Dersim: Kürdistan'ı hiç bir işgalciye bırakmayacağız

KDP'nin Kürdistan topraklarını Türk devletine peşkeş çektiği tepkisinde bulunan YJA Star Anakarargah komutanı Beritan Dersim, "KDP dışında herkes Türk işgaline karşı çıkıyor. Gerilla var olduğu sürece Kürdistan'ı hiç bir işgalciye bırakmayacaktır" dedi.

Stêrk TV'de yayımlanan programda konuşan YJA Star Anakarargah Komutanı Beritan Dersim, Türk devletinin işgal saldırılarını, KDP'nin bu saldırılardaki rolünü ve HPG-YJA Star gerillaların direnişini değerlendirdi.

Dünyanın birçok ülkesinden özgürlük hareketine katılım olduğuna dikkat çeken Dersim, kendisine Kürdüm diyen bazı işbirlikçilerin ise düşmanın yanında yer aldığını vurguladı.

KDP'nin Türk devletinin saldırılarına göz yummakla kalmadığını aynı zamanda teşvik de ettiğini belirten Dersim, şöyle konuştu: "Bütün KDP'lileri töhmet altında bırakmak istemiyoruz ama içlerinde Türk devleti ile işbirliği yapanlar var. Herkes Türk işgaline karşı ama KDP çıkıp 'PKK burada o yüzden böyle oluyor' diyor. PKK seni savunuyor, PKK halkını savunuyor. Burası Kürdistan toprağı ve biz de topraklarımızda yaşıyoruz. Şuan Başur topraklarını savunan güç de biziz. KDP kendi çıkarları için Kürdistan'ı da, değerleri de, satıyor, düşmana peşkeş çekiyor. Biz bunu kabul etmeyeceğiz. Gerilla dün olduğu gibi bugün de, yarın da Kürt halkının özgürlüğünün garantisidir."

Dersim'in, Stêrk TV'de yayımlanan röportajının ikinci bölümü şöyle:

İşgalci Türk devleti Güney Kürdistan'a yönelik işgal harekatı başlattı. Türk devletinin işgal saldırılarını ve buna karşı gerillanın direnişini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Aylardır devam eden gerilla direnişini anlatmamıza gerek yok. Herkes gerillanın nasıl direndiğini görüyor. Kapitalist sisteme karşı 40 yıldır büyük bir mücadele veriliyor ve bu uğurda büyük bedeller de ödendi. Hareketimize, yönetimimize, halkımıza karşı özel savaş yöntemleri ile saldırılar yapılıyor. Her gün şu kadar öldürdük, bu kadar yok ettik, PKK'yi bitirdik diyorlar. Madem PKK'yi bitirdin, neden PKK Karabağ'a gitti açıklamaları yapıyorsun? Demek ki PKK o kadar büyük bir güç ki Karabağ'a dahi gidip Ermenileri özgürleştiriyor. Ki Ermeni halkı isterse tabi ki gideriz. DAİŞ nerede ise biz de orada onlara karşı savaşırız. Çünkü Karabağ'da da Ermenilere karşı savaşanlar DAİŞ çeteleridir. Her gün cenazeleri geliyor.

PKK 4 parça Kürdistan halkı olmak üzere ezilen tüm halklar için mücadele ediyor. Halkımız bu gerçekliğin farkında özellikle Başur halkı da bunu görüyor. Şuan Kürtlerin AKP'si kimdir? KDP'dir. Maalesef KDP de AKP'nin yol ve yöntemlerini kullanıyor. Gazetecileri tutukluyor, halka yönelik şiddet uyguluyor, halkın rahatsızlığını bastırmaya çalışıyor, özel savaş politikası yürütüyor, her yerde PKK'yi kötülüyor, Başur'daki kötü her şeyin sebebi PKK imiş gibi göstermeye çalışıyor. Türk devletinin bu kadar operasyon yapma cesareti bulmasının sebeplerinden biri de KDP'dir. Hatta KDP Türk devletini teşvik bile ediyor. Neden? Çünkü ayıplarının, suçlarının, hırsızlıklarının, kötülüklerinin görülmesini istemiyorlar bu savaşla da gündemi değiştiriyorlar. Halkı kandırıyorlar, aynı AKP'nin yürüttüğü siyaseti Başur'da yürütüyorlar. Başur'da bir çok yurtsever insanımızı şehit ettiler, bazıları zindanlara attılar. Bizi gerekçe yaparak o insanları şehit ettiler. Başur'un bir çok köyünü boşalttılar, insanlar şimdi Duhok'da aç aç geziyor.

