Ertuş'ta bir koçer: Gerilla Şilan

Tarih ile kucaklaşmak PKK'de var olan bir gerçeklik. Fedakar ve mücadeleye bağlılığı ile bilinen Şilan Koçer, Kürt Halk Önderine, halkına ve gerillaya layık bir militan oldu.

Sabah erkenden yola çıktık. Uzun bir yol… Engebelli, engellerle dolu bir yol. Ağaçların yardım ettiği, toprağı incitmeden yürümeye çalıştığımız bir yol. Her yolunda şehitlerin kan döktüğü, kızıllarla dolup taşan patikalarında yürüdüğümüz bir yol. Burası için birçok tanı yapılır. Hem cennet hem cehennem hangi gözle bakacağın sana kalır işte. Burası yoldaşlıklar ve acılar ülkesi, hayallerin birbirine emanet edildiği, gülümsenin anlamla dolup taştığı bir yer, burası düşmana kan kusturulan, her yaştan gençlerin savaşçı oldukları, yaşamı ören kadın ve erkeklerin yeri; burası Zagros.

Uçurum bir rüzgar esmeye görsün, bir güneş doğmaya bulsun, bir patika bitmeye dursun, bir şarkı tutturalım hiç durmasın dilimizde her yere her taşa, suya dağılsın ki duyulsun sesi Zagros’un. Hasretin en uzun yolu burası, özlemin ve aşkın savaştırdığı savaşçıların en güzel yeri Zagros. Uçsuz bucaksız… Yolumuz Ertuş! İşte burada karşılaştım, gerilla Şilan Koçer ile. Gerilla Şilan Koçer’in deyimiyle, "Zagros, tanrıçalar diyarıdır." Tüm tomurcuklar patlamış. Yukarı doğru çıkıyoruz. İki kadın arkadaş karşıladı bizi. Birinin yüzü aydan parlak, birinin de gözleri denizden de güzel. Çok kalın ve uzun bir odunu aralarına alıp kesiyorlar.

Biri deniz gözlü Mardinli Eylem arkadaş, öbürü de aydan da güzel Qamışlolu Vejin. Uzaktan bir ses “Fotoğrafımızı çekmezsen kabul etmeyiz" diyor. Bu ses Zindan arkadaşa aitti. Onu tanıdıktan sonra doğaya, özgürlüğe ve dağlara aşık bir insan neden ismini Zindan yapar anlamadım ama bir şehit yoldaşın ismiymiş. O da vasiyet olarak almış. Hepsi de HPG’nin taktik mimarı, yaşamın ve savaşın büyük Komutanı Şehit Ali Piling’a o kadar bağlı ki, tek amaçları 2020'de düşmanı Zagros’lardan atmak.

BURASI KAHRAMANLARIN MEKANI ZAGROS

Şilan heval, hemen arkadaşları tanıtmaya başladı. "Buralar Xelil Dağların, Çiçek Botanların, Azad Siserlerin, Reşit Serdarların, Rojin Gevdaların, Devrim Amedlerin… Buralar tüm kahramanların kendini oluşturduğu yer! Zagros!" Kendisiyle ilgili bir şeyde bu kadar utangaç olup, ama konu arkadaşları olunca birden açılıyordu Şilan. Ondaki heyecan bambaşkaydı. Yorulmak nedir bilmeyen bir gerillaydı Şilan. Ve kamerayı ilk gördüğünde herkes birden yanıma geldi ve "Biliyor musun Şilan hevalin en büyük hayali doçkasıyla bir fotoğrafının olmasıdır" dediler. Bunu gerilla Şilan’dan önce arkadaşları istemişti. Çünkü bu gerillada bir ilkeydi. Hepsi kendisinden önce yoldaşını düşünürdü.

Yoldaşının bir düşü gerçekleşsin diye canla başla uğraşırlardı. Gerilla Şilan Koçer; gerillaya geç geldiğine inanan genç bir kadındı. Ve hep geç gelmenin pişmanlığını anlatıyordu. Anlattığı her şeyde başrol gülmekti. Geç geldiği için sürekli; "gerillada daha fazla nasıl rol oynayabilirim de özgürlüğe daha fazla hizmet edebilirim, niçin bu kadar geç geldim ki, keşke çok küçükken gelseydim" gibi birçok cümle sıralıyordu. Fakat arkadaşları onu anlatınca; "sanki yıllardır gerilladadır da heval Şilan, öylesine bu yaşama bağlı ve fedakar. Ne zaman bir eyleme gitsek hemen kendisi de doçkanın üzerine gidiyor."

EN BÜYÜK HAYALİ DOÇKASI İLE FOTOĞRAF ÇEKMEK

Şilan'ın en büyük hayali "şêre" dediği doçkası ile bir fotoğraf çekmekmiş. Onunla fotoğraf çekmek için en güzel ağacı seçip, en güzel renkteki çiçeği bulmaya çalışırken gerilla Şilan Koçer, durmadan Ertuş’u ve orada ölümsüzleşen yoldaşlarından söz ediyordu. Sanki onu duymuyormuşum gibi bağırarak anlatıyordu. Ölümsüzleşen yoldaşlarının herkesin tanıması gerektiğine inanıyordu gerilla Şilan. Ve bu yüzden yürekten konuşuyordu, "Su içtiğimiz her çeşme, yürüdüğümüz her patika, rastladığımız her alan bir şehide ait. Hiçbir şeyi ilk defa biz yapmıyoruz. Ve son defa yapacak olan da biz değiliz. Bak şu çeşme, Şehit Zagros çeşmesi, şu sakladığımız BKC de Şehit Harun’un Kela Bedeve’de düşmana saldırdığı BKC, bu ağaca şehit Üveyş’in sıcaklığı bulaşmış, onu ne zaman özlesek hep geliyoruz buraya ve Şehit Arjin’in tepesi burası, o ne zaman bağırmak istese buraya çıkarırdı bizi."

Bunları anlata anlata önümde ilerliyor. Onun anlattığı her şeyi sanki milyonlarca insan duyuyormuş da şu anki heyecanını herkes görüyormuş gibi hissediyordum. Tarih ile kucaklaşmak PKK'de var olan bir gerçeklik. Gerillaya bu bilinçle yaklaşmayı öğreten en büyük öğretici gücü kesinlikle "Bilgemiz Önder Apo" dedikleri Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'dır. Ve Şilan Koçer; Kürt HaLk Önderine, halkına ve gerillaya layık bir militan oldu. İsmi tarihte öyle kalsın diye öyle anıyorum seni. Doçkacı gerilla Şilan Koçer.