Açlık grevindeki tutsaklara işkence ve hücre cezası

Zindan direnişine katılan tutsaklara dönük saldırılar artıyor. Maraş ve Amed'deki tutsaklara hücre cezası, işkence ve kötü muamele uygulanıyor.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin ve hak ihlallerinin son bulması için açlık grevinde olan tutsakların direnişi sürüyor. Açlık grevi 230. gününde. Tutsaklara dönük saldırılar da arttı.

Maraş Türkoğlu 1 Nolu L Tipi Kapalı Cezaevi'nde kalan tutsakların şiddet ve kötü muameleye maruz kaldığı öğrenildi. Tutsak Baran Gül, haftalık telefon görüşmesinde maruz kaldıkları hak ihlallerini babası İlyas Gül’e anlattı. Baran Gül, şu bilgileri aktardı: "Açlık grevinde olduğumuz için gardiyanlarca darp edilerek, kötü muameleye maruz kalıyoruz. Hakkımızda disiplin soruşturmaları açılarak, hücrelere atılıyoruz. Ben de bir haftadır, hücredeyim. Benim gibi birçok arkadaşım bu uygulamaya maruz kalıyor. Böbrek hastası olduğum için idrarımda kanamalar oluyor. Hastaneye götürülmüyoruz. Tecrit ve hak ihlalleri sona erinceye kadar eylemlerimizi sürdüreceğiz."


AMED
Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi’nden 1-8 Mart tarihleri arasında Diyarbakır 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’ne sürgün edilen 50 tutsak arasında yer alan Recep Bal (38), yaşanan hak ihlallerini gönderdiği mektupla anlattı. 2008 yılında tutuklanan, bir süre Rize ve Van cezaevlerinde tutuklu kalan Bal, Diyarbakır 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde yaşanan hak ihlallerine ilişkin şunları söyledi: “Disiplin cezaları sonucu görüş yasakları verildi. Çok sayıda tutuklu arkadaşımız telefon görüş yasağı aldığından aileleri ile uzun zamandır görüşemiyorlar. Yine birçok tutuklu arkadaş hücre cezası almış. 12 yıldır zindandayım son beş ayda aldığım disiplin cezalarını 12 yılda almadım. Sadece beş ayda 6 kez bana disiplin cezası verildi ve görüş yasağı konuldu. Burada hepimizin infazını yakmak için bu cezalar verilmektedir. Bunların yanında üç kişilik görüşme kontenjanına yazdığımız isimler reddediliyor. Bu cezaevinde var olan haklarımızı kullanamıyoruz. Ailem uzakta olduğu için kendileri ile görüşemiyorum, kolilerle gönderdikleri eşyalar ise tekrar aileme geri gönderiliyor. Gönderilen eşyaların verilmemesinin bizleri mağdur etmek için yapıldığını düşünüyorum.”
Ceza İnfaz Hâkimliği’ne kendilerine verilen disiplin cezalarına karşı Kürtçe savunma yaptıklarını ifade eden Bal, “Kürtçe savunmalar için bizden tercüman parası alınıyor. İnsanlar kendi ana dillerini konuşmaları için para vermek zorunda bırakılıyor” diye kaydetti.