibranlı Halit Bey, Seyit Rıza, Saidê Kurdî ve diğer tüm ölülerimize usulünce defin hakkı ve mezar istiyoruz. Şehadetlerinin 96’ncı yıldönümünde ‘Şu anda fani hayata veda etmek üzereyim. Halkım ve inancım için feda olduğuma pişman değilim. Yeter ki torunlarım düşmanlarıma karşı beni mahcup etmesinler.’ sözlerini sürekli hatırda tutarak Şeyh Said ve arkadaşlarının şahsında hak, adalet, onur ve özgürlük uğruna hayatlarını feda eden tüm şehitlerimizi rahmetle anıyor, uğruna canlarını verdikleri ideallerini gerçekleştirmek kararlılığında olduğumuzu bir kez daha ifade ediyoruz.”