Başur'un köyleri cennet ama KDP insanların köylerinde yaşamalarına müsaade etmiyor. Türk devleti 30 km Başur topraklarına girmiş durumda ama Neçirvan ve Mesrur Barzanî ses çıkarmıyor. Türk devleti ile plan yaptılar ama hesapları tutmadı. Özellikle Heftanin'deki direniş ve halkın tepkisi sonucu amaçlarına ulaşamadılar. Bu konuda özellikle Başur halkımızı tutumlarından dolayı kutluyoruz. Direnişçi tarihlerine yakışır bir duruş ortaya koydular.

'50 MİLYON KÜRDÜN ÖZGÜRLÜĞÜ İÇİN NE GEREKİYORSA YAPACAĞIZ'

KDP şimdi de gençleri Avrupa'ya, Türkiye'ye göndermeye çalışıyor. Kalanları ise ajanlaştırmaya ve PKK'ye karşı kullanmaya çalışıyor. Bazıları bu tuzağa düşse de genel olarak Başur gençleri bu oyunlara gelmiyor. Peşmergelerin de Türk devleti ile KDP ortaklığından rahatsız olduğunu biliyoruz. DAİŞ saldırısı sonrası halkı savunmasız bırakan KDP şimdi de kirli anlaşmalarla Şengal'i fermana sebep olanlara teslim etmek istiyorlar. Tabi ki Şengal halkı bunu kabul etmiyor.

Gerilla Kürdistan'ın yer yerinde halkı savunmaya devam edecektir. Kürt halkı artık savunmasız değildir savunma gücü var. Halk da artık kendi savunmasını yapabilmeli. Eğer Metina, Heftanîn köylerindeki halk tedbirini alsaydı köyünü boşaltmak zorunda kalmazdı. Başur halkımızın savaş tecrübesi de var, her saldırıda topraklarının bırakıp gitmemeliler. Ülkemiz cennet bir ülkedir. Düşmanın oyunlarına gelip evlerinizi terk etmeyin.

Bizler Apocu fedaileriz, bir halkın fedaileri varsa o halk yenilmez. Bu halkın fedai bir ordusu var. Zorluklar da, acılar da çekse, bu halk yenilmez bir halktır. Bu yüzden halkımız umutlu olsun düşman zaten halkı umutsuzluğa itmeye çalışıyor. Halkımız kendine inanmalı, umutlu olmalı. Özgürlük bedel ödenmeden elde edilmiyor. Kürt gençleri cesurdur, düşman, sınır, engel tanımazlar. Bu yüzden Kürt gençleri halka öncülük etmeli. Ölümse ölüm, bedelse bedel 50 milyon Kürdün özgürlüğü için ne gerekiyorsa yapacağız.

Kadın ordulaşmasında şehit Beritan (Gülnaz Karataş) çizgisi çok önemli bir rol oynadı. Beritan'ın direniş çizgisi günümüzde nasıl bir etki yaratıyor?

1992 yılından bu yana en büyük saldırılar Ekim ayında yaşanıyor. Komplo Ekim ayında gerçekleşti, 92 Başur savaşı Ekim ayında yaşandı. Ekim ayı hem büyük savaşların, hem de büyük direnişlerin olduğu bir aydır. Büyük bedeller ödediğimiz bir ay o yüzden Ekim ayı şehitler ayıdır diyoruz. Heval Beritan, Gurbetelli Ersöz, Çiçek Kurtalan, Çiçek Kıçi gibi çok değerli arkadaşlarımız bu ayda şehit düştü. Bizler de şehit yoldaşlarımızın izinde gidiyoruz. PKK şehitlerin mirasını devraldığı için böyle yenilmez bir güç oldu. Heval Beritan ihanet çizgisine karşı direniş sembolü oldu.

