Eroğlu: İşçiler ölüme ve açlığa terk edildi

DİSK/Genel İş Amed 2 Nolu Şube sekreteri Hasan Hayri Eroğlu, işçilerin bu süreçte çalışmak zorunda bırakılarak ya da işten atılarak ölüme ve açlığa terk edildiğini belirtti.

İşçi ve Emekçilerin 1 Mayıs Birlik, Dayanışma ve Mücadele Günü her yıl olduğu gibi bu yıl da dünyanın her yerinde alanlarda kutlanacaktı. Ancak Covid-19 pandemisinden dolayı bu yıl alanların boş kalacağı öngörülüyor. 1 Mayıs, Kürdistan ve Türkiye'de ise sokağa çıkma yasağı koşullarında geçecek.
DİSK/Genel İş Amed 2 Nolu Şube sekreteri Hasan Hayri Eroğlu, ANF'ye değerlendirmelerde bulundu.

COVİD-19 GÖLGESİNDE 1 MAYIS

Eroğlu, 2. Enternasyonel'den sonra bugünün ilk defa meydanlarda kutlanmayacağını kaydetti. Sembolik olarak birkaç yerde anmaların olacağı bilgisini veren Eroğlu, şunları söyledi:
"Türkiye'de sadece 1977 1 Mayıs'ında katledilenleri anmak için KESK, DİSK, TMMOB ve TTB'nin öncülüğünde Taksim'deki Kazancı Yokuşu'nda bir anma ve kutlama gerçekleşecektir. Yine aynı dörtlü bileşen, Diyarbakır'daki İstasyon Meydanı'nda sembolik de olsa bir kutlama yapacaktır. Ayrıca sosyal medyada da etkinlikler ve paylaşımlar yaparak bu yıl 1 Mayıs'ı kutlayacağız. Dörtlü bileşenimizin çağrısıyla, bazı sanatçılarımızın desteğiyle sanal miting düzenlemeyi planlıyoruz."

'İŞÇİLER RİSK ALTINDA, HÜKÜMET HİÇBİR ŞEY YAPMADI'

Korona günlerinde işçi ve emekçilerin halen çalışmalarının riskli olduğuna ve hükümetin bu konuda hiçbir politika üretmediğine dikkat çeken Eroğlu, şöyle devam etti:
"Doğrusu, bugüne kadar hükümetin işçileri koruyan bir politikasının olduğunu görmedik. Korona günlerinde konfederasyonumuzun baskısıyla hükümet kimi düzenlemelere gitmek zorunda kaldı. Özellikle işçilerin işten çıkarılmalarının yasaklanması belli oranda sağlanmış oldu. Ancak ne yazık ki bu karara rağmen işçiler halen işlerinden çıkarılıyor. Daha bir hafta önce Mazıdağı'nda 120 demiryolu işçisi cumhurbaşkanı kararnamesine rağmen işlerinden çıkarıldılar. Bu işçiler günde 16 saatten fazla çalışmak zorunda kalan işçilerdi. Çok kötü çalışma koşullarına itiraz ettikleri için işten çıkarıldılar. Bu işten çıkaran şirket de hükümete yakın olan bir şirketti. Bu süreçte binlerce insan işsiz kaldı. Bir sosyal devletin de bu işçilere maddi olarak destek çıkması gerekirdi."

'100 METREKARELİK ALANDA 70-80 İŞÇİ ÇALIŞTI'

Pandeminin Kürdistan ve Türkiye'de yayılmaya başladığı Mart ayının ortalarında sendikalarına bağlı işçilerin çalıştıkları iş kollarını ziyaret ederek durum analizi yaptıklarını söyleyen Eroğlu, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: "Ziyaretlerimiz esnasında gördüğümüz manzara maalesef hiç iç açıcı değildi. İşçilerin işe başlamadan önce kahvaltı yapmak için bir araya geldikleri mekânlarda sosyal mesafenin olmadığını tespit ettik. Onlarca işçi arkadaşın aynı salonda bir araya gelmek ve aynı bardakta çay içmek durumunda kaldıklarını gördük. Hava soğuk ve yağışlı olduğu için dışarıda bekleme koşulları da yoktu. 100-150 metrekarelik bir alanda 70-80 işçinin bir araya gelmek zorunda kaldıklarına tanık olduk. Yine birçoğunda maske, elbise ve dezenfektan gibi koruyucu ekipmanların olmadığını da gözlemledik. İş yeri temsilcilerini uyarmamıza rağmen, şartların kısıtlı olduğunu ve ellerinden başka bir şeyin gelmediğini bize söylediler. Yani işçiler bir nevi kaderlerine terk edilmiş durumdalardı."