Cumartesi Anneleri Urfa'da: Geçgel'in akıbeti soruldu

Cumartesi Anneleri, bu hafta açıklamalarını Urfa'da gerçekleştirdi. Eylemde Şefik Geçgel’in akıbeti soruldu.

Cumartesi Anneleri'nin gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin cezalandırılması talebiyle her hafta İstanbul'da düzenlediği açıklamanın 905'incisi İnsan Hakları Derneği (İHD) Urfa Şubesi’nde gerçekleştirildi. Urfa’nın Hilvan ilçesi Arabuk (Tutumlu) Mahallesi’nde 7 Haziran 2022’de bir tarlada yapılan taş temizleme işlemi sırasında toprağın altına gizlenmiş 3 ayrı torba içinde çıkan insan kemiklerinin akıbetinin sorulduğu açıklamada kayıpların failleri soruldu.

İHD Urfa Şubesi Eşbaşkanı Sümeyye Koç, kemiklerin bulunması ardından Urfa'da gözaltında kaybedilen Hüseyin Taşkaya, Nazım Babaoğlu, Adnan Bağca, Faik Kevci, Ahmet Kalpar ve Şefik Geçgel'in ailelerinin 25 Temmuz’da Hilvan Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurduklarını kaydetti. Koç, ailelerin dilekçelerinde Urfa'daki Adli Tıp Kurumu'na gönderilen kemik örnekleri üzerinden kimlik tespiti yapılması, ölüm nedenlerinin ve ölüm zamanlarının belirlenmesi, kayıp yakınlarından alınacak kan örnekleri üzerinden DNA incelemesi yaptırılmasının talep edildiğini söyledi.

GEÇGEL'İN HİKÂYESİ

Koç, daha sonra 29 yıl önce kaybettirilen Şefik Geçgel’in hikayesini anlattı. Geçgel’in (39) Siverek Yılanlı köyünde yaşadığı sırada korucu olan akrabaları ile arazi anlaşmazlığı yaşadıklarını ifade eden Koç, “Konu adli makamlara intikal etmiş, mahkeme itilafa konu arazinin Şefik Geçgel'in ailesine ait olduğuna karar vermişti. Bu durumu kabullenmek istemeyen Mehmet Geçgel, intikam amacıyla Şefik Geçgel'in PKK'li olduğuna dair ihbarda bulundu. 11 Kasım 1993 günü sabah saatlerinde Mehmet Geçgel, kendisi gibi korucu olan oğulları, Sinan ve İbrahim Geçgel, Bucak Aşireti'nin korucuları, Üsteğmen Ahmet Şentürk'ün komuta ettiği askerlerle birlikte Yılanlı köyüne baskın yaptı. Şefik Geçgel ve aile arasında Hamo olarak bilinen kuzenini gözaltına aldı. Duruma itiraz eden aile bireylerine gözaltı işlemini gerçekleştiren Uzman Çavuş Mehmet Kıraç ve Astsubay Mehmet Demirci bir soruşturma kapsamında ifadelerinin alınacağını ve daha sonra bırakılacaklarını söyledi” diye belirtti.  

Askeri araca bindirilen kuzenlerin köyden uzaklaşınca araçtan indirildiği, açık arazide gün boyunca işkenceye tabi tutulduklarını kaydeden Koç, Hamo Geçgel’in akşam üzeri yaralı bir halde arazide bırakıldığını, ancak Şefik Geçgel’in ise tekrar askeri araca bindirilerek götürüldüğünü söyledi.
Götürüldüğü günden bu yana Geçgel’den bir daha haber alınamadığını belirten Koç, “Aile Siverek ve Urfa Cumhuriyet savcılıklarına, Urfa Emniyetine, Urfa Valiliği'ne, Genel Kurmay Başkanlığı'na, Adalet Bakanlığı'na başvurdu. Ancak Geçgel'in gözaltına alındığı reddedildi. Ayrıca baba İsmail Geçgel Bucak Aşireti lideri DYP Milletvekili Sedat Edip Bucak ile görüştü. Bucak önce ‘Şefik bizim elimizde bugün yarın bırakacağız’ dedi. Aile ısrarla Şefik'i sormaya devam edince, Sedat Bucak bu sefer de onu devlet güçlerine teslim ettiğini söyledi. Olay Batman Milletvekili Nizamettin Toğuç ve Adıyaman Milletvekili Mahmut Kılınç tarafından yazılı soru önergeleri ile Meclis'e taşındı. Dönemin İçişleri Bakanı İsmet Sezgin'in soru önergelerine verdiği cevapta ‘Kasım 1993 günü gerek Güvenlik Kuvvetleri tarafından, gerekse Bucak aşiretine mensup korucular tarafından Yılanlı Köyüne operasyon düzenlenmemiştir’ denildi. Bütün köyün ve ailesinin tanıklığında gözaltına alınan Şefik Geçgel için devletin ilgili tüm kurumları söz birliği halinde ‘Operasyon yok, gözaltı yok’ dedi” ifadelerini kullandı.

Geçgel Ailesi'nin bugüne kadar yaptığı tüm suç duyurularının takipsizlikle sonuçlandığını belirten Koç, Anne Aves Geçgel’in oğlundan haber alamadan 2000 yılında yaşamını yitirdiğini, eşi Aliye Karakaya’nın, çocukları ve kardeşlerinin Şefik Geçgel'i aramayı, hukuki girişimlerde bulunmayı sürdürdüğünü söyledi.

“Geçgel'i gözaltına alanlar ve işkence ile sorguladıktan sonra kaybedenler bilinmektedir” diyen Koç, “Etkin bir soruşturma yürütülmesi halinde suçu ve suçluyu açığa çıkarmak mümkündür. Geçgel dosyasındaki takipsizlik kararlarının kaldırılıp soruşturmanın yeniden açılmasını ve etkin bir soruşturma, kovuşturma yürütülmesini talep ediyoruz. Kaç yıl geçerse geçsin Geçgel ve Urfalı kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz” diye konuştu.

'HEPSİNİN FAİLİ BELLİ'

Urfa kayıplarından Nazım Babaoğlu’nun abisi Cemal Babaoğlu ise şunları söyledi: “Aileler olarak yıllardır bu ülkede adalet arıyoruz. Kayıplar faili meçhul mü? Hepsi Siverek’te Kıdemli Üsteğmen Ahmet Şentürk, Astsubay Mehmet Kıraç eşliğinde korucularla birlikte askeriyenin emir komutaları doğrultusunda gözaltına alınmış ve bir daha hiçbirinden haber alınmamıştır. Kamuoyuna ise ‘faili meçhul’ olarak yansımıştır, aileler olarak bunu kabul etmiyoruz. Hiçbiri faili meçhul değil, hepsinin de failleri bellidir. ”