Kürt halkının en büyük fedaisi Serok Apo'dur. Şuan ben Kürt halkının temsil ediyorum diyenler ne fedailik yapmışlar acaba. Özellikle şimdikiler. Saraylarda yaşıyorlar, her şeyi ellerine almışlar. Önderliğin Şam'da nasıl yaşadığına herkes şahittir. Önderlik bütün hayatını bu halka adadı. Ölüm uykusunda olan Kürt halkını yeniden diriltti. Bu yüzden önderliğimiz İmralı'da olmayı hak etmiyor. Bu insanlık ayıbıdır. Bedeli ne olursa olsun önderliği İmralı'dan çıkarmalıyız. KCK'nin ilan ettiği hamle önderliğimizin esir olmasına tahammülümüzün kalmadığının ilanıdır. İngiltere'den Mısır'a, dünyada bir çok halk artık önderliğin özgür olmasını talep ediyor. Çünkü bu sistemden kurtuluşu önderliğin paradigmasında buluyor.

KDP ÇIKARLARI İÇİN KÜRDİSTAN TOPRAKLARINI SATIYOR

Dünyanın birçok ülkesinden özgürlük hareketine katılım var ama maalesef bazı işbirlikçiler, bize karşı düşmanın yanında yer alıyor. KDP Türk devletinin saldırılarına sadece göz yummuyor aynı zaman da ajanlaştırma faaliyetlerine destek veriyor. Bazı insanları para ile satın alarak MİT'e ajan yapıyorlar. Bazı arkadaşlarımızın şahadeti de bu ajanlık faaliyetleri yüzünden oldu. Bütün KDP'lileri töhmet altında bırakmak istemiyoruz ama içlerinde Türk devleti ile işbirliği yapanlar var.

KDP Başur'u özgürleştirdiğini söylüyor ama az kalsın DAİŞ zamanında Başur toprakları elden gidiyordu. Yine HPG ve YJA Star gerillaları halkın çığlığına yetişti. Her gün gerilla alanları bombalanıyor ama KDP rahatsız olmuyor. Herkes Türk işgaline karşı ama KDP çıkıp PKK burada o yüzden böyle oluyor diyor. PKK seni savunuyor, PKK halkını savunuyor. Burası Kürdistan toprağı ve biz de topraklarımızda yaşıyoruz. Şuan Başur topraklarını savunan güç de biziz.

Referandum sürecinde herkesten önce tepki gösteren, sınıra asker yığan, İran ve Irak devletini kışkırtıp Kürdistan'ı kuruyorlar gidin başlarına yıkın diyen kimdi? Erdoğan'dı. KDP de bunu biliyor ama işlerine gelmiyor. Ama Başur halkımız bunu unutmadı. KDP'nin kendi çıkarları için Kürdistan'ı da, değerleri de, satıyor, düşmana peşkeş çekiyor. Biz bunu kabul etmeyeceğiz. Gerilla dün olduğu gibi bugün de, yarın da Kürt halkının özgürlüğünün garantisidir. Kimse gerilla üzerinden kirli hesaplar yapmasın. Kürdistan'ı hiç bir işgalciye bırakmayacağız.

K24 VE RUDAW SABAH AKŞAM ÖZERK YÖNETİMİ KÖTÜLÜYOR

Kürtler Rojava Devrimi ile diğer halklarla birlikte sistemlerini kurdular. Beraber topraklarını savunuyorlar, bir arada yaşıyorlar. Bunu hazmedemeyen Türk devleti ise sürekli Rojava'ya saldırıyor. Rojava Devrimi sadece Rojava'yı değil herkesi ilgilendiriyor. KDP sürekli orada sorun varmış gibi yansıtmaya çalışıyor. Rudaw diye bir kanal var, parasını da MİT'ten alıyor, bazıları bunu fark edince Rudaw'dan kaçtı. Daha sonra KDP tarafından tutuklandılar. K24'tür, Rudaw'dır bunlar Türkiye tarafından organize ediliyor. Bu kanallar sabah akşam en ufak bir sorunu gösterip, Demokratik Özerk yönetimin halkın sorunlarını çözmüyor diye anti propaganda yapıyorlar. İnsan biraz saygı gösterir, yıllardır Rojava'da savaş var, Rejim, Erdoğan, DAİŞ her gün tehdit ediyor. KDP Rojava'ya sahip çıkacağına Demokratik Özerk yönetimi kötülüyor. Dünya alem Rojava için seferber oluyor ama KDP, devrimi kötüleme derdinde.

Rojava'da Kürtler özgürlük hayallerini gerçekleştirdiler ve bu hayallerinden de asla vazgeçmeyecekler kimsenin kuşkusu olmasın. Ama herkesin de bu devrimi, bu değerleri savunması lazım. Rojava Devrimi herkes için bir şanstır. Amerika'da George Floyd'un katledilmesinden sonra sokağa çıkan siyahiler Rojava'dan ilham aldıklarını söylediler. Bu çok anlamlı. O yüzden Rojava Devrimi herkes için bir umuttur. HPG ve YJA Star gerillaları Rojava Devrimi'nin de garantisidir. Heftanîn'de şuan şehit Zelal, şehit Nucan, şehit Esmer, şehit Memyan, şehit Rüstem hepsi bu mirasa sahip çıktı. Bu bilinçle gerillalar da her alanda direniyor. Bu yüzden kim, nerde olursa olsun Erdoğan faşizmine karşı çıkmalı.

Tarihi bir süreçten geçiyoruz. Bizim için de bir şanstır. Zorlu ve bedeli ağır bir mücadele olacaktır ama biz kazanacağız. Kürtler birlikte, kadın ve gençlik öncülüğünde her alanda mücadele etmeli, bizi kurtaracak olan bu mücadeledir.

Kürt özgürlük hareketine dönük soykırım saldırıları gelişiyor, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a yönelik de ağırlaştırılmış bir tecrit söz konusu. Bu duruma ilişkin kamuoyuna, Kürt halkına, kadınlara ve gençlere çağrınız nedir?

Önderliğin özgürlüğünü isteyen herkes KCK'nin ilan ettiği hamleye katılmalı. KCK'nin başlattığı hamle tarihidir, sadece Kürt halkı veya bir kesim için değildir. Herkesin bu hamleye öncülük etmesi gerekiyor. Neden? Çünkü bu sistem tarafından mağdur edilen herkes içindir bu hamle. O yüzden bu sistemin mağdurları da önderliğin yanında yer almalı, mücadele etmeli, sonuç almalılar. Kadınlara ve gençlere de çağrıda bulunuyorum, bu hamlede yerinizi alın. Önderliği en kısa zamanda Amed Surlarında görelim. Her şeyden önce buna inanmalıyız eğer inanç olmazsa kimse bir adım atamaz. Artık vakit önderliği özgürleştirme vaktidir.

Önderlik özgürleşirse o zaman savaşın da, soykırımın da, faşist sistemin de önünü alınır. Faşizm ancak bu şekilde yok edilir. Halkın da bu inanç ve kararlılıkla hareket etmesi gerekir. Bizim kaybedeceğimiz bir şeyimiz yok, kazanacağımız şeyler var. Nedir bunlar? Özgür, eşitlik, demokrasi. Bunların uğrunda ölmek yerindedir. Dünyanın her yerinde ayakta olan ve önderlik için yürüyüşler yapan Kürt halkını, dostlarını ve diğer halkları selamlıyorum, eylemlerini kutluyorum. Bu eylemler çığ gibi büyümelidir. Bu kararlılık ve iddia ile hareket edildiği takdirde zafer bizim olacaktır.